Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Size Bir Soru :)

Gönderen Konu: Size Bir Soru :)  (Okunma sayısı 10153 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gül_Gonca

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 32
  • Cinsiyet: Bayan
Size Bir Soru :)
« : Kasım 15, 2008, 06:24:49 ÖS »
Allah ın emrettiği,Peygamberin kabul ettiği,Kuran ın reddettiği nedir?
« Son Düzenleme: Kasım 15, 2008, 06:28:32 ÖS Gönderen: musalli »

Çevrimdışı ceylin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1689
  • Cinsiyet: Bayan
Size Bir Soru :)
« Yanıtla #1 : Kasım 15, 2008, 06:34:09 ÖS »
Allah ın emrettiği,Peygamberin kabul ettiği,Kuran ın reddettiği nedir?
kardeş evliliği

Çevrimdışı Gül_Gonca

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 32
  • Cinsiyet: Bayan
Size Bir Soru :)
« Yanıtla #2 : Kasım 15, 2008, 06:36:41 ÖS »
evt kardeşim doğru cvp ama ayrıntılı bilgi isteyenler olabilir onun için paylaşalım inş :)

Çevrimdışı Gül_Gonca

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 32
  • Cinsiyet: Bayan
Size Bir Soru :)
« Yanıtla #3 : Kasım 15, 2008, 06:37:37 ÖS »
İnsanlar Hz. Âdem’le Hz. Havva’dan doğarak çoğalmışlardır. Havva anamız hep ikiz doğum yapıyordu. Bunlardan birisi erkek, diğeri de kızdı. Hz. Âdem, aynı anda doğan ikizleri, bir önce veya bir sonra doğan ikizlerle evlendiriyordu. Habil’le beraber doğan kız çırkın, Kabil’le birlikte doğan kız ise güzeldi. Bu durumda Hz. Âdem, Habil’in, Kabil’le beraber doğan kızla, Kabil’in de Habil’le beraber doğan kızla evlenmesini istedi. Fakat Kabil buna razı olmadı, kendisiyle doğan güzel kızı Habil’e vermek istemeyerek kendisi almak istedi.

Hz. Âdem buna müsaade etmedi ve meseleyi Allah’a havale etti. Cenab-ı Haktan gelen emir üzerine her ikisinin de Allah’a birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul edilirse Kabil’in bacısının ona ait olacağını söyledi. Bunun üzerine Kabil bir demet buğday, Habil de bir koyunu kurban olarak takdim etti. Gökten inen bir ateş Habil’in kurbanını aldı, Kabil’inki olduğu yerde kaldı. Bu durumda Habil haklı çıkmış ve kızı almaya hak kazanmıştı Fakat Kabil iyice çileden çıkmıştı. Bu hâdise Kur’ân’da şöyle anlatılır:

“Onlara Âdem’in iki oğluna dair haberi hak ile oku. Onlar birer kurban takdim ettiklerinde, birisinin kurbanı kabul olunmuş, diğeri kabul olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmayan diğerine, ‘Ben seni öldüreceğim’ dedi. O da, ‘Allah ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder’ diye cevap verdi.

“Habil şöyle devam etti: ‘Eğer sen öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi kaldıracak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım. Dilerim ki, sen benim günahımı yüklenesin de, Cehennem ateşinin ehlinden olasın. Bu da zalimlerin cezasıdır.

“Sonra nefsi, kardeşini öldürmeyi ona kolay ve hoş gösterdi; o da kardeşini öldürüp hüsrana uğrayanlardan oldu. Sonra Allah, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini göstermek için, ona, yeri eşeleyen bir kargayı gönderdi. Kabil, ‘Yazıklar olsun bana!’ dedi. ‘Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim!’ Artık o yaptığına pişmanlık duyanlardan olmuştu.”1

Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evlenmelerinin dindeki yerine gelince; Hz. Âdem’den Peygamber Efendimize gelinceye kadar bütün peygamberler hak dini tebliğ etmişlerdir. Dinin temeli olan îman esasları hep aynı kalmıştır. Fakat şeriat dediğimiz, ibadet ve dünyaya ait işlerde Hz. Âdem’den Peygamberimize kadar her devrin icaplarına, insanların ihtiyaçlarına göre bazı hükümler değişerek gelmiştir. Cenab-ı Hak her devrin insanının yaşayışını ve menfaatini gözeterek her ümmete ayrı bir şeriat göndermiştir. Mâide Sûresinin 48. âyetinde bu hususta, “Sizin her biriniz için Biz bir şeriat ve açık bir yol tayin ettik” buyurulur.

Bediüzzaman da bu meseleyi şöyle izah eder: “Asırlara göre şeriatlar değişir. Belki bir asırda kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar, peygamberler gelebilir ve gelmiştir. Hâtemü’l-Enbiya’dan (a.s.m.) sonra şeriat-ı kübrası (büyük şeriatı) her asırda, her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır.”2

Meselâ, Yahudiler ancak havralarda, sinagoglarda, Hıristiyanlar sadece kiliselerde ibadet edebilirlerken, biz Müslümanlar her yerde namaz kılabiliyoruz. Yine sığır ve koyun gibi hayvanların iç yağları Hz. Musa’nın şeriatında haramken, bizim dinimizde helâldir.
Hz. Âdem ise ilk insan ve ilk peygamberdir. Allah ona da bir din ve bir şeriat göndermiş ve öğretmişti. O da Allah’ın kendisine gösterdiği şekilde hareket ediyordu. Cenab-ı Hak, Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evlenmesini de bir zaruretten dolayı helâl kılmıştı. Çünkü insan neslinin artması gerekiyordu. Başka insan da olmadığına göre, bir zaruret olarak kardeşlerin birbirleriyle evlenmesi gerekiyordu. Bu âdet bir süre devam etti, fakat insanlar çoğalınca böyle bir evliliğe ihtiyaç ve zaruret kalmadı ve bu tatbikat da kalkmış oldu.

1. Mâide Sûresi, 27-31
2. Sözler, s. 454

Mehmed Paksu
Meseleler ve Çözümleri-2
Selam ve dua ile...

Çevrimdışı PamukPrenses

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 680
Size Bir Soru :)
« Yanıtla #4 : Ağustos 07, 2009, 03:06:05 ÖÖ »
soru ilginçti, cevabı görünce daha da şaşırdım.. açıklama için teşekkür ederim

Allah razı olsun

Çevrimdışı iskeleli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Size Bir Soru :)
« Yanıtla #5 : Ocak 28, 2010, 07:29:16 ÖS »
şaşırdım doğrusu valla.

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek