Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz

Gönderen Konu: Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz  (Okunma sayısı 3815 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« : Aralık 13, 2011, 09:16:24 ÖS »
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz

Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu:
“Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla
buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne
yapacağımı şaşırdım, Hocam ne yapalım?”
“Sohbet ediyor musunuz?”
“Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok.”
“Kaç yaşında?”
“On yedi yaşında.”
“Mesela ne diyorsunuz?”
“Sınavların yaklaştığını söylüyorum; derslerine çalışması gerektiğini söylüyorum;
böyle giderse sınıfta kalacağını, arkadaşlarından geri kalacağını, ilerde çok pişman
olacağını, ama o zamanda duyulan pişmanlığın işe yaramayacağını anlatıyorum.”

“Siz konuşup, nasihat ediyorsunuz.”

“Evet.”

“Ama, onunla sohbet etmiyorsunuz.”

“Valla bilmem; biz bildiğimiz kadarıyla elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz,
konuşuyoruz, anlatıyoruz.”

“Doğru, bildiğiniz kadarıyla elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Ama
konuşmak, nasihat etmek, sohbet etmek değildir. Siz sohbet etmesini bilmiyorsunuz.”

Kadın haklı olarak “neden bahsediyorsunuz,” diyen bir yüz ifadesiyle bana baktı.

İçim burkuldu. Anne acı çekiyordu ve çocuğuna yardım etmek istiyordu, ama kendini
çaresiz hissediyordu.

***

Öğrencileri ve anababaları birlikte çağırdım. Danışmalığını yaptığım okulun küçük
tiyatro salonunda buluştuk, öğrencilerle
birlikte anababalar da oturdu.

Ufacık sahneye çıktım, bir sandalye attım oturdum, yanı başıma bir boş sandalye koydum.

“Buradaki öğrencilerden kim benimle sohbet etmek istiyor?” diye sordum. Kalkan
ellerden birini gelişigüzel seçtim. Selim adıyla
anacağım bir öğrenci yanımdaki sandalyeye geldi oturdu.

“Adın ne?”

“Selim.”

“Kaç yaşındasın?”

“On iki.”

“Bugün ayın kaçı?”

“24 Aralık 2008.” (Gerçek tarihtir; bu uygulamayı o gün yaptım.)

“Selim, gözünü kapa, beni iyi dinle. Gözünü açtığın zaman aradan yirmi yıl geçmiş
olacak. 24 Aralık 2028 tarihinde gözünü
açmış olacaksın. Tamam mı?”

Anladığını belirtmek için başını salladı.

“Lütfen gözünü aç.”

Selim, gözünü açtı.

“Bugünün tarihini söyler misin?”

“24 Aralık 2028.”

“Kaç yaşındasın?”

“Otuz iki.”

“Ne iş yapıyorsun?”

“İç mimarlık.”

Göz ucuyla anneye babaya bakıyorum; yüzlerinde hayret belirten hafif bir tebessümü
var. Belli ki, onlar da Selim’in söylediklerini benimle
birlikte ilk defa duyuyorlar.

“Nerede çalışıyorsun?”

“New York, Manhattan’da.”

Anne, babanın yüzünde saklayamadıkları büyük bir şaşkınlık ifadesi.

“Evli misin?”

“Hayır.”

“Arkadaşlarından evlenenler oldu mu?”

“Kızların hepsi evlendi.”

Gülüşmeler..

“Çalıştığın yere beni götürür müsün?”

“Ofisim, Manhattan’da 86 katlı bir binanın 42. Katında.”

Gülüşmeler devam ederken hayalen o binaya yürüdük, asansöre bindik, 42. Katta indik.

“Burası ‘home office,’” dedi.

İçeri girdikten sonra açıkladı:

“Dubleks daire: aşağıda salon ve mutfak var. Yukarda yatak odası ve ofis odam.”

“Selim, salonda neler var?”

