Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Ağrı Diyadin

Gönderen Konu: Ağrı Diyadin  (Okunma sayısı 5873 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Ağrı Diyadin
« : Ekim 17, 2009, 11:01:02 ÖÖ »


Diyadin ilçesi Ağrı’nın en eski ilçelerindendir. Diyadin kalesi ve çevre köylerdeki tarihi kalıntılar, buranın yüzyıllardan beri önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermekdedir. Diyadin adı Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Ziyaeddin’in burada kendi adına yaptırdığı kaleden gelmektedir.

Ziyaeddin Kalesi adı zamanla halka dilinde değişikliğe uğrayarak Diyadin şeklini almıştır. Bu olay Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde anlatılmıştır.

B-Selçuklular döneminde Diyadin:

Maveraünnehir’de kötü duruma düşen Selçuklular Çağrı ve Tuğrul Beyler daha elverişli yerler bulmak üzere batıya yöneldiler. 1018 yılında Horasan ve Azerbaycan üzerinden ilerleyerek Doğu Anadolu’ya girdiler. 1054 yılında Sultan Tuğrul Bey Erciş, Muradiye ve çevresini zaptedince Ağrı’yı da ele geçirdi. Böylece Diyadin İlçesi de Selçuklular’ın eline geçmiş oldu.

Ağrı 100 yıl kadar Doğu Anadolu’da devlet kuran Türk devletlerinden Sökmenli devletinin sınırları içine girdi. 1222 yıllarında Moğolların önünden kaçarak daha batıya gelen Celaleddin Harzemşah Selçuklu devletinin doğu sınırlarında faaliyet göstermeye başladı. Ağrı’yı işgal edip İç Anadolu’ya ilerlerken Erzincan savaşında 1230 yılında Alaeddin Keykubat ordusuna Harzemşah’ın ordusunun yenilmesi Selçuklular’ın Erzurum’a kadar yeniden uzamasını sağladı.

C-Osmanlı döneminde Diyadin:

Şah İsmail’in Şiiliği yaymak amacıyla geniş propogandaya girişip ve bundan da büyük ölçüde başarı sağlarken Şii güçleri Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu sınırını tehdit ediyor, baskınlar yapıyor, bunlardan da kötüsü Müslüman halkı bölüp parçalıyordu. Daha Trabzon Valisi iken Yavuz Sultan Selim bir İran seferinin yapılmasını ve büyük tehlikeyi önlemek istiyordu. İmparatorluğunun geleceğini tehdit eden ilk ve en önemli meselenin bu Safavi İran meselesi olduğu için savaş kaçınılmaz hale gelmiştir.

Yavuz Sultan Selim henüz Çaldıran savaşını yapmadan Ağrı’nın bazı yerleri Osmanlı topraklarına katılmış bulunuyordu.

Yavuz Sultan Selim Çaldıran’a Eleşkirt-Diyadin-Doğubeyazıt üzerinden giderek 23 Ağustos 1514’de Şah İsmail’in ordusu ile karşılaşıp büyük zafer elde etmiştir.

1578 fethi ile Van eyaletine bağlanan şimdiki Ağrı ili bölgesindeki Türkçe konuşan yerli Şii halkın çoğu Azerbaycan ve İran içlerine kaçtıklarından, 1578 yazında Osmanlılar buraları tahrir edip şu beş sancağa ayrıldılar.

1.Doğubayazıt Kal’ası,
2.Diyadin,
3.Ovacık,
4.Eleşgert,
5.Şelve (Karaköse ve Tutak bölgeleri)

1828 Rus istilasında Ağrı’lılar, düşmana karşı koymuşlarsa da işgali önleyememişlerdir. Gürcistan ve Azerbaycan’ın bir bölümünü zapteden Ruslar; Erivandan ilerleyerek Bayazıt, Diyadin, Karaköse ve Eleşkirt’i işgal ederek halkın çoğunu da zorla Gümrü ve Revan’a sürdüler. İşgal edilen bu yerlere Ruslar Malakan, Ermeni ve Yezidi gibi Müslüman olmayan azınlıkları yerleştirmeye çalıştılar. 1829 da yapılan savaşta Ruslar, Erzurum ve Kars’tan geri püskürtülerek bu bölgeler kurtarıldı.

Ruslar, 13 Nisan 1293 (24 Nisan 1877) de harp ilan etmeden Doğu Anadolu ve Rumeli’de sınırlarımızı geçerek Osmanlı Devleti’ne saldırdılar. Böylece 93 harbi diye bilinen Rumi 1293 (1877-1878) savaşı başlamış oldu.

Savaş henüz başlamadan Müşir (Maraşal) Gazi Ahmet Muhtar Paşa kumandasında Karakilise (Karaköse) de iki tabur D. Beyazıtta da dört tabur asker bulunmakta idi. Doğu cephesi olarak, elimizde 65. piyade taburu ile 60 top ve 600 kişilik üç süvari alayımız bulunuyordu. Bizim, 80.000 askerimize karşı düşmanın modern silahlarla donatılmış 120.000 askeri bulunmakta idi.

93 harbinde Kurt İsmail Paşa, Diyadin’de de birliklerini konaklatmıştır. Bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu bir çok topraklarını kaybetmiş Ardahan, Kars, Oltu, Batum, Artvin ve Beyazıt bölgeleri (Sancakları) Ruslara verilmiştir. Yine bu savaşta Ermeniler yöre halkına çok eziyetler yaparak Kars, Ağrı, Van ve Muş ili gibi Doğu İllerimiz ile Azerbaycan’ın bir kısmını içine alan bölgeye “ERMENİSTAN” adını vermişlerdir.

Birinci Dünya savaşının başında Erzurum, Ağrı ve Van Ermenileri silaha sarılıp Rusların yanında yer aldılar. Ağrı’ya yerleşip iyice çoğalmaya başlayan Ermeniler, bölgeden bir çok değirmenler ve Kiliseler yapmaya başladılar. Diyadin’de de Karapazar, Seydo, Cücan, (Heybeliyurt), Ezdo (Akyolaç) köyleri Ermenilerin kontrolüne geçti. 1917 Rus İhtilali ile geri çekilen Rus orduları ile birlikte Ermeniler de geri çekilmek zorunda kaldılar. Geri çekilirken yöredeki bir çok vatandaşımızı katledip çeşitli eziyetlerde bulundular.

D-Cumhuriyet döneminde Diyadin:

Ağrı, düşman işgalinden kurtulunca rahatladı. Erzurum’da yapılan Kongrede Diyadin’den İsmail Nalbantoğlu ve Mustafa Bey adındaki zatlar Kongreye delege olarak katıldılar.

Cumhuriyetten sonra D. Beyazıt vilayet oldu ve Diyadin ilçe olarak bağlandı. Daha sonra Karaköse'nin vilayet olması sonucu buraya bağlandı. İlçenin düşman işgalinden kurtuluş tarihi 14 Nisan 1918’dir.

Diyadin Resimleri

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek