Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
İslâm'da Flört Var mıdır?

Gönderen Konu: İslâm'da Flört Var mıdır?  (Okunma sayısı 6706 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« : Şubat 02, 2009, 08:28:54 ÖS »
İslâm'da Flört Var mıdır?

Flört, birbiri ile evlenmeleri câiz olan, aralarında evlenme engeli bulunmayan bir kadın ile bir erkeğin evlilik dışı arkadaşlık yapmalarına verilen addır. Böyle bir durumun, ne geleneklerimizde, ne de dinimizde yeri yoktur.

İslâm, kendisinden kaynaklansın ya da kaynaklanmasın, yalnızca ortaya çıkan problemlere çözümler getiren bir inanç ve hukuk sistemi değildir. Aksine, getirdiği esas ve kaidelerle öncelikle problemlerin ortaya çıkmasını önleyen bir dindir. Bu özelliği ile İslâm, kadın-erkek münâsebetlerine de birtakım ölçüler getirerek, meseleleri daha başlamadan çözmüştür. Bu durumu bir misalle açıklayacak olursak:
 Toplumun çürümesine sebep olan başlıca âmillerden birisi, kadın-erkek arasındaki gayr-i meşrû ilişkilerdir. Bu açıdan İslâm dini, evlilik dışı cinsel ilişkiyi (zina, fuhuş… gibi) yasaklamış, hatta yasağın daha da caydırıcı olması için birtakım cezâî müeyyideler getirmiştir. Ancak burada asıl önemli nokta, “ İslam dininin, ferdi, bu tür davranışlara götürecek olan bütün yolları kapaması ve oluşmasını önleyici tedbirler alması”dır. Bu tedbirlerin en başında:
-Kadın ile erkeğin kendileri için belirlenen tesettür kurallarına dikkat etmeleri,
 -Bakışlarını kontrol altına almaları ve “sürekli bakış” gibi yasaklanan davranışlardan sakınmaları (en-Nûr, 30–31),
-Birbirine helâl olmayan kadın ile erkeğin yalnız başlarına bir arada bulunmaması gerektiği gibi hususlar gelir. Ki, bu hususta bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur: “Bir kadınla bir erkek bir yerde baş başa kaldıklarında üçüncüsü şeytandır.” (İbn-i Hanbel, Müsned, I, 227; III, 339)

 Bunlara ilâve olarak kadınla erkeğin; “dokunma ve musafaha (el sıkışma)” gibi benzeri fizikî temaslardan sakınması; “ihtilat”, yani kadın ile erkeğin karışık bir hâlde bulunduğu ortamlardan da ayrıca uzak durması, dikkat edilmesi istenen diğer hususlardır.
 Kadın-erkek ilişkileri hususunda bu kadar katı sınırlar çizen İslâm’ın asıl hedefi; ferdi, toplumdan soyutlamak veya onun kişisel hürriyetlerini kısıtlamak değildir. O, bu prensipleriyle ferdi ve toplumu, daha sonra içine sürüklenebileceği çok büyük yanlışlardan kurtarmayı ve toplumun çekirdeği demek olan “âile müessesesi”ni her türlü korumayı hedeflemiş, âdeta “koruyucu hekimlik” gâyesi gütmüştür.

 Zira az önce yukarıda belirttiğimiz; “Bir kadınla bir erkek, bir yerde baş başa kaldıklarında üçüncüsü şeytandır.” hadîs-i şerîfi, bize durumun ciddiyetini açıkça göstermektedir. Şöyle ki; birbirine yabancı iki karşı cinsin, yanlarında bir üçüncü kişi olmadan tenhâ bir yerde baş başa kalışları, yaratılışta var olan duyguların açığa çıkmasına vesîle olabilir. Gözden uzakta olmanın verdiği bu rahatlık ve cesâret, kişileri hangi safhalara getirir, nelere sebep olur, bilinmez. Bilinen tek gerçek şudur ki, işin içine artık nefis ve şeytan karışmıştır. Ve şeytan, bu duruma gelen insanları “doğru yoldan ayırmak için” elinden gelen her kötülüğe başvuracaktır. Cenâb-ı Hakk bu durumun misâlini, bize Yusuf Sûresi’nde, Yusuf ile Züleyhâ bahsinde şöyle anlatır:
 “Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murad almak istedi, kapıları iyice kapattı ve “Haydi gel!” dedi. O da «(Hâşâ), Allah’a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!» dedi.

 Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını (burhânını) görmeseydi, o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz, o, ihlâslı kullarımızdandı. “ (Yûsuf, 23-24)

 Âyet-i kerimelerde açıkça görüldüğü üzere, karşı cinslerin yalnız kaldığı durumlarda, insanın fıtratından gelen bu duyguların açığa çıkması ve bir imtihan-ı ilâhî olarak, şeytanın o işi süslü göstererek ferdi günaha düşürmesi, neredeyse kaçınılması imkânsız bir durumdur. Hatta toplum hayatındaki pişmanlıkların, bazen cinâyetlerin ve kötülüklerin büyük çoğunluğunun da; bu îkazlara kulak asmamaktan, aradaki sınırları aşmaktan kaynaklandığı bilinen gerçeklerdendir. Böylesi bir durumdan yüz çevirmek ise, kâmil bir îmana sahip olmayı gerektirir. Gerçek îmân sahipleri, töhmet mekânlarından gücü yettiğince uzak durur ve fitneden dâima Allah Teâlâ’ya sığınır.

 İslâm’ın kadın-erkek ilişkileri hakkında getirdiği hüküm ve kurallar açısından bakıldığında flörtün bütünüyle İslâm sınırları dışında kaldığı görülür. Çünkü biçimi, şartları ve sonuçları bakımından İslâm’ın hüküm ve kurallarına ters düşen bir ilişki biçimi olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte tabiî ihtiyaçlar ve zarûret (meselâ; alış-veriş, tedâvî olma, adres sorma veya evlenme niyetiyle görüşme…) gibi durumlarda erkeklerle kadınların verilen ölçülere dikkat etmek şartıyla konuşmalarında bir sakınca yoktur.
 Her ne kadar verilen hükümler, kadın ve erkekler için aynı derecede bağlayıcı olsa da şu bir gerçektir ki, bu konuda kadının daha dikkatli ve titiz davranması gerekmektedir. Zira toplumu inşâ edecek kişiler, öncelikle kadınlardır. Bu sebeple kadının İslâm’ın emir ve yasakları hususunda daha hassas, lâubâlilikten uzak, vakarlı ve şahsiyet sahibi olması gerekmektedir. Günümüzde pek çok yerde kadın, kolayca elde edilen, kolayca terk edilebilen bir eğlence metaı hâline gelmiştir. Bugün falanın, yarın filanın yanında olan kadının, ileride kıymetli bir yerde olacağı düşünülemez. Hatta bu durum, her ne kadar şimdi farkında olmasa da bir kadını, hayatı boyunca itibarsızlığa sürükleyecek, tüm kadınlık haysiyetini ayaklar altına atacak ve ileride pişmanlıkla hatırlanacak kara bir leke gibidir. Âyette;
 “Zinâ eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zinâ eden kadınla da ancak zinâ eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu mü’minlere haram kılınmıştır.” buyrulmaktadır. (en-Nûr, 3)
Açıkça anlaşıldığı üzere, Cenâb-ı Hakk temizi temize, günahkârı da günahkâra lâyık görmektedir.
 

* * *


 Bu yazıyı okuduktan sonra “Madem bu duygu insanın fıtratında var, böyle bir durum İslâm dininde nasıl görmezlikten gelinebilir?” diye düşünülebilir.
 Aksine, İslâm, bu alandaki ihtiyacı görmezlikten gelmediği gibi - evlilik gibi meşrû bir yönden- hem ferd, hem de toplum için faydalı olabilecek biçimde tatminini tavsiye eder. Zira evlilik kurumunun en önemli sebeplerinden birisi de insanın cinsel ihtiyaçlarının böyle bir müessese ile karşılanmasıdır.
 Bu yüzden İslâm’da evlilik teşvik edilmiş ve olabildiğince kolaylaştırılmaya çalışılmıştır. Hadîs-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
 “Ey gençler topluluğu!.. Sizden kimin evlilik yükümlülüklerine gücü yeterse evlensin. Çünkü evlilik, gözü ve ırzı, harama karşı daha fazla koruyucudur…” (Buhâri, Savm)
Sonuç olarak, ergenlik çağına gelmiş olan kadın ile erkeğin, meşrû sınırlar dışında uzun süreli arkadaşlık etmeleri câiz değildir. 


