Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Küçük Zeynep-Bayram Öyküsü

Gönderen Konu: Küçük Zeynep-Bayram Öyküsü  (Okunma sayısı 2163 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Küçük Zeynep-Bayram Öyküsü
« : Kasım 10, 2008, 12:43:16 ÖS »
On bir yaşı; kırmızı ve sarı renkli çiçeklerle süslü siyah şalvarı; ayağında yeşil lastik ayakkabısı kırmızı çorabı; üstünde kahverengi kazağı ve eskimiş mavi gocuğuyla bir gecekondu çiçeği Zeynep otobüs bekliyordu Elinde güçlükle taşıdığı telis bir torba yüreğinde kardeşi için yüklendiği umut vardı Kurban bayramından iki gün önceydi Küçük kardeşi aniden rahatsızlanmıştı Annesiyle birlikte götürdükleri doktor bir dizi ilaç yazmış ancak bunları alacak kadar paraları olmadığı için bayramı beklemek zorunda kalmışlardı

Kurban bayramlarını hem seviyor hem de sevmiyordu Zeynep Sevmiyordu çünkü hiçbir zaman diğer çocuklar gibi yeni bayramlığı ve parlak ayakkabıları olmamıştı Ama yılda bir defa da olsa et yemenin keyfine vardığı için seviyordu bayramları Et yemeyi çok sevse de doya doya et yememişti şimdiye değin Ailecek bayramda komşuların gönderdiği etlerin azını yer çoğunu da satarak evin ihtiyacını giderirlerdi Bu bayramda ise daha az et yiyeceklerdi; kardeşi hastaydı ve ilaç için para gerekiyordu


Zeynep elinde et dolu telis torba kendisini şehrin en merhametli kasabı Hakkı amcaya götürecek otobüsü gözlüyordu Hakkı amca orta halli bir kasaptı Bayramın üçüncü günü sırf Zeynep için dükkânını açar ve onu beklemeye koyulurdu Onun getirdiği et benzeri şeyleri ağır pahaya alır Zeynep’i yüzünde gülücükle yolcu ederdi

Uzaktan homurdana homurdana gelen otobüs isteksizce yanaştı durağa Önce büyükler sonra Zeynep bindi otobüse Parasını uzattı şoföre ve her bir adımında ardında kırmızı bir leke bırakarak arkalara doğru ilerledi Zeynep’in telis torbasından sızan kanlar yerleri kırmızıya boyarken havayı da ağır bir koku kaplamıştı Et fena bir şekilde kokuyordu Nasıl kokmasın ki Zeyneplerin evinde hiçbir zaman etin koyulacağı bir buzdolabı olmamıştı Kokudan ve lekeden rahatsız olan yolcular Zeynep’in gül yüzüne tiksinen bir bakış bıraktılar Durumu fark eden otobüs şoförü azarlamaya başladı Zeynep’i “Ne yapıyorsun öyle Mahvettin otobüsü Siz zaten hep böylesiniz Ne kendinizi temizler ne de çevrenizi temiz tutarsınız

” Bir başka yolcu daha sert çıkıştı” “Böyle cahil kaba insanları toplumun içine almamak gerek Böyle rezalet olur mu efendim!” Zeynep başını önünde yutkunarak dinledi söylenenleri Her söz bir balyoz olup başına bir zehir olup küçük yüreğine düştü Cevap veremedi Zeynep Sadece içinden “Benim suçum ne? Ben annemin dediğini yapıyorum Küçük kardeşime ilaç alacağım” diye söylendi Ve kendisini bir sonraki durakta açılan otobüs kapısından dışarı itilirken buldu Onunla birlikte inen bir yolcu : “Ver bakalım ne var torbanda?” diye sert çıktı

İsteksizce ve biraz da utanarak uzattı Zeynep elindekini “Aman Allah’ım bu ne! Leş kokuyor bu torba hepsi yağ bunlarıniçinde doğru dürüst et yokBunları yerseniz ölürsünüz” diye söylenen adam telis torbayı kaldırdığı gibi çöp tenekesinin içine bıraktı Sonra Zeynep’e dönüp : “Bak kızım! Sakın ola böyle şeyler yeme Zehirlenirsin yoksa” diyerek uzaklaştı“O torbadakileri bir gün önce sizin eşiniz ve komşularınız verdi” diyemiyordu Zeynep Onun çocuk yüreği karşısındaki kadar acımasız olamıyor “Önce bunları bize layık gördünüz şimdi de layık gördüklerinizi bile esirgiyorsunuz” diyemiyordu haykırmak istediği sözcükler boğazına kadar gelip orada düğümleniyordu

Zeynep kaldırım kenarında ilaç bekleyen kardeşi evde ağlıyordu Bir yandan ağlıyor bir yandan da çocuksu sesiyle mırıldanıyordu Zeynep: “Benim suçum ne? Bu eti veren eti içine koyacağımız eski buzdolabınızı bizden esirgeyen siz amcalarım değil misiniz? Beni eski elbiselere hapseden sonra da bu bunu bana yakıştıramayan sizlersiniz

Peki ! ne benim suçum? Benim suçum ne?”


Evet sevgili dostlar ! sizce suç yüreği tertemizpırıl pırıl olan bu küçük kızda mı yoksa kalpleri taş gibi katılaşmış olan bizlerde mi?

(ALINTI)
 

« Son Düzenleme: Ocak 07, 2009, 02:59:56 ÖÖ Gönderen: musalli »

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
Küçük Zeynep-Bayram Öyküsü
« Yanıtla #1 : Ocak 07, 2009, 02:59:34 ÖÖ »
Beni eski elbiselere hapseden sonra da bu bunu bana yakıştıramayan sizlersiniz

Yazının sonunda ilistirilen not gibi icimizden alıntı, sadece bir yasam..Hikaye gibi okunulan bunun gibi binlerce yasamı yuzdeye vursak kacta kacindan sorumlu oluruz acaba ! ? ?

 Bogazi dugumleyen öykü icin tesekkur etsem haksizlik olur mu Zeynep'lere (?)

++
« Son Düzenleme: Ocak 07, 2009, 03:34:35 ÖÖ Gönderen: musalli »

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Küçük Zeynep-Bayram Öyküsü
« Yanıtla #2 : Ocak 07, 2009, 11:37:19 ÖÖ »
burada böyle çocuklar çok var Allah ım hepimize öyle güzel bir yürek nasip etsinki hepsi sığsın oraya inşaallah... her sabah elinde minik bir poşete sıkışmış yaklaşık 15 tane ekmek götüren bir çocuk çekerdi dikkatimi balkondan bakarken. sabahın köründe yaz kış minnacık kız çocuğu... meğer sonra bakkal söyledi belediye önceki günün ekmeğini çok ucuz veriyormuş onlarda kalabalıkmış her sabah ta tepeden biyerden inip bıkmadan usanmadan taşıyor onları evine şimdi bu kızı küçümsemek mi alnından öpmekmi gerekiyor :( :( Allah ım zeynep gibileri hakir görenleri islah eylesin kalplerini yumuşatsın...

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Küçük Zeynep-Bayram Öyküsü
« Yanıtla #3 : Ocak 08, 2009, 01:57:36 ÖS »
ben teşekkür ederim ,kalbi de yüzleri gibi güzel arkadaşlarım

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek