-Neden bu kadar üşüyorsun?
Hayır...
Pencere de açık değil,yorganın altındayım alabildiğine
Başımın arkasına kadar çektim üstelik! !
-Karanlık mı?
Hayır hiç sanmıyorum...
Bedensel bir sıcaklık yaşadığım doğru! evet! tenimin tattığı sıcaklık doğru
Yorgan örtüyor tenim ısınıyor...
-Karanlık mı?
Hayır ! !
-Çekip gitme yine..
Neden bu kadar korkuyorsun?
Karanlık mı?
Hayır git başımdan!!!
-Arkana bak..Aç gözlerini...
-Eli yüreğinde değil mi?
Hayır!!!Kalabalık bir meydan da eli bırakılmış kaybolmuş bir kız çocuğu gibi ruhum
Kızıyorum ona işte
-Bu yüzden mi üşüyorsun?
Evet...
-Şimdi yine kaçıp gidersin,dalgalı denizlerin hırçın deniz kızı...
Hayır !!!!!!!!!
Evet !!!!!!!!
-Mutluluğunu dalgalar arasına bırakma küçük kız..
-Papatyalarına sarıl aşk kokulu...
-Kapa gözlerini bir çift kara zeytin rüyasına..
-Yanlış savaşların bedeli değil onun sevgi dolu yüreği...
-İşte asıl şimdi savaşman gerekiyor
-O bunu hakediyor!
-Kaçma,gitme...
Niye gidiyor ki..!
Daha ''kaç saat kaldı' sorularını soralı ne kadar oldu ki !
-Karanlık ??
Evet...
-Yollar??
Evet...
-Gidecek misin yüreğinin eridiği yere??
Evet...
-Hala üşüyor musun??
-Sevgi?
Yollar?
Seviyorum..Gideceğim...
Suyumun toprağına aktığı o yağmur sonrası kokulu Yar'ime..
Alıntı