Kevser Atar

Çevrimdışı Efruhte

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 242
  • Cinsiyet: Bayan
  • ..Ve Düşmek Sevdasıyla Toprağa..
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #1 : Haziran 08, 2009, 11:27:01 ÖS »
Alıntı
Bu yazıyı okuduktan sonra “Madem bu duygu insanın fıtratında var, böyle bir durum İslâm dininde nasıl görmezlikten gelinebilir?” diye düşünülebilir.
 Aksine, İslâm, bu alandaki ihtiyacı görmezlikten gelmediği gibi - evlilik gibi meşrû bir yönden- hem ferd, hem de toplum için faydalı olabilecek biçimde tatminini tavsiye eder. Zira evlilik kurumunun en önemli sebeplerinden birisi de insanın cinsel ihtiyaçlarının böyle bir müessese ile karşılanmasıdır.
 Bu yüzden İslâm’da evlilik teşvik edilmiş ve olabildiğince kolaylaştırılmaya çalışılmıştır. Hadîs-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
 “Ey gençler topluluğu!.. Sizden kimin evlilik yükümlülüklerine gücü yeterse evlensin. Çünkü evlilik, gözü ve ırzı, harama karşı daha fazla koruyucudur…” (Buhâri, Savm)
Sonuç olarak, ergenlik çağına gelmiş olan kadın ile erkeğin, meşrû sınırlar dışında uzun süreli arkadaşlık etmeleri câiz değildir. 


Allah razı olsun..yazandan ve paylaşandan..Çok açıklayıcı olmuş..

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #2 : Haziran 09, 2009, 01:04:38 ÖÖ »

Amin.Allah cümlemizden razı olsun.Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.

Çevrimdışı ASLANAVCISI

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 192
  • Cinsiyet: Bay
  • Yalnız kaldığım Zaman Anladım ki tekgerçek "O"
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #3 : Ağustos 15, 2009, 09:28:14 ÖS »
teşekkürler aydınlattığınız için

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #4 : Ağustos 26, 2009, 10:45:59 ÖS »

Aydınlatanlardan, vesile olanlardan, okuyanlardan ve istifade edebilenlerden Allah razı olsun.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #5 : Ağustos 27, 2009, 12:32:09 ÖÖ »
Değerli kardeşim, evlenmeyi birilerinin isteği için değil Efendimiz aleyhisselam'ın tavsiyesi ve sünneti olarak ele almalıyız.
Kur'an ve dolayısıyle İslam evrenseldir.Zamandan ve şartlardan münezzehtir.Zorluk bahaneden başka bir şey olamaz.Çözümleri biz kafamıza göre değil, herşeyi hakkıyla bilen ve gören Rabbül Alemin'in ayetleri ve Efendimiz'in (aleyhisselam) hadisleri ile bulmalıyız.Nasıl bir eş ve evlilik hayatı istediğimizi doğru tespit edersek ve kendimizi bu yönde hazırlarsak, Allah lutfuyla bize merhamet eder, yardımını esirgemez.

Cenab-ı Allah Nur suresinde şöyle buyuruyor;

Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lutfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.
Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. 32-33


Efendimiz aleyhisselam buyuruyor;

"Ey gençler topluluğu; sizden kim evlenmeye güç yetirirse evlensin. Zira evlenmek, gözü ve mahrem yeri en çok koruyandır. Kim de evlenmeye güç yetiremezse oruç tutsun. Zira oruç şehvetten uzaklaştırır, şehveti kırar."


''Düzeyli ve seviyeli bir ilişki yaşamak! ''bu çok sakıncalı bir düşünce.Bu düşünce ve uygulama bırakın haramlardan korunmayı, kendi nefsimizi tatmin etmek ve zinaya yaklaşmaktan başka bir şey kazandırmaz.Düzeyli bir ilişki nedir,İslami dayanağı nedir? daha büyük haramlar nedir?Haram'ın kendisi haramdan nasıl korur?Bir erkekle bir bayanın görüşme şartları bellidir, bunun dışındaki her türlü yol insanı harama ve zinaya yaklaştırır.Günün şartları değil, İslamın şartları hayatımızda belirleyici olmalıdır.

“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32)

Yukarıdaki makaleyi ve aşağıda linklerini verdiğim makaleleri özellikle ayet ve hadislere dikkat ederek okumanızı tavsiye ederim.



https://www.tesetturforum.gen.tr/muhabbet_ve_flort-t18118.0.html

https://www.tesetturforum.gen.tr/bir_maskeli_balo_devresi_flort-t18116.0.html
« Son Düzenleme: Ağustos 27, 2009, 02:42:56 ÖÖ Gönderen: stalker »

Çevrimdışı İsra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 983
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #6 : Ağustos 27, 2009, 12:42:50 ÖÖ »
Oruç tutun bol bol nefsi terbiye den en güzel yol budur...

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #7 : Ağustos 27, 2009, 12:46:20 ÖÖ »
kardeşim çok haklısın dini boyutu bunlar her harfine katılıyorum ... ama dediğim gibi nefis terbiyesinin evlilikten başka yolu yok mudur ???  ben bunu soruyorum size ben hamd olsun 4 yıldır nefsime yenik düşmedim ama zorluğunu biliyorum insanın nefsiyle baş başa kalmasının ben sadece soruyorum sizlere ki nefis terbiyesinin evlilikten başka yolu yok mu ?






Efendimiz aleyhisselam buyuruyor;

"Ey gençler topluluğu; sizden kim evlenmeye güç yetirirse evlensin. Zira evlenmek, gözü ve mahrem yeri en çok koruyandır. Kim de evlenmeye güç yetiremezse oruç tutsun. Zira oruç şehvetten uzaklaştırır, şehveti kırar."




Çevrimdışı İsra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 983
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #8 : Ağustos 27, 2009, 12:47:41 ÖÖ »
Burdan

bu konudan bilgi alabilirsiniz...
« Son Düzenleme: Ağustos 27, 2009, 12:55:45 ÖÖ Gönderen: İsra »

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #9 : Ağustos 27, 2009, 12:57:15 ÖÖ »
kardeşim çok haklısın dini boyutu bunlar her harfine katılıyorum ... ama dediğim gibi nefis terbiyesinin evlilikten başka yolu yok mudur ???  ben bunu soruyorum size ben hamd olsun 4 yıldır nefsime yenik düşmedim ama zorluğunu biliyorum insanın nefsiyle baş başa kalmasının ben sadece soruyorum sizlere ki nefis terbiyesinin evlilikten başka yolu yok mu ?


Nefs terbiyesi kulluğun temel direğidir.Ve bütün temel hassasiyetleri içerisinde barındırır.
Nefs terbiyesi ile ilgili sitemizde bulunan  konuları da incelemenizi tavsiye ederim.


https://www.tesetturforum.gen.tr/empty-t2605.0.html


https://www.tesetturforum.gen.tr/empty-t8461.0.html

https://www.tesetturforum.gen.tr/empty-t26541.0.html

https://www.tesetturforum.gen.tr/empty-t21850.0.html

https://www.tesetturforum.gen.tr/empty-t16317.0.html
« Son Düzenleme: Ağustos 27, 2009, 01:04:46 ÖÖ Gönderen: stalker »

Çevrimdışı ASLANAVCISI

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 192
  • Cinsiyet: Bay
  • Yalnız kaldığım Zaman Anladım ki tekgerçek "O"
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #10 : Ağustos 28, 2009, 02:54:20 ÖÖ »
çok açıklayıcı olmuş stalker tesekkürler

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
İslâm'da Flört Var mıdır?
« Yanıtla #11 : Ağustos 28, 2009, 05:26:03 ÖÖ »


çok açıklayıcı olmuş stalker tesekkürler
Okuyup değerlendirdiğiniz ve değer atfettiğiniz için ben teşekkür ederim.
« Son Düzenleme: Eylül 10, 2009, 02:06:15 ÖÖ Gönderen: musalli »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek