Minareden yükselen selalar,
Hiç bu kadar dokunmamıştı....
Bu kadar yalnız bırakmamıştı hiç..!
İçimi yara yara yükselmemişti...
Hiç bu kadar yakın,
Bu kadar inkar ederek dinlememiştim...!
Hiç koskoca adama yakıştı mı..!
Kıyamazdın ya hani....
Bu nasıl kıyarak gitmek böyle anlayamadık...
Azrailin izin verdiği son bakış gözlerime çakılı hala...
Öyle içimi yakan...öyle derin....
Senin yüzünle karşılaşamamak korkusu bırakacak mı peşimizi...? ?
Anneme nasıl anlatırız biz bunu....! ! !
Nasıl teselli ederiz gözünün nurunu...
Oldu mu şimdi bu yaptığın....
Kanter içinde uykularımızdan kaldırmak..
Kalktığımızda yokluğunun hüznüyle karşılaşmak...! ! ! !
Olan hep ölene olurmuş derlerdi...yalan...! ! !
Olan hep kalana oluyormuş meğer..! ! !
Öyle çırılçıplak kalana...! ! !
Adının yanına birde yetim eklenen kalana.....! ! !
Bu yaştan sonra yetim kalmak da ne demek...? ?
Katlanılmıyor ki bu yaftaya....
Bu kalabalık ta susmak bilmedi gittiğinden beri...
Havada asılı kalıyor “başınız sağolsun” lar...! ! !
Bu da nedemek ki...! !
Duymadım daha önce...bilmem ben...
Sahi....
“Başınız sağolsun”
Ne demek Anne...! ! ! !
Babam’a..... O’nu çok özledik....
Yasemin Külahlıoğlu