Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler

Gönderen Konu: Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler  (Okunma sayısı 14887 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« : Eylül 04, 2008, 01:50:58 ÖÖ »
Altyazı’da Tayvan Esintisi
76. kez okurlariyla bulusan Altyazi Aylik Sinema Dergisi, Eylul sayisinda, yurtdisinda ve Istanbul Film Festivali'nde begeniyle karsilandiktan sonra bu ay Turkiye'deki sinemalarda gosterilecek olan Seyfi Teoman'in Tatil Kitabi filmini kapagina tasiyor.

"Tatil Kitabı", Özcan Alper’in "Sonbahar" ve Hüseyin Karabey’in "Gitmek" filmleriyle beraber, Derviş Zaim-Nuri Bilge Ceylan-Zeki Demirkbuz-Reha Erdem kuşağından sonra Türkiye’de yeni bir genç ve bağımsız sinemacı kuşağının daha doğduğunun sinyallerini veren filmlerden biri. İleriki sayılarında, heyecan verici filmlere imza atan bu genç yönetmenlerin filmlerini detaylı biçimde ele almaya hazırlanan Altyazı; Seyfi Teoman’la yapılmış kapsamlı bir söyleşinin ve Feride Çiçekoğlu’nun Tatil Kitabı’yla ilgili kaleme aldığı kısa bir yazının bulunduğu Eylül sayısıyla birlikte bu yöndeki ilk adımını atıyor.

Altyazı’nın ‘Vizyon’ bölümünde ayrıca, Eylül ayında vizyonda olacak "Hellboy II: Altın Ordu" ve "Wall-E" filmleri üzerine eleştirel yazılar; "The X-Files: İnanmak İstiyorum" ile televizyonda başladığı yolculuğuna ikinci bir sinema filmiyle devam eden The X-Files serisinin sırlarını araştıran bir inceleme ve Ağustos ayında vizyona girer girmez büyük etki uyandıran yeni Batman filmi "Kara Şövalye"’de, seyircinin Joker’in devlet ve adalete yönelttiği tehdidi çekici bulmasının ardındaki nedenlere ışık tutan bir yazı yer alıyor.

Altyazı’nın ‘Vizyon Ötesi’ sayfaları ise tam 16 sayfalık kapsamlı bir dosya ile açılıyor. Hou Hsiao-hsien, Tsai Ming-liang ve yakın zamanda kaybettiğimiz Edward Yang gibi yönetmenlerle günümüz sinema estetiğini derinden etkileyen ‘Yeni Tayvan Sineması’, katıldıkları her festivalden ses getiren bu üç ustanın göze çarpan temaları ve öne çıkan filmleri üzerinden inceleniyor. Bu geniş dosyanın yanında, Temmuz ayında düzenlenen DOCUMENTARIST İstanbul Belgesel Günleri kapsamında ülkemizde olan BBC’nin belgesel kuşağı sorumlusu Nick Fraser’la ve 6 öğrencinin bir yıllık ÖSS serüvenini anlatan "Üç Saat" adlı belgeselin yönetmeni Can Candan’la yapılan söyleşileri de bu bölümde bulmak mümkün.

Derginin Kısa Metraj köşesinde, animasyon konusunda Türkiye’nin önde gelen üç genç ismiyle yapılmış söyleşilerden oluşan, canlandırma sanatının Türkiye’deki durumu ve geleceği konusunda hazırlanan geniş bir dosya yer alıyor. Yönetmenlerle sinemaya başlama serüvenleri hakkında sohbet edilen İlk Filmim-Nasıl Başladım?’da ise, Reis Çelik’in sinemaya nasıl başladığını öğrenebilir ve ilk filmi Işıklar Sönmesin’in öyküsünü okuyabilirsiniz. Dergide her ay düzenli olarak yer verilen belgesel köşesi Docİstanbul’un önemli bir kısmı ise, Karadeniz Sahil Otoyolu karşıtı "Son Kumsal" adlı belgeselin yasaklanmasıyla yeniden gündeme gelen ‘muhalif belgeseller ve sansür’ konusuna ayrılmış durumda.

Altyazı’nın ‘Eleştiri’ sayfalarında, yakın zamanda vizyona giren "Kara Şövalye", "Ölülerin Günlüğü", "Kızkardeşim Evleniyor" ve "9,90 YTL" filmleri hakkındaki eleştirilerin yanında, vizyona girmeden doğrudan DVD raflarındaki yerini almış olan "Into the Wild" hakkındaki bir eleştiri yazısını ve en son "Zohan’a Bulaşma", "Aşkzede" gibi filmlerle tekrar gündeme gelen yapımcı/yönetmen/senarist Judd Apatow’un romantik komedileri üzerine yazılmış bir incelemeyi bulabilirsiniz.
« Son Düzenleme: Eylül 12, 2008, 10:50:55 ÖS Gönderen: stalker »

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinemadan Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #1 : Eylül 04, 2008, 01:54:00 ÖÖ »
Tatil Kitabı’nın Altıncı Ödülü Montreal’den

Seyfi Teoman ve Bulut Film’in ilk uzun metrajlı filmi Tatil Kitabı 21 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Montreal Film Festivali’nde İlk Filmler Yarışması’nda Bronz Zenith Ödülü’ne layık görüldü. "Tatil Kitabı", Tiglon’un dağıtımıyla 12 Eylül 2008’de sinemalarda gösterime girecek.



Montreal Film Festivali’nde yarışmalı bölümündeki tek Türk yapımı olan "Tatil Kitabı" nın Kuzey Amerika prömiyeri Kanada’da Montreal Film Festivali ile gerçekleştirildi. Türkiye’ye özel bir bölüm ayrılan festivalde ayrıca Mehmet Güreli’nin "Gölge", Özcan Alper’in "Sonbahar" ve Derviş Zaim’in "Nokta" filmleri de gösterildi.

Filmin yurtdışı galası Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde, Türkiye galası ise Nisan ayında 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirilmişti. Film, İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma bölümünde ‘En İyi Türk Filmi’ ve Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği tarafından verilen FIPRESCI ödüllerini almıştı. Filmin bugüne kadarki yurtdışı festival yolculuğunda İtalya’da Taormina Film Festivali, Slovakya’da Art Film Festivali ve Sırbistan’da Palic Avrupa Filmleri Festivali’nden ödüller kazanmıştı. "Tatil Kitabı", Tiglon’un dağıtımıyla 12 Eylül 2008’de sinemalarda gösterime girecek.

Film Hakkında:
Yapımcılığını Bulut Film adına Yamaç Okur ve Nadir Öperli’nin üstlendiği filmin başrolünde, ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Taner Birsel yer alıyor. Birsel’e, Silifke’de yaşayan amatör iki isim Tayfun Günay ve Osman İnan ile yarı amatör oyuncular Harun Özüağ ve Ayten Tökün eşlik ediyor. Ayrıca, "Rıza" filmiyle de tanınan Rıza Akın da konuk oyuncu olarak filmde rol alıyor.

"Tatil Kitabı", Silifkeli bir ailenin bir yaz boyunca başından geçenleri, daha çok ailenin küçük oğlu Ali’nin bakış açısını ön plana çıkararak anlatıyor. Filmin olay örgüsü, Ali’nin sert mizaçlı babası Mustafa ile ailenin diğer üyeleri arasındaki gerilimler üzerine kurulu. İstanbul’da askeri lisede okuyan büyük oğlu Veysel’in askeri okulu yarıda bırakarak üniversite sınavına girme isteğine şiddetle karşı çıkan Mustafa, çekingen ve içine kapalı bir çocuk olan Ali’yi de yaz tatilinde çalışıp kendisi gibi ticaret öğrenmeye zorlar. Kendisini aldattığından şüphelenen eşi Güler ve geçmişte şehirde şansını denemiş, ama tutunamayıp Silifke’ye dönerek baba mesleğini sürdürmek zorunda kalmış kardeşi Hasan’la Mustafa arasında da sürekli bir gerilim vardır.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinemadan Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #2 : Eylül 04, 2008, 01:56:36 ÖÖ »
‘Süt’ Venedik’te seyirci karşısına çıktı!


Bu yıl ki Venedik Film Festivali'nde ‘Altın Aslan’ için yarışan Ferzan Özpetek’in “Mükemmel Bir Gün” filminin galasının ardından yine aynı ödülün adaylarından olan Semih Kaplanoğlu’nun “Süt” filmi Venedik’te gösterildi. Filmin yönetmeni ve oyuncularına ilgi büyüktü.

65’nci Venedik Film Festivalinde artık finale doğru geri sayım başladı. Yarışma filmleri arasında iki de Türk filmi dikkat çekiyor. Ferzan Özpetek’in “Mükemmel Bir Gün” ve Semih Kaplanoğlu’nun “Süt” filmleri.

“Süt”, “Mükemmel Bir Gün” gibi ilk kez Venedik’te dünya basınının karşısına çıktı.

Senaryosunu Semih Kaplanoğlu ve Orçun Köksal’ın yazdığı “Bal”, “Süt” ve “Yumurta” adlı filmlerden oluşan “Yusuf” üçlemesi’nin ikinci filminde başlıca rolleri Melih Selçuk, Başak Köklükaya, Saadet Işıl Aksoy ve Tülin Özen paylaşıyor.

21 filmin yarıştığı festival, 6 Eylül’de sona erecek.
« Son Düzenleme: Eylül 04, 2008, 01:57:24 ÖÖ Gönderen: stalker »

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinemadan Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #3 : Eylül 04, 2008, 01:58:19 ÖÖ »
Geleceğin Sineması 5′in Jürisi Belirlendi





T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın projesi olan ve TÜRSAK Vakfı işbirliği ile gerçekleştirilen Geleceğin Sineması 5’in jüri başkanlığını TÜRSAK Vakfı Başkanı Engin Yiğitgil üstlenirken, jüri üyeleri Muammer Brav, Can Dündar, Nejat Gökçe, Bergüzar Korel, Kemal Öktem, Özay Şendir ve Levent Üzümcü’den oluşuyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın projesi olan ve TÜRSAK Vakfı işbirliği ile gerçekleştirilen Geleceğin Sineması 5’in jüri başkanlığını TÜRSAK Vakfı Başkanı Engin Yiğitgil üstlenirken, jüri üyeleri Muammer Brav, Can Dündar, Nejat Gökçe, Bergüzar Korel, Kemal Öktem, Özay Şendir ve Levent Üzümcü’den oluşuyor.

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün projesi olan ve 4 yıldır ilgili üniversitelerin fakülte dekanları ve bölüm başkanları tarafından büyük bir katılımla desteklenen “Geleceğin Sineması” diğer projelerden farklı olan özelliklerini 5. yılında da koruyor. Türkiye genelindeki tüm İletişim ve Güzel Sanatlar fakültelerinin Sinema-TV bölümlerinde eğitim gören öğrenciler imgesel (fiction), deneysel, belgesel, animasyon vb. herhangi bir tema ve tür sınırlaması olmadan, henüz çekilmemiş film projelerini hayata geçirme fırsatı buluyorlar.

Bu çerçevede film projelerinin sinopsisini, senaryosunu, film ekibini ve öngörülen ayrıntılı yapım bütçesini içeren proje dosyalarının en geç 02 Aralık 2008 tarihinde TÜRSAK Vakfı’na ulaştırılması gerekiyor.


Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinemadan Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #4 : Eylül 04, 2008, 02:01:18 ÖÖ »

Tilda Swinton İstanbul Modern’de!


İstanbul Modern Sinema, 11-28 Eylül tarihleri arasında İskoç sinemasının önemli isimlerinden Tilda Swinton’ın çoğu Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan filmlerinden oluşan bir seçki sunuyor.
Tilda Swinton oynadığı birbirinden farklı kadınlarla İstanbul Modern Sinema’da izleyiciyle buluşuyor.


Tilda Swinton kimdir?



Kariyerine düşük bütçeli deneysel filmlerle başlayan güzel oyuncu, filmografisinin ilk yedi filminde bağımsız İngiliz sinemasının kışkırtıcı ve eşcinsel eylemcilerinden biri olarak tanınan Derek Jarman ile çalıştı.

Prenses Diana ile aynı okulda okudu, uzun süre at yarışıyla uğraştı, elektronik müzik grubu Orbital’ın ‘The Box’ isimli parçasında ‘uzaylı’yı oynadı, ‘The Maybe’ adlı enstalasyon için, günlerce, sekiz saat cam bir prizmanın içinde uyudu, Jarman’ın ‘The Garden’ filminde Meryem Ana’yı canlandırdı.

Swinton, Jarman’ın 1994’te ölümünden sonra Hollywood filmlerinde de oynamaya başladı. ‘Dipsiz’, ‘Narnia Günlükleri’ ve Oscar’a aday da olduğu ‘Avukat’, Coen’lerin Venedik Film Festivali’nin açılışını yapan son filmleri ‘Burn After Reading’ gibi filmlerde yer aldı.

Swinton’un 11-28 Eylül tarihleri ‘Tilda’ isimli programda gösterilecek filmleri şunlar:

Orlando
Yönetmen: Sally Potter, 1992

Virginia Wolf’un romanından uyarlanan filmde 400 yıllık zaman dilimini hiç yaşlanmadan, iki farklı cinsiyette yaşayan İngiliz aristokrat Orlando’nun öyküsü anlatılıyor. Sally Potter’ın cinsel kimliği sorguladığı filmde, Kraliçe Elizabeth’in haznedarı bir erkek olarak hayata başlayan Orlando, inişli çıkışlı, arayışlar içerindeki yolculuğunun ortasında mucizevi bir şekilde bir kadına dönüşüyor.

Dostluğun Ölümü
Yönetmen: Peter Wollen, 1987

Dostluğun Ölümü, gazeteci, film kuramcısı ve İngiliz sinemasına yenilikçi filmleriyle katkıda bulunmuş Peter Wollen’ın iki oyuncu ve bir tiyatro dekoru üzerinden kurguladığı minimalist bir film. Ortadoğu’daki savaşı araştırmaya giden gazeteci Sullivan ile dünyaya bir misyon için geldiğini ve adının da ‘Friendship’ (Dostluk) olduğunu iddia eden bir uzaylı arasındaki ilişkiyi anlatıyor.

Tekno-Şehvet
Yönetmen: Lynn Hershman-Leeson, 2002

Video sanatının öncü isimlerinden Lynn Hershman-Leeson’ın alternatif tarzda çektiği bu film, ‘hi-tech bir komedi’ olarak tanımlanıyor. Yapay zekâ üzerine çalışan biogenetik uzmanı Rosetta, DNA’sını bir bilgisayar programına yükler ve kendisinden üç kopya üretir. Öykü, kendisine benzeseler de, saç, kostüm ve karakterleri birbirine zıt bu üç klon etrafında gelişiyor.

Kadın Sapkınlıkları
Yönetmen: Susan Streitfeld, 1996

Eve, şoven bir toplumda dikiş tutturmaya hatta topluma kök söktürmeye çalışan bir avukat. Ama tüm bu hırslı çabalamaları onu delirtiyor. Eve, bir yandan kendi hayatına anlam vermeye çalışmak, öte yandan da kleptomani sorunları olan kız kardeşiyle ilgilenmek zorunda.

Caravaggio
Yönetmen: Derek Jarman, 1986

Derek Jarman 17. Yüzyıl ressamlarından Michelangelo Caravaggio’ya ithafen yazıp yönettiği bu filmde ressamın yaşamını, sanat tutkusunu resimleri üzerinden inceliyor. Jarman ile Swinton’ın yıllarca sürecek dostluk ve ortaklığının ilk çalışması ve Tilda Swinton’ın da kariyerindeki ilk film olan ‘Caravaggio’da yönetmen dini inançlarıyla cinsel kimliği çakışan ressamın portresini çiziyor.

“İnsan hep kendini oynar. Ne yaparsan yap, otobiyografiktir. Çünkü sonuçta en son istediğin şey, oynuyormuşsun gibi görünmektir.” - Tilda Swinton

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinemadan Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #5 : Eylül 04, 2008, 02:03:43 ÖÖ »
IMDB'deki en kötü 100 filmden 5'i Türk filmi

İnternetteki film sitelerinden IMDB'de (The Internet Movie Database), "En İyi 250 Film Listesi"nde hiç Türk filmi yer almazken, "En Kötü 100 Listesi"nde ise aralarında "Emret Komutanım: Şah Mat" ve "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu"nun yer aldığı 5 Türk filmi bulunuyor.


AA muhabirinin derlediği bilgilere göre,  ayda 57 milyon ziyaretçisi bulunan IMDB sitesinde, tüm dünyadan filmlerle ilgili bilgilerin yanında, üyelerinin oylarıyla belirlenen "en iyi" ve "en kötüler" listeleri ilgi görüyor.

Üyelerin 1'den 10'a kadar verdiği puanların ağırlıklı olduğu özel bir formülle hesaplanan listelerde yer almak için, belli sayıda üyeden oy almış olmak gerekiyor.

Her ülkeden çok sayıda sinemasever tarafından merakla takip edilen ve sürekli güncellenen "En İyi 250 Film Listesi"nde, şu anda Türk yapımı hiçbir film yer almıyor.

İyi ve kötü Türk filmleri

Atıf Yılmaz'ın yönettiği 1977 yapımı "Selvi Boylum, Al Yazmalım" 9,0 puan almasına rağmen, henüz yeterli oy sayısına ulaşamadığı için listede bulunmuyor.

Listede kısa bir süre için bulunma başarısını gösteren, ancak şu anda yer almayan filmler arasında ise 8,9 puana sahip 2005 yapımı "Babam ve Oğlum" ile 8,4 puana sahip 1996 yapımı "Eşkıya" yer alıyor.

En iyiler listesinde yer almayan Türk filmleri, "En Kötü 100 Film Listesi"nde ise 5 yapımla boy gösteriyor.

Bu filmler ise 9'ncu sıradaki "Emret Komutanım: Şah Mat" (2007), 28'nci sıradaki "Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu" (2006), 45'nci sıradaki "Keloğlan Kara Prens'e Karşı" (2006), 86'ncı sıradaki "Hababam Sınıfı 3,5" (2006) ve 88'inci sıradaki "Büyü" (2004).

Dünyada en iyi ve en kötüler

Siteye göre en iyi film, 1994 yapımı, Stephen King romanından uyarlanan "Esaretin Bedeli" (The Shawshank Redemption). İkinci sırada 1972 yapımı "Baba" (The Godfather) ve 3'üncü sırada ise Batman'ın son macerası olan 2008 yapımı "Kara Şovalye" (The Dark Knight) var.

En kötüler listesine bakıldığındaysa dünyanın en kötü filmi olarak 2008 yapımı "Acaip Bi Film" (Disaster Movie) gösteriliyor. Listede ikinci sırada ise 2002 yapımı "Ben & Arthur" ve 2004 yapımı "Zombie Nation" bulunuyor.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #6 : Ekim 01, 2008, 06:57:05 ÖS »

Türkiye'nin Oscar Adayı ‘Üç Maymun’

Nuri Bilge Ceylan’ın 61. Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü aldığı ‘Üç Maymun’, 81. Akademi Ödülleri’nde Türkiye’yi temsil edecek. Film, Los Angeles’da yapılacak olan Akademi Ödülleri’nde Türkiye’ye yabancı film Oscar’ını getirmek için yarışacak...

61. Uluslararası Cannes Film Festivali, ünlü yönetmen Ceylan’a son filmi ‘Üç Maymun’un ile ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü vermişti. 14 - 25 Mayıs 2008 tarihleri arasında Fransa’da yapılan festivalde dünya sinemasının iddialı filmleri boy gösterdi. ‘Üç Maymun’ Cannes’da sinema eleştirmenlerinden de tam not aldı.

Dünya festivallerinde büyük ses getiren “Üç Maymun”un diğer ülke adaylarını geçip ilk beşe kalıp kalamayacağı, Ocak ayının sonunda belli olacak.

ÜÇ MAYMUN

Küçük zaafların büyük yalanlara dönüşerek parçaladığı bir ailenin gerçeği örtbas ederek her şeye rağmen bir arada kalma çabası. Altından kalkamayacağı acılara ya da sorumluluklara maruz kalmamak adına gerçeği bilmek istememek, onu görmemek, duymamak, hakkında konuşmamak ya da günümüz tabiriyle “Üç Maymun”u oynamak, onun varolduğu gerçeğini ortadan kaldırır mı?

Başrollerinde Yavuz Bingöl, Hatice Aslan, Ahmet Rıfat Sungar ve Ercan Kesal’ın yer aldığı film, 24 Ekim 2008’de vizyona girecek. Türkiye-Fransa-İtalya ortak yapımı olarak gerçekleştirilen filmin senaryosu Ebru Ceylan, Ercan Kesal ve Nuri Bilge Ceylan tarafından yazıldı.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #7 : Ekim 01, 2008, 06:59:10 ÖS »
Tüm zamanların en iyi filmi: Godfather

Empire’ın tüm zamanların en iyi 500 filmi için düzenlendiği anket sonuçlandı. En iyi film Coppola’nın “Godfather”ı...

Dünyanın en prestijli sinema dergilerinden Empire’ın, tüm zamanların en iyi 500 filmini belirlemek üzere düzenlediği ankete göre, 1972 yılı Fransis Ford Coppola imzalı 3 Oscarlı “Godfather” (Baba) tüm zamanların en iyi filmi seçildi.

Empire’in internet sitesine göre, 10 bin Empire okurunun sinema dünyasının ünlüleri ve eleştirmenleriyle birlikte katıldığı anketin sonuçları, Fransis Ford Coppola ve Steven Spielberg’in ikişer filmini ilk ona yerleştirdi.

Derginin anketinde ilk 20’ye giren filmler şöyle:
1. “Godfather” (Baba)
2. “Raiders of the Lost Ark” (Kayıp Hazine Avcıları)
3. “Star Wars-The Empire Strikes Back” (Yıldız Savaşları-İmparator)
4. “Shawshank Redemption” (Esaretin Bedeli)
5. “Jaws”
6. “Goodfellas” (Sıkı Dostlar)
7. “Apocalypse Now” (Kıyamet)
8. “Singin’ in the Rain” (Yağmur Altında)
9. “Pulp Fiction” (Ucuz Roman)
10.”Fight Club” (Dövüş Kulübü)
11.”Raging Bull” (Kızgın Boğa)
12.”The Apartment” (Garsoniyer)
13.”Chinatown” (Çin Mahallesi)
14.”Once Upon A Time In The West” (Bir Zamanlar Batıda)
15.”Dark Knight” (Kara Şövalye)
16.”2001: A Space Odyssey” (2001: Bir Uzay Macerası)
17.”Taxi Driver” (Taksi Şoförü)
18.”Casablanca”
19.”The Godfather II” (Baba 2)
20.”Blade Runner” (Bıçak Sırtı)

Listenin sonunda yer alan tüm zamanların en iyi 500. filmi ise “Ocean’s Eleven”

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #8 : Ekim 01, 2008, 07:00:35 ÖS »
Altın İstiridye ‘Pandora’nın Kutusu’na
      


İspanya’nın en prestijli film festivali San Sebastian’da “Altın İstiridye” ödülünü Türk yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nun “Pandora’nın kutusu” adlı filmi kazandı. Ustaoğlu ödülü Japon yönetmen Masato Harada’nın elinden aldı.

56. San Sebastian Film Festivali’nde Amerikalı sinema yönetmeni Jonathan Demme’nin başkanlığını yaptığı jüri, resmi yarışma bölümündeki sonuçları açıkladı. En büyük ödül olan “Altın İstiridye”, Yeşim Ustaoğlu’nun “Pandora’nın kutusu” isimli filmine verilirken, filmin başrol oyuncularından Fransız aktrist Tsilla Chelton, Melissa Leo (Frozen River) ile en iyi kadın oyuncu ödülünü paylaştı.

Yönetmen Yeşim Ustaoğlu, düzenlenen gala gecesinde ödülünü aldı. Festivalde resmi yarışma bölümünün juri üyelerinden Japon yönetmen Masato Harada’nın elinden ödülünü alan Yeşim Ustaoğlu, festivale ve juri üyelerine teşekkür etti.

İspanyol basınına açıklama yapan Ustaoğlu, “Yarışmada çok kaliteli filmler vardı ve rekabet çok sert oldu. Bir ödül kazanacağımı umuyordum ama en büyük ödülü beklemiyordum” dedi.

Ustaoğlu, festivalde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan “Pandora’nın Kutusu”nun başrol oyuncularından Fransız aktrist Tsilla Chelton ile ilgili “Rol, Tsilla’ya ulaşana kadar çok uzun bir süreç oldu. İlk başta yaşça ileri olan, Türkçe bilmemesine rağmen Türkçe konuştuğu sahneleri olan yabancı bir oyuncuyla çalışmak beni endişelendiriyordu ama Brüksel’deki ilk görüşmemizde aramızda hemen karşılıklı bir elektirklenme oldu” diye konuştu.

San Sebastian’da ödül aldığını duyunca doğal bir sevinç hissettiğini dile getiren Ustaoğlu, “Türkler ve İspanyollar biz Akdenizliyiz ve hislerimiz de çok benzer” ifadesini kullandı.

San Sebastian’daki en büyük ödül olan “Altın İstiridye”yi kazanan Türk yönetmen Yeşim Ustaoğlu, ödülü temmuz ayında ölen ve “Çok iyi arkadaşım” dediği eleştirmen ve yazar Fethi Naci ile kendi ailesine adadığını söyledi. Yönetmen Ustaoğlu, “Altın İstiridye, filme yeni maceraların önünü açacaktır’ diye konuştu.

Ustaoğlu’nun dördüncü uzun metrajlı filmi olan, Türkiye, Fransa, Almanya ve Belçika ortak yapımı “Pandora’nın Kutusu”, kayıp olduğunu öğrendikleri annelerini aramaya başlayan 3 kardeşin geçmişteki problemlerinin yeniden belirmesi ve Pandora’nın kutusu gibi sırların ortaya çıkmasıyla yaşanan dramı anlatıyor.

Bu arada San Sebastian’da en iyi yönetmen ödülünü “Genova” adlı filmiyle İngiliz Michael Winterbottom, jüri özel ödülünü İran-Fransa ortak yapımı olan, yönetmenliğini Samira Makhmalbaf’ın yaptığı “Two Legged Horse”, en iyi erkek oyuncu ödülünü de İspanyol filmi “El nido vacio”daki rolüyle Oscar Martinez aldı

 

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #9 : Ekim 15, 2008, 05:49:19 ÖÖ »
Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali’nde bu yıl 6. kez serüven başlıyor...



Çocukların yanı sıra büyüklerin de ilgiyle izlediği Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali’nde bu yıl 6. kez serüven başlıyor.

Festival’de bu yıl İngiltere’den Çin’e, Etiyopya’dan Arjantin’e kadar 30’dan fazla ülkeden 100’ün üzerinde film yer alıyor. 28 Ekim 2008 tarihinde düzenlenecek olan açılış galası ile başlayacak festival’de, “Küçük Sinemacılardan Büyük Filmler” yarışmasında dereceye giren filmlerin sahiplerine ödülleri verilecek.


31 Ekim-13 Kasım 2008 tarihleri arasında filmler sadece İstanbul ve İzmir Cinecity Sinemaları ve Beykent Üniversitesi Sanat Merkezi Sinema Salonu Beylikdüzü’nde gösterimde olacak.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #10 : Ekim 15, 2008, 05:59:54 ÖÖ »
Türkiye sinemasıyla Frankfurt’ta
Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye Sineması, ‘Üç Maymun’, ‘Tatil Kitabı, ‘İstanbul Hatırası’, ‘Beş Vakit’ ve ‘Yazı Tura’nın da içinde olduğu 28 filmle temsil edilecek. Şener Şen, Uğur Yücel, Olgun Şimşek gibi önemli isimler de Frankfurt’ta olacaklar.



Bu yıl 15-19 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye’nin onur konuğu ülke olması nedeniyle çeşitli yan etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikler çerçevesinde Türkiye Sineması da 1970-2008 yılları arasında yapılmış 22 uzun metrajlı film ve 6 belgeselle temsil edilecek.

“Tüm Renkleriyle Türkiye” adı verilen program, Ankara Sinema Derneği tarafından koordine ediliyor. Türkiye’de son 38 yılda yapılmış, bazıları önemli festivallerde ödüller almış, bazıları ise büyük gişe başarısı elde etmiş filmlerden oluşan bu seçkiyle sinemamızın tanıtılması amaçlanıyor.

Frankfurt Kitap Fuarı sırasında, Sinema TV Forumu bölümünde açılacak Türkiye standında, son dönem filmlerin fragmanlarının yer aldığı DVD’ler, Kalan Müzik’in katkılarıyla hazırlanan Türk film müzikleri albümü, sinemamızla ile ilgili kitaplar, sinema endüstrimizi tanıtan bir rehber ile Fuar’da ve Frankfurt Film Müzesi’nde gösterimi yapılacak filmleri içeren bir katalog sergilenecek.

ŞENER ŞEN FRANKFURT’TA
Şener Şen, Uğur Yücel, Olgun Şimşek, Ömer Vargı, Mine Vargı, Aslı Tandoğan, Özcan Alper ve Serkan Acar gösterimlere katılmak üzere Frankfurt’a gelecekler.




Fuar sırasında Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Üç Maymun’, Ömer Kavur’un ‘Gizli Yüz’, Özcan Alper’in ‘Sonbahar’, Seyfi Teoman’ın ‘Tatil Kitabı’, Ömer Vargı’nın ‘Kabadayı’, Fatih Akın’ın ‘İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek’ ve Mahsun Kırmızıgül’ün Beyaz Melek adlı filmleri gösterilecek.

Kitap Fuarı’nda ayrıca 19 Ekim günü ‘Anadolu’nun Renkleri: Düğün, Doğum, Ölüm’ (Peyami Çelikcan), ‘Buçuk’ (Hüseyin Arus), ‘İnsanın Ağaçla Dansı “Kündekari” (Tuhfe Tezel), ‘Bozkırın Gücü - Kangal’ (Coşkun Aral), ‘Kula’da Üç Gün’ (Süha Arın) ve ‘Troya’ (Rıza Baloğlu) adlı belgeseller izleyiciyle buluşacak.


AÇILIŞ ‘ÜÇ MAYMUN’LA
Kitap Fuarı’ndaki film gösterimlerinin yanı sıra, 12 Ekim - 26 Kasım tarihleri arasında Frankfurt Film Müzesi’nde de Türkiye filmleri toplu gösterimi yapılacak. Etkinlik, Türkiye’yi bu yıl Oscar’da temsil edecek Üç Maymun’un 12 Ekim akşamı saat 20.00’de, filmin oyuncuları Hatice Aslan, Ahmet Rıfat Şungar ve Ercan Kesal’ın katılımıyla gerçekleştirilecek gösterimiyle ve bir resepsiyonla başlayacak.


’UMUT’TAN ‘YAZI TURA’YA
‘Umut’ (Yılmaz Güney), ‘Sürü’ (Zeki Ökten), ‘Züğürt Ağa’ (Nesli Çölgeçen), ‘Anayurt Oteli’ (Ömer Kavur), ‘Muhsin Bey’ (Yavuz Turgul), ‘Tabutta Rövaşata’ (Derviş Zaim), ‘Masumiyet’ (Zeki Demirkubuz), ‘Mayıs Sıkıntısı’ (Nuri Bilge Ceylan), ‘Vizontele’ (Yılmaz Erdoğan, Ömer Faruk Sorak), ‘Yazı Tura’ (Uğur Yücel), ‘Beş Vakit’ (Reha Erdem), ‘Beynelmilel’ (Sırrı Süreyya Önder, Muharrem Gülmez) ve ‘Gitmek’ (Hüseyin Karabey) Müze programında gösterilecek diğer filmler.

Türkiye filmleri seçkisi Aralık ayında da Hamburg Sinematek’inde izleyicilerin karşısına çıkacak.
« Son Düzenleme: Ekim 15, 2008, 06:01:36 ÖÖ Gönderen: stalker »

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #11 : Ekim 15, 2008, 06:09:11 ÖÖ »
Yaşlı doğup gençleşen adamın hikayesi
Merak uyandıran fragmanından sonra yılın en fazla beklenen filmlerinden biri haline gelen ‘The Curious Case Of Benjamin Button’ yaşlı bir adam olarak doğup hayatının sonuna doğru bebek haline gelen bir adamın hikayesini anlatıyor.


Ülkemizde "Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi" ismi ile 16 Ocak 2009'da vizyona girmesi planlanan, "The Curious Case of Benjamin Button" adlı filmin başrolllerinde Brad Pitt ve Cate Blancett'ın yer alıyor.

Son yirmi yılın en önemli yönetmenlerinden David Fincher’ın son filmi ‘The Curious Case of Benjamin Button’ sıradışı hikayesiyle olduğu kadar Fincher’ın ‘Yedi’ ve ‘Dövüş Kulübü’nde de beraber çalıştığı Brad Pitt başta olmak üzere Cate Blanchett, Tilda Swinton, Elias Koteas ve Julia Ormond gibi oyuncularıyla da dikkat çekiyor.

Francis S. K. Fitzgerald’ın hikayesinden Eric Roth tarafından senaryolaştırılan film yaşlı bir adam olarak doğan ve hayatının sonuna doğru bir bebek haline gelen Benjamin Button’un ‘fantastik’ hayatını anlatıyor.

Zaman, ölüm ve aşk üzerine olan filmde Benjamin Button’u canlandıran Pitt’in performansı merakla bekleniyor. Fragmandan da anlaşılacağı gibi Pitt bu tersten hikayede Benjamin Button’un yaşlılığından gençliğine olan sürecini büyük değişimlerle canlandırıyor. Benjamin Button gençleşirken, yaşlanan sevgilisi Daisy’i ise Cate Blanchett oynuyor.

Fragmanın sonunda yer alan yaşlanmış Daisy’le bebekleşmiş Button’un el ele tutuştuğu sahnenin ise filmin en önemli ve en etkileyici sahnesi olacağı öngörülüyor.

‘Seven’ ve ‘Dövüş Kulübü’ ile kısa sürede usta yönetmenler arasında gösterilen Fincher, bu filmden önce ‘Zodiac’ı yönetmişti. Video klip yönetmenliğinden gelen Fincher’ın son filminin önceki başyapıtları arasında nasıl bir yer alacağı merakla bekleniyor.

25 Aralık’ta ABD’de gösterime girecek olan ‘The Curious Case of Benjamin Button’un Türkiye vizyon tarihi ise 16 Ocak 2009 olarak belirlendi.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #12 : Ekim 26, 2008, 10:00:30 ÖS »
Ulak, Kahire'de yarışacak



“Babam ve Oğlum” adlı filmle izlenme rekorları kıran yönetmen Çağan Irmak'ın son filmi “Ulak”, 18-28 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 32. Uluslararası Kahire Film Festivali'nde yarışacak.

Çağan Irmak'ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği “Ulak”, Uluslararası Kahire Film Festivali'nin yarışmalı bölümüne
seçildi.

“Ulak”, 27. İstanbul Film Festivali'nde “Halk Jürisi Özel Ödülü” ve 15. Adana Altın Koza Film Festivali'nde Kaya Akkaya ile “Umut Veren En İyi Genç Erkek Oyuncu” ve “Halk Jürisi Özel Ödülü” aldı.

Filmde, Çetin Tekindor, Hümeyra, Yetkin Dikinciler, Şerif Sezer, Kaya Akkaya, Melis Birkan, Feride Çetin, Şener Kökkaya, Mahir İpek, Zuhal Gencer Erkaya ve Mahmut Gökgöz rol alıyor.

Dünya Film Müzikleri Ödülleri'nden “Yılın Keşfi Ödülü”nü kazanan Evantia Reboutsika'nın imzasını taşıyan filmin müziklerini, Greek String Orkestrası seslendirdi. Görüntü yönetmenliğini Mirsad Herovic, genel sanat yönetmenliğini Mustafa Ziya Ülkenciler'in üstlendiği film, İstanbul'un Kısırkaya köyünde senaryoya uygun tasarlanan bir köyde çekildi.

Filmin konusu özetle şöyle: “Dolaştığı köylerdeki çocuklara Ulak İbrahim'in masalını anlatan Seyyah Zekeriya'nın bu kez durağı 'düzeni yekten bozulmuş' bir köydür. Masalını bu köyün çocuklarına da anlatmaya başlayan Zekeriya, köylülerin tepkisiyle karşılaşır. Çocukların umut besledikleri bu masalın sonunu merak etmesiyle Zekeriya anlatmaya devam eder. Gizemli seyyahın masalı, köydeki çocuklara umut aşılarken, köylülerin de düzeni sorgulamalarına neden olur.”

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #13 : Ekim 26, 2008, 10:04:01 ÖS »
Üç Maymun'a İsrail'den ödül


Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın “Üç Maymun” filmi, İsrail'de düzenlenen “24. Uluslararası Haifa Film Festivali”nde “en iyi film” ödülüne değer görüldü.Üç Maymun, 16 Kasım'da başlayacak olan “Uluslararası Selanik Film Festivali”nin açılışında da gösterilecek.

61. Cannes Film Festivali'nde “en iyi yönetmen” ödülünü kazanan Ceylan'ın filmi, “24. Uluslararası Haifa Film Festivali”nde, yönetmen David Fisher, Avrupa Film Akademisi üyesi Lissy Bellaiche, Actress Evgenia Dodina, Phylis Mollet, Yönetmen ve Sinema yazarı Irit Shamga'dan oluşan uluslararası jüriden tam not aldı.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Sinema Dünyasından Haberler ve Etkinlikler
« Yanıtla #14 : Kasım 04, 2008, 09:39:03 ÖS »

"1001 Belgesel Film Festivali" başlıyor!


Belgesel Sinemacılar Birliği tarafından 10 yıldır aralıksız olarak düzenlenen "1001 Belgesel Film Festivali" 13 Kasım 2008, Perşembe günü başlıyor.


Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nin 11’incisi 13-19 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak.
Festival kapsamında 49’u yerli, 78’i yabancı olmak üzere 127 film ücretsiz olarak gösterilecek.

78 ülkeden belgesel sinema örnekleri İtalyan Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde izlenebilecek. "Suha Arın’a Saygı”, “Dünyadan Seçkiler”, “Bizim Öykülerimiz”ve “İlkler” olmak üzere 4 bölümden oluşan gösterimlerin yanı sıra sinemaseverlere, festivale seçilen seçilmeyen tüm filmleri video odalarından seyretme olanağı da sunulacak. Bu yıl 300’ün üstünde katılım başvurusu alan festivalde yer alacak filmler, güçlü ve evrensel bir sinema dili kullanmış olmaları kadar; insanlığı yücelten değerleri, farklı kültürlerin birbirleri yerine geçirilmeden bir aradalıklarını savunmaları, insanlığın gelecek tasarımına katkı sağlamaları, farklı ve derin bakış açıları sunuyor olmaları gibi temel ölçütler çerçevesinde seçildi. İlk kez 1997 yılında düzenlenen ve her yıl ortalama 40 bin izleyici tarafından takip edilen festival kapsamında bugüne kadar 59 ülkeden, 965 film gösterildi. Ayrıca “Doğu ve Batı’dan belgesel sinemacıların buluşma ve ortak söz söyleme platformu” olarak tanınan festival kapsamında tüm dünyadan 70 tanınmış belgesel sinemacı ağırlandı.

Ustalardan Ders
Belgesel Sinemacılar Birliği'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla organize ettiği festivalde filmler kadar eş zamanlı düzenlenecek etkinliklerin de yoğun ilgi görmesi bekleniyor. “Kültürlerarası Diyalogda Belgesel Sinemanın Yeri ve Önemi”, “Belgesel Sinemada Müzik” ve “Süha Arın Belgesel Sineması” başlıkları altında gerçekleştirilecek üç panel, yurtdışından davet edilecek belgesel yönetmenleri tarafından gerçekleştirilecek “Ustalık Dersleri” gibi etkinliklerin de olacağı festival belgesel sinema alanında çalışan profesyoneller, akademisyenler ve katılımcılar arasında bir etkileşim ortamı yaratacak. Tüm etkinliklerin ücretsiz olarak takip edilebileceği 1001 Belgesel Film Festivali keyifli atmosferini salonlarla sınırlamayıp sokaklara da taşıyacak.

13-19 Kasım tarihleri arasında Beyoğlu Belediyesi’nin desteği ile, İstiklal Caddesi’nin paralelindeki Gazeteci Erol Dernek Sokak festival sokağı olarak düzenlenecek. Katılımcılar mini konserlerin, sergilerin ve partilerin organize edileceği festival sokağında bulunan cafe ve lokantalardan da indirimli olarak yararlanabilecek.

Etkinlikler: Suha Arın’a Saygı: Gerek eserleri gerekse belgesel sinema eğitimine getirdiği yaklaşımıyla Türk Belgesel Sinemasının “Büyük Ustası” olarak kabul edilen Suha Arın’ın filmlerinden seçki.

Dünyadan Seçkiler: Dünyanın dört bir yanından en yeni belgeseller.

Bizim Öykülerimiz: Türkiye’de çekilen ve “Bizim Öykülerimizi” anlatan en yeni belgeseller.

İlkler: Belgesel sinema dünyasına yeni katılan yönetmenlerin filmlerinden oluşan bir seçki.

Paneller ve Söyleşiler: Yönetmen Suha Arın’ın belgesel sinema dünyası, kültürlerarası diyalogda belgesel sinemanın yeri ve önemi, belgesel filmlerde müzik kullanımı, yurtiçi ve yurtdışından katılacak yönetmenlerle düzenlenecek panel ve söyleşiler.

Atölyeler: Yurtdışından gelecek konuklarla belgesel sinema üzerine üç ayrı atölye çalışması.

Video Odaları: İzleyicilere festivale seçilen ve seçilmeyen tüm filmleri izleme olanağı yaratan video odaları düzenlenecek.

Belgesel Sinemacılar Birliği, dünya belgesel sinemasından seçkin örnekleri sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.



Daha Detay Bilgi İçin Tıklayınız
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2008, 09:42:53 ÖS Gönderen: stalker »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek