Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Op. Dr. Orhan Coşkun (Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı)

Gönderen Konu: Op. Dr. Orhan Coşkun (Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı)  (Okunma sayısı 2416 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Avon

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 636
Op. Dr. Orhan Coşkun (Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı)
« : Şubat 02, 2017, 10:37:33 ÖÖ »
IDEA Klinik hızla gelişmeye devam ediyor. Son yaptıkları duyuru ile yeni bir kalp damar cerrahisi uzmanının hasta kabulüne başladığı duyuruldu. Daha önce Tekirdağ Özel Yaşam Hastanesi'nde görev yapan Op. Dr. Orhan COŞKUN bundan böyle IDEA Bakırköy Kliniğinde görev yapacaktır. Doktor ile ilgili detaylar yazının devamında yer almaktadır.



Doktor Orhan Coşkun Kimdir?

1968 yılında Gaziantep'de doğdu. ilkokul ve liseyi orada tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi (Ankara) Tıp Fakültesini bitirdi.
 
1993 yılında Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahi Merkezi'nde asistanlığa başlayarak ,1999 yılında kalp ve damar cerrahi uzmanlığını aldı.
 
1999 yılından beri resmi ve özel pekçok hastanede (özel Şafak, JFK, Medical Park, Doğan Hastanesi, Alman Hastanesi, Şişli Etfal Hastanesi) kalp ve damar cerrahı olarak operasyonlar gerçekleştirmiş olan dr. coşkun, çalışmalarına halen Tekirdağ Özel Yaşam Hastanesi'nde Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı olarak görev yaptım.

Teşhis ve Tedavisini Yaptığı Hastalıklar
Kalp damar cerrahisi uzmanı olması nedeniyle özellike damarsal hastalıklarda çok başarılı olduğu söylenmektedir. Görev yaptığı tüm hastanelerde varis tedavi birimi kurmuş olup, ameliyatsız varis tedavilerinde ismi öne çıkmaktadır.

Varis
Varis hastalığı, kullanılmış (kirli) kanı kalp ve akciğerlere geri taşıyan toplardamarların sürekli bir şekilde genişlemesidir. Genellikle, toplardamarlarda bulunan ve kanın kalbe doğru pompalanırken geri kaçışını önlemekle görevli olan ven kapakçıklarının yetmezliği (venöz yetmezlik) ile birlikte görülür.

Varis hastalığının ortaya çıkardığı ağrı, kramp ve görüntü işlevsel ve psikolojik sorunlar yaratabilir. Çalışma şekli ve benzeri sebeplerle uzun süre ayakta kalan insanlarda daha sık görülmektedir. Değişen dünya ile oluşan hareketsiz yaşam biçimleri neticesinde varis vakaları son yıllarda oldukça artmıştır.
Varis ve diğer toplardamar hastalıklarında en önemli faktörlerden birisi ailesel yatkınlıktır.

Birinci dereceden akrabalarında (anne, baba, kardeş, vb.) varisi olan bir kişinin varis hastalığına yakalanma olasılığı yüksektir. Bunun yanında uzun süre ayakta kalanlar, sürekli oturarak çalışanlar, sigara içenler, kilo alanlar, aşırı sıcağa maruz kalanlar ve hamilelik dönemi geçirenler de yüksek risk grubundadır.
Varis ve venöz  yetersizlik hastalığının tedavisinin gecikmesi sonucunda hastalığın ciddi yan etkileri görülebilir. Bunlar ayak ve bacaklarda akıntılı ve geçmeyen yaralar, damar içi iltihaplanmalardır. En önemlisi ise venöz damarlarda kan pıhtılaşması sonucu akciğere ve kalbe pıhtı gitmesidir ki bu durum ölümle bile sonuçlanabilir.

varis ve venöz yetersizliğin teşhisi, damar sistemi muayenesi sonrasında yapılan doppler, ultrason ve gerektiğinde venografi adı verilen radyolojik tetkiklerle konulur ve uygun tedavi yöntemi belirlenir.

Preferik Arter
Kalbi besleyen koroner damarlarda olduğu gibi diğer organlara da temiz (oksijenli) kan taşıyan atardamarların ateroskleroz (damar sertliği, plak) veya diğer nedenlerle daralması, tıkanması ve yeterli kan alamayan organın işlevini yaparken zorlanması sözkonusu olabilir.Çoğunlukla bacak kaslarına kan taşıyan damarlarda bu olay oluştuğunda hastada yol yürüme mesafesinde kısalma ve yol yürümekle kalça ve bacakta kramp ve ağrı oluşumuna neden olur. Bu durumda hasta ancak durup dinlendikten sonra tekrar yürüyebilir. Bu olay beyne kan taşıyan atardamarlarda (carotid arterler) oluşursa geçici felçler, baş dönmeleri meydana gelebilir.

Koroner Arter
Koroner Arter Hastalığı, koroner arterlerin duvarlarında oluşan plaklardan (ateroskleroz) ötürü ortaya çıkan bir hastalıktır.
Koroner Arterler Aort damarından sağ ve sol ana korenerler olarak çıkan kalp dokusuna temiz kan taşıyan damarlardır. Sağ koroner arter tekbir anadal olarak seyrederken sol ana koroner arter aortadan çıktıktan yaklaşık 2 cm sonra ikiye ayrılmaktadır.
 
Ateroskleroz damar duvarında lipid parçacıkların birikimi ile oluşan ve damarların boşluğunu tıkayarak normal kan akımını engelleyen hastalıklı bir süreçtir.
Ateroskleroz gelişiminde kişisel ve çevresel faktörler rol oynamakta olup kişisel faktörler birinci derece akrabalarda Koroner Arter hastalığı olması, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı olması, yaş ve genetik faktörlerdir. Çevresel veya sonradan edinilen risk faktörleri ise sigara kullanımı, yüksek kolesterol içerikli beslenme, stresli ve pasif yaşam şeklidir.
Zamanla koroner arterler içerisinde gelişen yağ (lipid) birikimleri damarlardaki kan akımını engeller ve kalp kasının beslenmesini bozarak hastanın şikayetleri başlatır. Şikayetleri ilk önce yokuş çıkmak, koşmak, stresli anlar gibi kalbin kan ihtiyacının arttığı durumlarda oluşmaktadır, darlığın ilerlemesi ve yeterli kan akımın sağlanamaması ile ileri dönemde istirahat anında bile şikayetler oluşmaktadır.
 
En fazla görülen şikayet göğüs ağrısıdır, bunun dışında göğüsde daralma, sıkışma, yanmada oluşturabilmektedir. Koroner arterdeki daralma ani şekilde oluşur ve kan akımı başka bir yerden sağlanamazsa kalp krizi (miyokard enfarktüsü) oluşmaktadır.
Koroner Arter hastalığının tanısında hastanın hikâyesi, EKG, Efor Testi, Nükleer Tıp Tetkikleri, Radyolojik Tetkikler ve Koroner Anjiyografi kullanılmaktadır. Tıkanmanın yerini ve miktarını belirlemede ve kesin tanıda en etkili tetkik Koroner Anjiyografidir.

Kalp Kapak
Kalp kapakları ile ilgili ameliyatlar kapağın tamiri veya kapağın değiştirilmesi şeklinde ikiye ayrılabilir. Kalp kapağındaki rahatsızlık ilerlememiş olan ve doktora erken dönemde başvurmuş hastalarda kapağın tamir şansı daha yüksektir. Aksi takdirde kapağın yeni bir kapakla değiştirilmesi en uygun seçenektir.
Kapakların değişmesi gerekliliği halinde kullanılan iki tür kapak vardır: Biyolojik kapak ve mekanik kapak. Biyolojik kapakların en büyük avantajı, kan sulandırıcı ilaç kullanılması gerektirmeyişleridir. Buna karşılık ortalama ömürleri 7-10 sene arasında sınırlıdır. Mekanik kapaklar ise çok uzun ömürlüdürler. Ancak metalden yapılmış olduklarından dolayı, üzerlerinde pıhtı oluşmasını engelleyebilmek için hastanın hayatı boyunca kan sulandırıcı pıhtıönler ilaç (coumadin) kullanması zorunludur.
 
Hasta için en uygun olan kapağı seçmeden önce birçok etken göz önünde bulundurulmalıdır: Bunların başında hastanın yaşı, kapak hastalığının cinsi, kan sulandırıcı ilaçları hayat boyu kullanıp kullanılamayacağı, çocuk sahibi olup olmamak gibi istekler sıralanabilir.

Koroner Baypass
Göğüs ağrısına ve kalp krizine neden olan koroner arterlerdeki daralmalar belli bir seviyenin üzerine çıktığında kanın akışında engel oluşturur. Bu da kalbin yeterince beslenememesi ve dolayısıyla görevini tam anlamıyla yapamaması anlamına gelir. Bu durumu ortadan kaldırarak kalp kasının ilgili kısmının tekrar kanlanması için yapılan cerrahi işleme koroner by-pass ameliyatı denir. Amaç -varsa- göğüs ağrısını ortadan kaldırmak ve olası bir kalp krizini (enfarktüs) önlemektir.

IDEA Klinik Bakırköy Şubesinde
Op. Dr. Orhan Coşkun bundan böyle IDEA Bakırköy kliniğinde görev yapacak olup, aşağıda adres ve iletişim bilgileri yer almaktadır. Ücretsiz muayene yaptığını özellikle belirtmek istiyorum. SGK olsun, olmasın tüm hastalar bu imkandan yararlanabilir.

Adres: Zeytinlik Mahallesi Yakut Sokak No:24/3 Bakırköy
Tel: 0212 572 72 65 - 66

« Son Düzenleme: Eylül 16, 2020, 02:17:35 ÖÖ Gönderen: YOLCU »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek