-
''Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!''
-
necid çöllerinden medineye..
-
Nefret ediyorum senden
O siyah sac sürmeli yeşil gözden
gözlerin kollarin dudaklarindan
Bastigin yerden gördügün yüzlerden
Nefret ediyorum
Nefret Edecegim
Ismini söylüyenlerden
Senden bahsedenlerden
Seni bana soranlardan
Nefret edecegim seni sevenlerden
bende kendimden nefret ediyorum bom boş yaşamaktan bencillikten nefret ediyorum
-
necip fazıL - istanbuL benim vatanım da vatanım ;
-
hicranla yandı gönlüm...
halimi sormaz mısın..
dil ucuyla olsun melalimi sormaz mısın..
bilmem ki yoksa dost vefasından şüphen mi var..
-
gamzedeyim deva buLmam
-
Kıl sabâ gönlüm perişan olduğun cânâna arz
Suret-i hâlin bu viran mülkün et sultana arz
Fuzulî
(Ey sevgiliden haber getiren rüzgar, gönlümün ne kadar perişan olduğunu canana arz et.
Bu viran mülkün (canımın, bedenimin) ne halde olduğunu da sultana arz et.]
-
beni sevmemek şanınız olsun dünyada..
-
Asım YıLdırım - BağLanmayacaksın [ Can YüceL Şiiri... (https://www.dailymotion.com/video/x9pbvl)
O olmazsa yaşayamam
O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
Senin O'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
-
çok güzeldi abi...Benim de bugübki şiirim bu. :)
-
kan tutar..
-
cebeci istasyonunda bir akşamüstü..
-
(https://www.1turk.net/r/355d31dcb24.jpg)
-
hiçbirşeyin tad vermeyip
herşeye boş verdigin
o ugursuz anlar vardir ya,
işte şimdi ben onu yaşiyorum........
:ggg
-
Seni görüyorum düşlerimde...
Yanımdasın;
Ellerini tutuyorum sımsıkı
Gözlerine bakıyorum sıcacık
İçim ısınıyor senin yanında
Sanki kuşlar bizim için şarkı söylüyor
Dansediyorlar etrafımızda
Başımı omuzuna dayıyorum;
Sarhoş olmuş gibiyim
Başım dönüyor
Bulutların üzerinden izliyorum dünyayı
Seninle dünya o kadar güzel görünüyor ki gözüme
İnanamıyorum...
Hiç uyanmak istemiyorum ...
-
Aşka gönül ile düşersen yanarsın.
Zeka ile düşersen kavrulursun.
Akıl ile düşersen çıldırırsın.
Duygu ile düşersen gülünç olursun.
Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın ezilirsin.
Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç.
Özdemir Asaf
-
Ölüyorum gel kurtar Yar
Sensiz dünyalar bana dar
Bir yanım su bir yanım kar
Hem boğuldum hem dondum Yar
-
(https://i39.tinypic.com/15q4rjp.jpg)
-
İSTE
Verirler "ben acizim,kudret senin"dedikçe
Verenin şansı büyük,sen iste istedikçe!
N.F.K.
-
Kirpiklerimde bir kız çocuğu üşüyor..
Uzuyor bir türlü biçemediğim hasret sancıları..
Sana gelen her yola bir yaşımı bırakıyorum,
büyüyorum sen miktarı…
Sana geç kaldığım her zamana bir damarımı miras bırakıyorum,
sana düşüyorum ben miktarı..
Özlüyorum seni.. :(
Özledikçe katili oluyorum cümlelerin, kirleniyorum..
Sen yüreğinde temize çek beni..
Sorgusuz, sualsiz kabul et beni..
Düşüyorum..
Düşmeden yüreğine düşür beni..
Bakışlarında avut, sonra da dinginliğinde büyüt çocukluğumu…
İsmail Sarıgene
-
Ne Güzel
düşüp bir gün yollara
vurup aşkı dağlara
kutlu dost diyarına
çekip gitmek ne güzel
derdi atıp ardına
yardan geçip uğruna
bu şehri son bir defa
yakıp gitmek ne güzel
gayrı gidelim can artık kutlu ellere
sabır bitti can tükendi yaşlı gözlerde
bir ömür boyu beklemişim
derdi derde eklemişim
üstüne yar sevmemişim
şimdi vuslat ne güzel…
(Mustafa Cihat-Ne Güzel)
-
Bir damla yagmur düstü bugün avucuma gökten.
Onu tuttum, sikica kapattim avucumu.
Tuttum cunku, bir daha düsmesin avucuma istedim.
Bu damla bana gözümden akittigim damlalari hatirlatti.
Onlarda avucuma akardi.
Hissederdim gözyaslarimin sicakligini.
O gözyaslarimda bir seyler gizliydi.
Gözyaslarimin sicakligi kadar yaniyordu icim.
Keske gözyaslarimi tutan biri olsaydi.
Ama olmadi, bulamadim onlari tutacak birini.
Bulamadim cunku gözyaslarimin sayisini tutamiyordum,
onlari tutacak birini bulamak okadar kolay miydi?
-
BENİM YILDIZIM O
gök yüzünde milyonlarca yıldızlar vardır
ama bir tanesi gözünüze takılır hep
çok uzakta olsa bile parıldar ışıldar hep
nereye gitsen bakarsın hep seninledir
işte benimde bir yıldızım var uğrum o
denizlerde karanlıklarda bana yol
gösteren kaybolmamı istemeyen
yolumu aydınlatan yönümü bulmada
hep o yıldızım yardım eder bana uğrum o
benim yıldızım o başka yıldızlara asla
benzemez benim yıldızım o asla
kaybolmaz benim için her gece ışıldar
korma der yanlız değilsin burdayım der
ara sıra dertleşiriz güleriz yıldızımla
bulutlu havalarda bile bulutların
arasından bakar ışıldar göz kırpar bana
gülümser sanki bana birşey anlatmak için
ben burdayım der merak etme sen der gibi
benim yıldızım o geceleri asla kaybolmaz
gök yüzünde denize parlıyan ışıldıyan tek yıldızım o
yazan.sea.izmir
::) ::) ::) ::)
Tanıdık geldi sanki... ;) ;D :ggg
Üzerime alınıyorum müsadenle,zaten banadır kesin... 8) ;D
-
ALLAH'a bizleri ölümle tedavi ettiği için şükretmeliyiz.
Yoksa hepimiz hırs kanseri olurduk.
İbrahim Tenekeci
*Rabbime hamdu senalar olsun
-
Gönlü muhabbete yurt olanlara,
Düşmanına bile mert olanlara,
Fakat öz nefsine sert olanlara,
Tâ cânı gönülden tazele selam,.
Sevgiye, dostluğa, güzele selam
Halil İbrahim’ce aç yüreğini,
Yunus ol cömertçe saç yüreğini,
Aşkı bilmiyorsa geç yüreğini,
Yarından bugüne, ezele selam,
Sevgiye, dostluğa, güzele selam.
Dikenler açsa da cefâ çiçeği,
Aman ha solmasın vefâ çiçeği,
Şu yalan dünyanın nazlı gerçeği,
Dillerden düşmesin hâsılı kelam,
Sevgiye, dostluğa, güzele selam.
Merhamet çiçeği dallar aşkına,
Kutlu ize hayran çöller aşkına,
Şefaat kokulu güller aşkına,
Sevgimize olsun vesile selam,
Güzeller güzeli Resûl’e selam...
-
ALLAH'a bizleri ölümle tedavi ettiği için şükretmeliyiz.
Yoksa hepimiz hırs kanseri olurduk.
İbrahim Tenekeci
*Rabbime hamdu senalar olsun
-
Bülbül
Bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım:
Nihayet bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden çıkmak isterken sular zaten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vadiyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
Muhitin hali "insaniyet"in timsalidir sandım;
Dönüp maziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryad.
O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
Ki vadiden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nağmeler, ya Rab, ne mevcamevc demlerdi:
Ağaçlar, taşlar ürpermişti, güya Sur-ı mahşerdi!
-Eşin var âşiyanın var, baharın var ki beklerdin.
Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüt tahta kondun, bir semavi saltanat kurdun,
Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun!
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin hânumânın şen, için şen, kâinatın şen!
Hazansız bir zemin isterse, şayet ruh-ı serbâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-ı pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın kanatlandın mı eb'ada
Hayatın en muhayyel gayedir âhrara dünyada.
Neden öyleyse matemlerle eyyâmın perişandır,
Niçin bir katrecik göğsünde bir umman huruşandır?
Hayır matem senin hakkın değil, matem benim hakkım;
Asırlar var ki aydınlık nedir hiç bilmez afakım.
Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda
Bugün bir hanumansız serseriyim öz diyarımda.
Ne hüsrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Seraba Garba çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
Hayalimden geçerken şimdi, fikrim herc ü merc oldu,
Salahaddin-i Eyyubi'lerin, Fatih'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde Osman'ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!
Ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâb olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden Yıldırım Hân'ın;
Şenâatlerle çiğnensin muazzam Kabri Orhan'ın!
Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Mehmet Akif Ersoy
not:bir bölümünü alayım dedim ama şiir çok güzeldi bölmeye kıyamadım..
-
Verilmemis hesaplarin korkusuyla
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
-
herşey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak,örneğin uçurtma,mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekilerden kısaolduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen en iyisi sana benzemye çalışan
her şeyden
bir gülden, bir ilk, bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
herşey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah'a inanmaktır..
yılmaz erdoğan
-
Çizebilseydim, bahar olacaktı yüzün...
Yazabilsem, en uzunu şiirlerim...
Olmadı, beceremedim...
Adını duvarlara yazacak çağım da çoktan geçti benim.
Yasak sevdamın gözaltı tarafı...
Çaresiz,seni
yüreğimde erittim...
-
.. Yüreğimin Sesini Duyabilmen İçin Yüreğinin Kulağı Olması Gerek.Benzetmek Gibi Olmasında Cehennemin Narında Yanar Gibi Yanıyorum Bu Hasretin Ateşiyle..Beni Ancak Yanarsan Anlarsın ve Dünyada NİMETİM Olmadın.Ahirette
CENNETİM Olasın Ey YÂR..
{..S..}
-
bülbül güle gül bülbüle yâr olmadı gitti..
-
sevemedim pazar günlerini...
ya okulu düşündüm
ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü
hiç bir şey sevdiremedi pazarı bana
bilsem bir pazar günü geleceksin
ıslatacaksın dudaklarımı
sevmez miydim canım pazarları
tam özür dileyecektim sevmediğim tüm pazarlardan..gittin....
eski pazarlarımı bile özlettin!
Ceyhun Yılmaz
-
Etme
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
Mevlana Celaleddin Rumi
-
.......Ah edip ağlamadan,
Sîneler dağlamadan,
Su gibi çağlamadan,
Bu dağlardan aşılmaz!
Cânı cânânı vermeden,
...Fakr ile fahr'a ermeden,
Yokluğa kanat germeden,
İmkânsız yollar aşılmaz! .......
Yolcu buruk baş gerek,
Gözde daim yaş gerek
Huy biraz yavaş gerek,
Yoksa yollar aşılmaz!
Fethullah Gülen
-
Can Sıkıntısı hani bazen bir boşlukta
hani bazen bir yumruk bogazinda
hani bazen midende acayip bir burkulma
hissedersin ya,
işte şimdi ben onu yaşiyorum........güneşin öldüresiye sicak
gölgenin soguk bir karanlik gibi geldigi
hiçbirşeyin tad vermeyip
herşeye boş verdigin
o ugursuz anlar vardir ya,
işte şimdi ben onu yaşiyorum........hani hasret türküsü bile söyleyemedigin
hani çikiş yolunu sebepsiz kaybettigin
hani hüznün yikintisinda yokolmayi istedigin
o tarifsiz,
o paylaşilmaz,
o anlatilmaz anlar vardir ya,
işte şimdi ben onu yaşiyorum.
YILMAZ OĞUZ
-
ANMAK UNUTMAK
İki tür nokta var
Biri önüne ve ardına bakar,
Biri ardına bakmaz,
Ardını noktalar.
Özdemir Asaf
-
Konuşmak susmanın kokusudur.
Ya sus git, ya konuş gel, ortalarda kalma.
Yalan korkaklığın tortusudur.
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.
......Özdemir ASAF
-
Her seven,
Sevilenin boy aynasıdır.
Sevmek,
Sevilenin o aynaya bakmasıdır.
Özdemir ASAF
-
evet
Evet hatırladım
Küçük basit şeyler
Yetiyor kederlenmeye ..
Ya mutluluğa ??..
Cahit Zarifoğlu
-
ÇOCUK OLMAK İSTİYORUM....
Çocuk olmak istiyorum yine
Ne hayat kavgası
Ne aşk belası
Ne de gönül yarası ...
Çoc...uk olmak istiyorum yine
...Ne sabah erken kalkma duygusu
Ne de yıllar geçiyor korkusu
Çocuk olmak istiyorum yine
Hani bir oyuncak tutkusu
Bahçelerden meyva çalarken ev sahibine yakalanma korkusu
Bayramlarda yeni kıyafet sevinci o sevinçle uyuyamama...
Anne dizinde huzuru bulma...
Çocuk olmak istiyorum yine
Hani dünyayı çok güzel görme duygusu...
Çocuk olmak istiyorum
Doyasıya çocuk olmak
Sevimli
Mutlu ve umutları olan küçük bir kız çocuğu
-
Ey Nefs!
Seni bir kazığa oturtsam...
Kazığın sivri ucu,kan boşanan ağzından çıksa...
Gözlerini kızgın demirlerle söndürsem...
Tırnaklarını yavaş yavaş,her saat başı kıl kadar çeke çeke söksem...
Derini ceviz içini açar gibi yüzsem ve kan oturmuş cildine tuz bassam...
Bir serçe aksırınca katıla katıla ağlayacak kadar merhamet hastası ben...
Bütün bunları yapsam...
Yine senden hıncımı alamam...
Ey nefs!...
-Necip Fazıl Kısakürek-
-
Bugün
Sözlükler kusuyorum
Cümleler kuramazken dun
Bugün
Denize döktüm kendimi
Ucuza gitmeyeyim diye
Bugün
Sıyrıldım rollerimden
Mutluyum
Çünkü artık yokum bugün
-
nerdesin, nerdesin ...
doldur sûfi kadehleri aşk ile
kadehimiz candır, hepimiz bir can
içelim de aklımız çıksın baştan
doldur sûfi kadehleri aşk ile
diyar-ı masivadan geliriz biz
evvel tek idik şimdi bir olduk biz
duyardık, uyurduk, uyandık aşka
doldur sûfi ahh yanıyor içim
gel dedi sultanımız geldik işte
üfle de neyden etmesin şikayet
şükür biz de aşık olduk nihayet
doldur dede yürekleri aşk ile
MERCAN DEDE
-
ÖRÜMCEK AĞI
Duvara, bir titiz örümcek gibi,
İnce dertlerimle işledim bir ağ.
Ruhum gün boyunca sönecek gibi,
Şimdiden ediyor hayata veda.
Kalbim, yırtılıyor her nefesinde,
Kulağım, ruhumun kanat sesinde;
Eserim duvarın bir köşesinde;
Çıkamaz göğsümden başka bir seda...
necip fazıl kısakürek
-
"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim
gözlerime senden düşler sürüyorum
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun
artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim
k.tazeoğlu
-
Bildim,
Â
Ş
K
yanmak imiş.
... Tende,
C
A
N
tutsak imiş.
Tıkadım kulaklarımı aşkın sesinden başka
tınıya,
her yanmak keşke bu kadar
Asilolsa..
Sözde YÂRvarda
Şu Cânı bilmem....
-
Ulu Orta
'seyrek gülüş sen ne güzel bir şeysin
nazlanırsın ama bir gün gelirsin'
düşen bir yaprağa bağladım hayatımı
olsun artık diyorum ne olacaksa
paralı asker miyim neyim ben
ekleyip duruyorum sabahları akşama
ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor
gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta
aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim
nasıl bir dostluk ki bu,hem kadim
hem de mayhoş elma tadında.
kendimi de koysam ayağımın altına
yine de yetişemiyorum ey aşk,
omzunun hizasına.
çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu
ve ayağını kaldırıyor dünya,konuşurken benimle.
budanan oğullar gibiyim,sessiz ve narin
nereye konsam geri sayım başlıyor
kurcalıyor beni bir çırağın elleri
ah,unufak olsam ve desem ki
ağzın tat görmesin hayat
kandırdın beni.
sorma,
elim kırılsın bir daha
dokunursam güneşe.
kılpayı kaçırılmış bir şeyin
bıraktığı ardında
neyse oyum ben.
yaralı serçe,benim için dua et;
gök bir kayalık gibi şimdi üstümde
dr şükrü öncüoğlu'ndan
üç ayda bir reçete.
acıyan bir şeyim ben burdan çok uzaklarda
ve koskocaman bir hansın sen uğraşma bu çocukla
çünkü nasıl birşey biliyorum itin taştan korkması
bir yastık arıyorum kuş seslerinden
mühim değil sonrası.
sorma,
yangın sönseydi suyla
denizler her akşam böyle yanmazdı.
yakartop oynayan melekler gördüm güneşle
ve büyük çiftçiler gördüm dağları biçen
yolundaydı herşey,ben bile yolundaydım
ama
kıyıya vardığımda
kendimi unuttuğumu anladım
karşı kıyıda. şiirler söyledim belki duyarsın diye
çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
sana seslendim durdum bu küçücük odadan
acımı duy,sensin pusulam benim
ki dünya
silinmiş bir harita
gibi yabancı bana.
sorma,
usulca uzandığında
bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran.
İbrahim Tenekeci
-
Eskiden Kar Yağardı Erzurum'a
Eskiden kar yağardı Erzurum'a
Toprak damlarda sırt sırta yaşardık
Sabahnan kalkar damlarımızı kururduk ya,, Allah
Kardan tayalar olurdu, mehlerin onünde
Tuneller açar, yola kavuşurduk
... Eskiden, kar yağardı Erzurum'a
Henüz ayrılmamıştık,henuz bölünmemiştik
Ayni mahledeydik,zengini,fakiri,esnafı,
yoksulu, birarada birliktik,toprak damlarda omuz omuza sım sıcak
ve kar yagardi Erzurum'a, bembeyaz, lapa lapa
Henüz bölünmemiştik, henüz ayrılmamıştık.
Henüz icat olmamıştı, koperatifler, siteler
Dubleksler,tripleksler,olmaz olası kartonpiyerler.
Gariban sıkışınca kime gidebileceğin bilir
Zengin kimi gözetecegini bilir,
esnafnan memur gül gibi geçinip giderdi
ve kar yağardı Erzurum'a, bembeyaz lapa lapa
henüz ayrılmamıştık henüz bölünmemiştik…
memurlar bir koperatife esnaflar bir siteye,
zenginler dubkeslere triplesklere
garibanlar geber olan gece kondular kalmamisti
ve kar yağardı Erzurum'a bembeyaz lapa lapa
henüz, fakir zengini hırsızlıkla
zengin, fakiri tembellikle suçlamazdı
çünkü kar yağardı lapa lapa
çünkü kar yağardı bembeyaz
çünkü karın temizliği yüreklerimize vurmuştur
eskiden kar yağardı Erzurum'a
yoktu, çeşit çeşit makinelerimiz
dev ,ekran televiziyonlarımız
no frost buzdolablarımız
ama kilerlerimiz gırtliğine kadar doluydu
yüreklerimiz gibi
çünkü kar yağardı Erzurum'a
çünkü kar rahmetti
çünkü kar bereketi
eskiden, kar yağardı Erzurum'a
adam boyu, adamlarda adamdı o zamanlar
ne Cumhuriyet Caddesi'nde
onun bunun namusuna kötü gözle bakar
ne de laf atardılar
çünkü senin namusun benim benimkisi senindi
biridik bizidik
ve kar yağardı Erzurum'a
adam boyu ve adamlar adamdılar o zamanlar
kar sendin, kar bendim, kar bizdik
eridik, eridik, eridik, eridik...!
(M.Balkuş)