Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Uyku ve ölüm

Gönderen Konu: Uyku ve ölüm  (Okunma sayısı 1520 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı durmuş göktekin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 197
Uyku ve ölüm
« : Haziran 11, 2016, 02:00:59 ÖS »
Uyku ve ölüm

   Allah’ın koyduğu kanunlar değişmez. Örneğin doğum ve ölüm gibi. Doğum olmasaydı ölüm olmazdı. Madem doğduk, öyleyse öleceğiz. Ölmekle yok olmuyor, hal değiştiriyoruz. Yaratılan hiçbir şey yok olmaz. Yoktan da hiçbir şey var olmaz. Yalnız Allah yoktan var eder var olanı da yok eder. Allah her şeyi zıddıyla yaratmıştır. Doğum olduğu için ölüm vardır. Yaratılan her şey fani (ölümlü, gelip-geçici)’dir. Mesela insan, hayatını kolaylaştırmak için bir şey üretir. Ürettiğinin bir ömrü vardır. Allah’ın yarattıkları arasında insan her şeyden kıymetli ve üstündür. Kâinat ve içindekilerin tamamı insan için yaratılmış ve insan ebede namzettir. Ebede namzet olan insan; ruhlar âleminden ana rahmine, sonra dünyaya gönderilmiş. Dünyada gerekli eğitim ve öğretimi gördükten ve imtihanlardan geçtikten, sonra ölecek ve kabre konacaktır. Sonra kıyamet kopacak, sonra Haşr (diriliş), sonra sırat köprüsünden geçiş ve insanın isteği olan ebedi hayat, cennet veya cehennemde devam edecektir. 

   Bir ateist’in kalbini çalıştıran Allah, bir gün o kalbi durduracaktır. Ateist bunu bilse de inkârda rahatlık arıyor. Hâlbuki inkârda rahatlık yoktur. Çünkü akıl, sahibini rahat bırakmaz. İnsan uyuduğu zaman kendine sahip değildir. Ama Allah o insana sahiptir. İnsan uyuduğunda ruhu bedeninden ayrılır. Fakat bedenle irtibatını kesmez. Güneşin yeryüzündeki varlıklarla irtibatını kesmediği gibi. Isı ve ışığıyla yine bütün varlıkla irtibat halindedir. Ölümle ruh bedenden ayrılır, beden toprak olur. Fakat çıktığı bedenle irtibatını devam ettirir. Haşirde o ruh çıktığı bedene tekrar döndürülür ve insan dirilir. Bir nevi toprağa düşen tohum gibi. Dünyada zalimlerle masumlar ödeşmeden, haklı hakkını alamadan, borçlu borcunu ödemeden, iyi-kötü hep birlikte toprakta eşit hale gelecek. Haklının hakkını alacağı bir yer olmalı ki haklı hakkını alsın, haksız cezasını çeksin. Bunun için dirileceğiz. Allah adli mutlaktır. Eğer zalimlerin, haksızların, kötülerin cezalandırılacağı, masumların haklarını alacağı ve iyilerin mükâfatlandıracağı bir yer olmazsa, Allah’ın mutlak adalet sıfatını anlayamayız. Bugün kalplerimiz sükûnet buluyorsa Allah’ın mutlak adil olduğuna inandığımız içindir. İnsan inancıyla yaşar! Uyku, dönüşü olan, ölüm ise dönüşü olmayan bir yolculuğa benzer. Uyuyan kişi dış etkenlerle, ölen kişi İsrafil’in sur’a üflemesiyle uyandırılır. Allah, uykuyu bize dinlenme için vermiş. (Nebe, 9) Ölümle hayat iç içedir. Uyku yarı ölümdür. Uykuyu da, ölümü de Allah yaratmış. Uyuduğumuz zaman bir nevi ölmüş gibiyiz. Bedenimiz yatakta olduğu halde ruhumuz bedenden ayrılıyor ki bizi rüyada gezdiriyor. Onu da ahiretin bir eğitimi olarak düşünebiliriz. İnsanı uyutan ve uyandıran Allah’tır. Rabbimiz yaşamalarına izin verdiklerini tekrar uyandırır ve hayata döndürür. Allah tarafından belirlenmiş bir zamana kadar yaşatır. Demek ki her gece Allah bizi öldürüyor ve her sabah tekrar diriltiyor. Gece biz ölmüşken Rabbimiz sabahleyin bize yeni bir fırsat ve imkân verip kaldırıyor. Bunun hikmeti (Sebep);  belki bugün aklımız başımıza gelir de Allah’a kulluk etmeye döner, bu fırsatı değerlendiririz diyedir. Belki de yarın kıyamet gününde Rabbimize karşı bir itiraz hakkımız olmasın, mazeretimiz kalmasın diye de olabilir. İşte bütün bunlarda düşünmek, tefekkür etmek, değerlendirmek için ibretler vardır. Ölmemizi Allah istemişse ölmüş oluruz. Ölüm, haşirde tekrar uyandırılmak üzere yattığımız uzun bir uykudur. Bu uykuda, amelimize göre değişik muamelelerden geçirilerek Haşre kadar bekletileceğiz.

   “Neylersin ölüm herkesin başında. / Uyudun uyanamadın olacak. / Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? / Bir namazlık saltanatın olacak, / Taht misali o musalla taşında. CST”
                           10. 06. 2016
                           Durmuş Göktekin

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek