Allâahümme salli salâaten kâamileten ve sellim selâmen tâammen alâa seyyidinâa Muhammedini’l-lezii tenhallü bi-hil’ukadü ve tenfericü bihi’l-kürabü ve tükdaa bihi’l-havâaicü ve tünâalü bihi’r ragaaibü ve husnü’lhavâatimi ve husnü’l-havâatimi ve yüsteska’l gamâamü bivechihi’l-keriim ve alâa âalihii ve sahbihii fîi külli lemhatin ve nefesin bi-adedi külli ma’lûmin lek.“
Mânâsi:
„Allâh’im, kendisi hürmetine dügümler çözülen, gamlar-kederler açilan, ihtiyaçlar giderilen, isteklere, hüsn-ü hâtimelere güzel âkibetlere nâil olunan, kerem (cömertlik) sahibi yüzü-suyu hürmetine bulutlarin sulandigi, Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e ve onun âl ve ashâbina; her bakis ve her nefeste ve zâtinca mâlum olanlarin sayisinca, kâmil bir rahmet ve tam bir selâmet ihsan eyle.“
Salât-ı nâriyye’yi hasta üzerine okumakta hastalık ve acıları giderme ve dindirme gibi bir ferahlık vardır. Sar’alı ve deli üzerine okunduğunda da aynı te’siri mevcutur. Cenâb-ı Hak hastayı, sar’alı ve deliyi bu salât-ı nâriyye’nin bereketiyle şifâlandırır.
Bunu ya kendisi ve ya başkası hastanın üzerine okur; sar’alıya okuyup “HÛ” diye üfler. Sayı olarak: 4444 defa okunur.
..Hazînetü’l Esrâr- Celîletü’l-Ezkâr..