“Salonda masa var, koltuklar var, sandalyeler var; komodin var, sehpalar var.”

“Duvarlarda ne var?”

“Resimler var, fotoğraflar. Ailemin fotoğrafı da var.”

“Ailenin fotoğrafına bakınca neler görüyorsun? Beraber bakabilir miyiz?”

“Annem ar, babam var. Ailece çektirdiğimiz bir fotoğraf. Abim var, ablam var, ben
varım.”

“En küçük sen misin?”

“Evet.”

“Selim, bu fotğrafa baktığında, içinde ‘keşke!” duygusu beliriyor mu? İçindeki
herhangi bir ‘keşke’nin sesini duyuyor musun?”

Hiç beklemeden “Evet,” dedi.

“Haydi, anlat bize,” dedim.

“Ben, babamla birlikte futbol maçına gitmeyi çok istedim. Bir de hafta sonları
onunla top oynamak, kırlara gitmek istedim. Güreşmek istedim. Ama babam çok yoğundu;
çalışmak zorundaydı, olmadı, zaman
bulamadı. Ne yapalım, böyle oldu.”

Baba’ya baktım; gözlerinin yaşını tutmaya çalışıyor, ağlamamak için dudaklarını
ısırıyordu.

Selim’e teşekkür ettim. Ve sordum:

“Selim, bu konuşmamızda, sana büyüklük tasladığımı, sana nasihat etmeye çalıştığımı
hissettin mi?”

“Hayır!”

“Olanla ilgili olarak mı konuştuk, olması gereken üzerine mi?”

“Olanla ilgili olarak konuştuk.”

“Selim, seninle yeniden böyle sohbet etmek istesem, benimle konuşmak ister misin?
Konuşmamızdan zevk aldın mı?”

“Yeniden konuşmak isterim; sohbetimizden zevk aldım.”

***

Sohbet özel türden bir konuşma, kendine özgü özellikleri olan bir söyleşidir.

Sohbet içinde olan iki insan o an için güç, onur ve değer yönünden eşittir ve olanı
paylaşırlar; olması gereken üzerinde konuşmazlar.

Korku kültürünün olduğu yerde sohbete izin verilmez.

Türkiye’nin aydınlık geleceğinde anababaların çocuklarıyla sohbet içinde olmasını
diliyorum.

Doğan Cüceloğlu (26.06.2011)
« Son Düzenleme: Aralık 13, 2011, 09:17:32 ÖS Gönderen: sahra cold »

Çevrimdışı Rabia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1030
  • Cinsiyet: Bayan
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« Yanıtla #1 : Aralık 22, 2011, 12:48:34 ÖÖ »
paylaşım için teşekkürler,
bir kaçkez tv de rast geldim Doğan Cüceloğlu'na çok güzel bir anlatım şekli var.insanı alıp götürüyor.

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« Yanıtla #2 : Aralık 22, 2011, 12:52:05 ÖS »
Rıca ederim... :ggg

Çevrimdışı melancholia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 729
  • umma ki küsmeyesin
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« Yanıtla #3 : Aralık 24, 2011, 08:54:53 ÖS »
sohbet eden kişilerin değer yönünden eşit olması..
aklıma, Peygamberimizin Sav çocuklarla konuşurken onların hizasına eğilmesi geldi..
yarının büyüklerine saygı duymak onları önemsemek lazım  +-/*te

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« Yanıtla #4 : Aralık 26, 2011, 01:06:42 ÖS »
Rıca ederim... flowers

Çevrimdışı melancholia

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 729
  • umma ki küsmeyesin
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« Yanıtla #5 : Ocak 01, 2012, 05:09:30 ÖS »
(=

Çevrimdışı DER!N

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 991
Kafayı "Olması Gereken"e Takınca Sohbet Edemezsiniz
« Yanıtla #6 : Temmuz 28, 2012, 12:25:39 ÖS »
İnşaAllah... :)

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek