Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
İnönüden Sonra İlk Ezan

Gönderen Konu: İnönüden Sonra İlk Ezan  (Okunma sayısı 3107 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı derya61

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 527
  • Cinsiyet: Bayan
İnönüden Sonra İlk Ezan
« : Ağustos 03, 2008, 08:13:56 ÖS »
Türkiye'yi sevinçten ağlatan ezan
Tam 58 yıl önce okunan bir ezan için halk sokaklara döküldü. Gözler minarelere çevrildi. Ve ilk 'Allahuekber' nidasıyla birlikte ülkeyi bir gözyaşı seli kapladı...

Tarihçi yazar Doç. Osman Özsoy, o günün hikayesini bakın nasıl anlatıyor:

Türkiye'yi ağlatan ezanlar ...

Tam 56 yıl önce bugün, yani 16 Haziran 1950 de, 1933 yılından beri Türkçe olarak okutulan ezanın Arapça orijinal haliyle okunabilmesine imkan sağlayan kanun Mecliste kabul edildi.

Meclisin aldığı karar radyolardan ilan edilince, Türkiyenin dört bir yanında halk sevinçten sokaklara döküldü. Tüm gözler minarelere çevrildi ve ilk ezan sesi beklenmeye başlandı. Halk sevinçten çılgına döndü. Gözyaşları tüm Türkiyede sel olup aktı.

O gün ne olduğunu ayrıntılı anlatacağım. Ama önce, o günlere nasıl gelindiğine bir bakalım.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Temmuz 1932 tarih ve 636 sayılı genelge ile, ezan ve kametin birkaç ay içinde Türkçe okunacağını bildirdi.

İşte o Türkçe ezan ...

Aralarında Hafız Burhan, Sadettin Kaynak, Hafız Nuri gibi isimlerin bulunduğu komisyonun çevirisini yaptığı "Türkçe ezan" metni şöyleydi:

Allah uludur, Allah uludur

Şüphesiz bilirim, bildiririm

Allahdan başka yoktur tapacak.

Şüphesiz bilirim, bildiririm

Tanrının elçisidir Muhammed.

Haydin namaza, haydin namaza

Haydin felâha, haydin felâha

Allah uludur, Allah uludur

Allahdan başka yoktur tapacak.

Ezanın Türkçeye çevrilmeyen tek kelimesi "felâh" oldu. Sebebi, halkın felah kelimesinin kurtuluş anlamına geldiğini bilmemesini sağlamak ve haydin kurtuluşa mânâsına gelecek bir çağrıda bulunmamaktı.

Yasanın 17 Haziran 1950 tarihli resmi gazetede yayınlandığı gün, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk günüydü. Bu durum halktaki duygu yoğunluğunu daha da artırdı.

O gün Türkiyenin dört bir yanında yaşananlar, başlı başına ansiklopedik bir kitap olur. O gün Türkiyenin dört bir yanında, cami sayısınca bir sevinç yumağı, insan sayısınca mutluluktan ağlayan bir yürek vardı.

Fethullah Gülen o günleri anlatırken şunları söyler: Ben o zaman Erzurum'daydım. Ekin mevsimiydi. 1950'nin Ramazan ayı idi. Vakit ikindi vaktiydi. İnsanlar kurbanlıkları hazırladı. Müezzin efendi minareye çıktı. Müezzin "Allahü Ekber" deyince öyle bir bağırıştılar ki, millet sevincinden hıçkırıklara boğuldu. Ardından kurbanlar kesildi.

Antalya Aksekili işadamı Ali Katırcıoğlu; Bir cuma günü idi, ikindi kılıyordum, ilan ettiler bugün ezan okunacak' diye. Herkes sokaklara döküldü. O cuma günü Allahü Ekber, Allahü Ekber diye duyduğum o ilk ezanı asla unutamıyorum. Demokratikleşme dediniz de, benim için en büyük demokratikleşme işte o ezandır" der.

O gün İstanbulda neler olduğunu, aynı günlerde Eyüpte asker olan babamdan dinlemiştim. Ezanın orijinal haliyle okunacağını haber alan İstanbulluların Eyüp Camii avlusunu doldurduğunu ve herkesin ezanı dinlemek için gözlerini minareye diktiğini söylemişti. Minareden, Allahü Ekber, Allahü Ekber sesleri yükselmeye başladığı andan itibaren, insanların sevinçten kendilerini yerlere attığını, ezanların bitişini müteakip de, kurbanların kesildiğini söylemişti.

O gün Erzurumun bir başka yerinde yaşananları Mehmet Kırkıncı şöyle anlatılır: "Erzurum halkı ikindi vaktinden itibaren ezanın aslıyla okunacağını haber aldı. Bütün halk sokaklara döküldü. Bir bayram havası yaşanıyordu. Herkes kurban keseceği ne varsa alıp, Tebriz Kapı mevkiinden Lâlâ Paşa Camii'ne kadar dizildi. Minarelerden Ezan-ı Muhammedi okunmaya başladığı an, herkes sonsuz bir sevince gark oldu. Müftü Solakzade Sadık Efendi, 'Ya Rabbi! Ölmeden önce bize bu günleri gösterdin diye hıçkırıklar halinde ağlamaya başladı...
« Son Düzenleme: Temmuz 15, 2009, 01:40:21 ÖÖ Gönderen: İsra »

Çevrimdışı husrev_06

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay
inönüden sonra ilk ezan
« Yanıtla #1 : Ağustos 03, 2008, 10:19:47 ÖS »

 Bende büyüklerimden dinlemiştim türkçe ezen okunan o yıllarda insanların Kurandan ve islamdan ne kadar uzak yaşamak zorunda kaldıklarını, Kuranı Kerimlerin bodrumlarda, ahırlarda saklandığı o kayıp yıllar.
 Rabbim minareleri ezansız, hanelerimizi Kuransız, vatanımızı sahipsiz bırakmasın inşallah...Bu anlamlı hatırlatmanız içim teşekkür ediyorum.Rabbimize binlerce kez hamd-u senalar olsun...

Çevrimdışı derya61

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 527
  • Cinsiyet: Bayan
inönüden sonra ilk ezan
« Yanıtla #2 : Ağustos 03, 2008, 10:30:06 ÖS »
ben teşekkür ederim size hüsrev_06  amin diyorum güzel dualarınıza

Rabbim bir daha yaşatmasın o yılları

Çevrimdışı İsra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 983
İnönüden Sonra İlk Ezan
« Yanıtla #3 : Temmuz 15, 2009, 01:42:04 ÖÖ »
bu konu her okuduğumda yaşamış gibi oluyor nasıl bir olaydır bu anlam veremiyorum ve içim ağlamaklı oluyor .....

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek