Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Pirelenmeliyiz

Gönderen Konu: Pirelenmeliyiz  (Okunma sayısı 1791 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı durmuş göktekin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 197
Pirelenmeliyiz
« : Mayıs 08, 2016, 06:51:30 ÖS »
PİRELENMELİYİZ…

Ömer Seyfettin Pire Hikâyesi’nde şöyle anlatır:

   Köpeğin sahibi, köpeğini bol bol yedirir içirir, besler ve her gün yıkar, temizler, parfümler. İnsana yapılacak hizmetten daha fazla hizmet eder.  Köpek de bu haliyle rahata alışır, miskinleşir, yattığı yerden kalkmak istemez, sürekli uyur. Uyanır etrafı bir kolaçan eder, yine uykuya geçer. Böylece yemek ve içmekten kesilir. Bu gidişle köpek hastalanır. Sahibi köpeği kucaklar veteriner, veteriner dolaştırır. Sonunda Avrupalı, ihtiyar bir veterinere götürür. Veteriner, köpeğe bakar, sahibine der ki:
   - Sen bu köpeğin üzerine bir miktar pire koy iyileşir. Adam bu sözleri dalga geçer gibi kabul edip, veterinere kızar. Fakat çaresiz eve döner. Evde, konuyu hanımına anlatır. Hanımı; bu yöntemin denenmesi fikrini söyleyince köpeği tekrar kucağına alır, incir tüccarı olan bir tanıdığına gider, meseleyi ona anlatır. Arkadaşı da:
   - Ondan kolay ne var. Bizim depoda, incir çuvallarının arasında pire kaynıyor, bu akşam oraya koyalım, ona istemediğin kadar pire gelir, der.
   Köpeğin önüne bir miktar ekmek ve su koyarlar, kapıyı kapatırlar. Ertesi gün sabah gelip kapıyı açtıklarında bir de ne görsünler, hasta köpek iyileşmiş. Depoda yalın kılıç sağa sola koşturup duruyor. Ekmeği yemiş suyu içmiş, tazıya dönmüş.
   Adam, veterinere kızdığına pişmanlık duyar, gidip vizite parasını öder ve gerekli tavsiyeleri alır. Her şeyin bir yaratılış gayesi olduğunu ecnebi veterinerden öğrenir.

   Davasız, mefkûresiz, idealsiz, hedefsiz, heyecansız insanlar, hasta olmaya, yatalak olmaya, duyarsız olmaya, miskinleşmeye aday olan insan demektir. İçi boşalmış konserve kutusu gibi gürültü çıkarmaktan başka bir işe yaramazlar. Bunlar; hayatları boş, sözleri malayani, kendileri rahatizim beşiğinde sallanan hasta ruhlu güruhlardır.
   İnsan için, şer gibi görünen pek çok şeyde hayır, hayır gibi görünende de şer vardır. Gerçek ifadeyle bunun böyle olduğunu çoğu kez görüyor ve yaşıyoruz.

   Türkiye’nin eğitim kurumlarında öğreten ve öğrenen, bu vatanın her karış toprağında yaşayan insanımız bu istikamette duyarlılık göstermeli, gönüldeşlerimiz, gönül ve fikir âlemine pireler salmalıdır. İnançsızlık, mefkûresizlik, idealsizlik, hedefsizlik, heyecansızlık, duyarsızlık kötüdür. Kendinde bunların yokluğunu anlayan insanın piresi olmalı. Onu harekete geçirmeli, sağlığına kavuşmalı. Çırpınmaya, sağa sola koşmaya, araştırmaya başlamalı. Pire hasta olan köpeği bile iyileştirirken, pire hükmünde olan kabiliyetlerimiz, özelliklerimiz, niçin bizi kaşındırıp, harekete geçirmesin? “İnsan belli istikamette yaşamalı ve belli istikamette ölmelidir”   

   Bu hikâye, söylediklerime ışık tutmuyorsa, muhataplarım; kem söz sahibinindir diyerek sözümü bana iade edebilir. İsteyen bu hikâyenin tamamını araştırıp okuyabilir.    
   Sebepsiz ve hikmetsiz hiçbir şey yaratılmamıştır. Şeytanın yaratılmasıyla insanın tekâmül ve olgunlaşması sağlanmış. Ölçülü alınan zehir, panzehir olmaktadır. 
   İnsanı harekete geçiren, menfaat duygusudur. Bu duyguyu aklın ve diğer özelliklerinin yardımıyla helal ve haram dairede kullanır.
   Dünya ve ahiret sorumluluğunu kabullenen insan; iman sayesinde belli istikamette yaşar ve belli istikamette de ölür.
   Her şeyin yaratıcısı olana kul olmalıyız. O’nun emrettiği yolda yaşamalıyız! Alkışa layık olan,  eli öpülecek olanlar onlardır. Onlar eli tutulacak insanlardır. Siz onların peşini bırakmayın!

Kim hangi kurdun, hangi çakalın elini tutabilir ki?
                           07. 05. 2016
                           Durmuş Göktekin

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek