Mekkenin ufak sahabisi Cabirbin anlatıyor :
En güzelinin yanına koştuk.. Her zamanki gibi cami çıkışında bütün çocuklar sarıldı, öptü Nebiyi.. Güller güzeli onların her birine hurmasından çıkarıp verdi.
Ben de sarıldım bacağına bırakmıyorum aslında bırakamıyorum o kadar güzel kokuyordu ki ayrılmak istemiyorumdum ondan.
Eğildi söyle bakalım sen ne istersin dedi. Eliyle başımı sıvazladı. Sonra sol yüzüme elini sürdü.
Yıllar geçti Nebi'nin elini sürdüğü yüzünün pembeliği geçmedi.
Güzel Nebinin elini sürdüğü sol yüzü pembemsi gül gibi olmuştu. Cabir yaşlanmıştı, yüzünün bir tarafı kırışmıştı ama diğer tarafı kırışmamıştı... Tıpkı o günkü gibi canlılığını koruyordu.
Ey Rahmeti Bol Allah'ım ! Bu güzellikleri bizlere yaşatan sensin, amenna ve saddakna.. Hamdu senalar olsun..
Yerdeki Kum Tanesi Adedince, Gökteyi Yıldız Sayısınca Salat ve selam Efendimize ve ashabına olsun..
Esselatu vesselamu aleyke ya Resulallah