Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Kişisel Mükemmellik

Gönderen Konu: Kişisel Mükemmellik  (Okunma sayısı 4588 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
Kişisel Mükemmellik
« : Eylül 05, 2009, 11:15:39 ÖS »
 Ne İstediğimizi Bilmek!... İnanılmaz Zihin Gücü!... En İyi Olmanın Felsefesi - Kişisel Mükemmellik
 
Ne İstediğimizi Bilmek!...
 
Hangi durumda ve kim olursak olalım, şu an, şimdiye kadar elde ettiğimizden daha fazlasını başarma kabiliyetine ve daha önceki başarı çizgimizi geçecek bir potansiyele sahibiz! Hayal ettiğimizden daha fazlası olabilir, daha çoğunu elde edebilir ve daha fazlasını yapabiliriz! Bu konuda ihtiyacımız olan tek şey, bunun nasıl yapılacağını öğrenmek ve öğrendiklerimizi uygulamaktır!
 
Bazı insanlar diğerlerine göre neden daha başarılılar? Göremediğimiz hedefi vuramayız! Bu hedeflerin neler olduğu hakkında en ufak bir bilgimiz yoksa, hayatımızda mükemmel işler başarmamız da mümkün değildir! İçimizde yatıp duran o olağanüstü gücün kilitlerini açmakta kararlıysak eğer, önce istediğimiz şeyin ne olduğuyla ilgili kesin ve net bir görüşümüzün olması gerekir!
 
Coşkusunu yaşadığımız her başarımız, amacımıza ulaştığımızda elde edeceklerimizin nasıl bir şeye benzeyeceğini düşünmek için ayıracağımız zamanın hemen ardından gerçekleşmiştir! Büyük başarılar kazanmış ve amaçlarına ulaşmış başarılı kişilerin ortak bir özellikleri vardır: Ne istediklerini kesin ve net olarak bilirler! Zihinlerinde hayatlarında olmasını istedikleri şeyler ve ulaşmak istedikleri başarılar gerçek olduğunda bunun neye benzeyeceği ile ilgili net fotoğrafları vardır! Kendileri için yaşamak istedikleri gelecekle ilgili olarak oluşturdukları vizyonları, hep onları ileriye götüren etkili bir itici güç olmuştur! Amaçlarının farkına varmaları, öncelikle adeta onlara erişmiş gibi egzersiz yapmalarından kaynaklamıştır!
 
Amaçları belirlemek bu sistemin en önemli parçasıdır! Başarı bizim için ne demektir? Bu soruya verilen cevap, sistemin çalışması için önemlidir! Hayatımızı bir başyapıt haline getirdiğimizde, onun neye benzeyeceğine önceden karar vermiş olmamız gerekir!
 
Buna, “sıfır tabanlı düşünme” tekniğiyle başlayabiliriz! Hayatımızda karşılaştığımız her olayın en başına gidip, onu yeniden başlattığımızı hayal edelim! Geçmişimizin farklı bölümlerini ve ilişkilerimi tıpkı bir resim çerçevesinde görüyormuş gibi kendimize şu soruyu soralım: “Aynı kararı, bugünkü aklımla şimdi veriyor olsaydım ne yapardım?”
 
Verdiğimiz cevaplarda kendimize karşı dürüst olalım! Bizim için düzeltilmesi mümkün olmayan nedenlerin çıkmazına girmek yerine, her olay ve durum için ideal olanın ne olduğunu tanımlayalım! Bütün büyük başarıların ilk adımı, ne istediğimize kesin olarak karar vermek ve kendimizi tüm kalbimizle buna adamamızla başlar!
 
İnanılmaz Zihin Gücü!...
 
Zihnimiz büyük bir bilgisayar ağındaki merkezi işlem ünitesine benzer! Pek çok operatör ve zihinsel kaynak tarafından elde edilen bilgiler, bilgisayara veri olarak girilir ve programlanır! Girilen tüm bilgiler diğerlerini de etkiler! Gelen bir bilgi, herhangi bir bireysel kullanıcı tarafından o anda işlenen tüm diğer bilgilere etki eder! Yeni bilgi, ister doğru,isterse de yanlış olsun, diğer alanlardaki işlenleri etkileyebilir!
 
Bilinçaltımız, merkezi işlem ünitemizin kaynağı gibidir! Belirlediğimiz hedeflerden birine ulaşmak için esas yapmamız gereken, bu üniteyi yeniden programlamaktır! Böylelikle düşündüğümüz, hissettiğimiz ve inandığımız şeyler, deneyimlenerek ve coşkusunu duymak istediğimiz şeylerle (hedeflerimizle) tam olarak eşleşebilir!
 
Bilinçaltımıza giriş noktaları hem içte, hem de dışta yer alırlar! İçsel olarak, düşüncelerimizden, zihinsel fotoğraflarımızdan, kurduğumuz hayallerden ve duygularımızdan etkileniriz! Dışsal olarak da, çevremizin ve bilincimize sürekli olarak kayıt yapan çeşitli algı kaynaklarının etkisi altında bulunuruz! Yaptıklarımızdan, söylediklerimizden, işittiklerimizden gördüklerimizden, seyrettiklerimizden, dinlediklerimizden ve özellikle ilişki içinde olduğumuz insanlardan ve onlarla yaptığımız konuşmalardan  da etkileniriz! Bunların her biri diğer etkenlerden birini veya daha fazlasını tetikleyip, uyarabilir! İşte bunların hepsi birlikte, şimdiki bizi, hayatımızı oluşturmuş ve oluşturmaya devam etmektedirler!
 
Herhangi bir düşünce zihnimize geldiğinde, mutlaka başka düşünceleri de harekete geçirir! Hatta bazen öyle olur ki, bu bilinç nehri bizi alır ve esas düşündüğümüz noktadan başka yere götürür! Uygulayacağımız zihinsel kontrolün miktarına bağlı olarak, zihnimiz bizi amaçlarımıza ya da amaçlarımızdan uzağa doğru sürükler!
 
Düşünceler kendileriyle ilişkili olan görüntüleri ve eski kayıtları çağrışım yoluyla zihne çağırırlar! Gelen bu bilgiler ya düşüncenin merkezine ya da onları tetikleyen düşünceden apayrı bir noktaya giderler!
 
Düşünceler veya görüntüler bir yandan da duygular üzerinde etkili olurlar! Duygular ise, düşünceleri ve görüntüleri harekete geçirir, bunlar da yeniden başka duyguların uyanmasına yol açarlar! Bu böylece zincirleme bir şekilde devam edip gider!
 
Düşündüğümüz şeyler, hafızamızda saklı tuttuğumuz görüntüler ve deneyimlediğimiz duygular da kendileriyle ilgili olan sözcükleri ve eylemleri harekete geçirirler! Amaçlarımızın neler olduğu konusunda düşünüyorsak, bunların tam olarak farkında isek ve bu düşünceler bizi olumlu ya da arzulu kılıyorsa, o zaman biz gün boyunca pozitif olur ve başkaları üzerinde etki bırakacak bir şekilde davranırız!
 
Okuduğumuz şeyler düşüncelerimizi, hafızamızdaki resimleri, duygularımızı, sözcüklerimizi ve eylemlerimizi etkileyebilir ve bunlar da sonuçta  daha sonra okuyacağımız metinlere yön verebilirler!  Çevremizdeki insanlarla olan iletişim biçimimizde nasıl konuşacağımızı, yürüyeceğimizi ve davranacağımızı belirleyen etkenlerden birisidir!
 
Tüm bu faktörlere ilaveten, geçmiş deneyimlerimiz ve bizi bu günlere getiren yaşadıklarımız, çevremizde olan veya başımıza gelen şeylere yönelik algılarımıza ve davranışlarımıza mutlaka bir etkide (olumlu ya da olumsuz) bulunurlar!
 
Zihnimiz ve hayatımız, içi müzisyenle dolu bir odaya benzer! Müzisyenlerin her biri değişik enstrümanları farklı tonlarda çalmakta ve hepsi de dikkatimizi kendilerine vermemizi istemektedir!
 
