(https://img229.imageshack.us/img229/4295/slam3tg91ro31wl8ln2.jpg)
Kızgın güneş kavurur Filistin kayalarını
Ağaçsız tozlu toprak savrulur Kudüs”e doğru
Ağlar Gazze, ninni söyler El Halil metanetle
Gölge düşer kuzeye haber alır Türkiye;
“Lanet sana ey tağut, lanet sana ey hile”
Akşam olmuştur şimdi, kızıl güneş batmakta
Yüzmektedir sırt üstü Akdeniz batısına
Golan tepelerinde çok pusular var şimdi
Hazırlıkta kahpeler hem bodur hem cüceler
Korkaklıkları çoktur, mazlum kanı içerler.
Islık çalan mermiler, kırılan pencereler
Yıkılan onlarca ev, öldürülen bebeler
Gözü yaşlı analar, hepside biçareler.
Ne milliyet, ne dindaş ; ne akraba, ne kardaş
Teslim olmuş tüm dünya, seyir halinde her baş.
Gece yarısı burada şehitler dans ederler
Üşüyen ruhlar gibi titremektedir kumlar
Nemsiz soğuk rüzgârlar esmektedir hışımla
İndifada bir umut, cengâverler hep metin
Ezildin, ezdirildin hani nerde ümmetin.
Sekizinden seksene direnişte Filistin
Sapan tutar, taş atar, mermi çarpar göğsüne
Cenazeler peş peşe taşınırlar cennete
Ana ağlar, bacı ağlar, kardeş ağlar, taş ağlar
Ağlar Aksa, ağlar Halil, ağlar Gazze Şeridi
Yine de hiç kırılmaz Filistin”in ümidi.
Yüksel Acar