Yapmamız gereken, hayatımızın ve geleceğimizin kontrolünü tam olarak elimize almak ve kendi orkestramızın şefi olabilmektir! Hayatımızı hem içsel, hem de dışsal yönleriyle kontrol altında tutabilmek ve kendi seçtiğimiz bir ana temayı, orkestranın uyumlu ve birbiriyle akort halinde çalabilmelerini sağlamaktır! Kısaca, hayatımızı güzel bir müzik parçası haline getirerek, enfes bir konser vermektir! Zaten bu da, başarının kendisidir!
 
Başımıza gelen her türlü olay ve başardığımız her türlü şey, nasıl düşündüğümüze ve zihnimizi nasıl kullandığımıza bağlıdır! Zihnimizi değiştirmeye başladıkça, hayatımızı da değiştirmeye başlarız! Şimdi bulunduğumuz yere nasıl geldik? Hangi şekillendirici etkiler birleşerek bizim şimdiki insan olmamızı sağladılar? Bu türlü düşünüyor ve hissediyor olmamızın nedenleri nelerdir ve bizi şimdiki durumumuza getiren faktörler hangileridir?
 
Bilelim ki, insanlık tarihinde bize benzeyen ve aynımız olan hiçbir insan yaşamamış ve yaşamayacaktır da! Olasılık hesabına göre, bizim özelliklerimizde ve kalitemizde bir başka insanın olma ihtimali 50 milyarda bir’dir! Özel, hatta olağanüstü bir şeyi, yani sadece bizim yapabileceğimiz bir şeyi gerçekleştirme potansiyeline sahibiz! Hayatımıza istediğimiz yönü vermek, bizden başka hiç kimsenin yapamayacağı bir şeydir! Bu adımı atmak için cevaplamamız gereken tek gerçek soru şudur: “Bunu yapmayı kesinlikle istiyor muyum?
 
Herhangi bir alanda başarı kazanmış pek çok insan, doğal kabiliyetlerini ve yeteneklerini ilgi duydukları belirli bir alanda daha yüksek seviyelere çıkartarak ve geliştirerek bu başarıyı elde ederler!
 
Bizim kendimize özgü olan potansiyelimiz çok yakınımızda, yani içimizde durmaktadır! Ama kendimizden daha fazlasını elde edebilmemiz için, önce bu gücün tanınması, tanımlanması ve geliştirilmesi gerekir!

 Adem Altay

Çevrimdışı şeyma19

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 895
Kişisel Mükemmellik
« Yanıtla #1 : Eylül 06, 2009, 12:25:51 ÖÖ »
çok güzel bir yazı, güzel paylaşım olmuş teşekkürler.. :)

Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
Kişisel Mükemmellik
« Yanıtla #2 : Eylül 06, 2009, 09:53:44 ÖÖ »
okuyup yorum yazdığınız için ben teşekkür ederim güzel kardeşim...

Çevrimdışı BüşRam__!

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 411
Kişisel Mükemmellik
« Yanıtla #3 : Eylül 06, 2009, 05:29:30 ÖS »
Gözyaşımdan güzeLLikLer / böLüm 19 :D
Teşekkür ederim :)

Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
Kişisel Mükemmellik
« Yanıtla #4 : Eylül 06, 2009, 11:03:40 ÖS »
Canım büşram dan her zamanki gibi güzellikler.:D
Ben teşekkür ederim bitanesi...:D

Çevrimdışı BüşRam__!

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 411
Kişisel Mükemmellik
« Yanıtla #5 : Eylül 07, 2009, 04:57:19 ÖÖ »
Canım büşram dan her zamanki gibi güzellikler.:D
Ben teşekkür ederim bitanesi...:D
:D :D :D

Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
Kişisel Mükemmellik
« Yanıtla #6 : Eylül 07, 2009, 03:26:05 ÖS »
Canım büşram dan her zamanki gibi güzellikler.:D
Ben teşekkür ederim bitanesi...:D
:D :D :D

:D:D:D

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek