Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Filistinli Çocuğun Vasiyeti

Gönderen Konu: Filistinli Çocuğun Vasiyeti  (Okunma sayısı 1817 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Filistinli Çocuğun Vasiyeti
« : Ocak 17, 2009, 11:56:27 ÖÖ »
Bu vasiyeti yazmak nerden aklıma geldi bilmiyorum Muhammed Dürre'nin okul yolunda terör devleti israil askerleri tarafından haince öldürülmesinden sonra, korkup okuldan almıştı annem beni, o günden beri hiç birşey yazmadım Oysa okula gitmeyi, okuyup pilot olmayı o kadar çok istiyordumki! Okulu bıraktıktan ve göğümüzü annemin "duman yada sis" dediği karabulutların kaplamasından sonra, sen büyüyünce ne olacaksın diyenlere "ben büyümeyeceğimki" diyorum

Annem birinci intifadada ayaklarını ve gözlerini kaybetmiş Büyük abim Abdullah’ın cesedi başında ağıtlar yakarken, bir kurşun da onun ayağına sıkmışlar, şimdi evden dışarı çıkamıyor ve hep ağlıyor Abdullah abimden çok; daha onsekiz yaşında şehit olan Raşit abime ağlıyor… gizli gizli ağlıyor… içten içe ağlıyor… arasıra topluyor kendini ve gözlerini semaya dikip "Mescid-i Aksa için feda olsun yavrum" diyor Babamı ben hiç görmedim, hapiste miymiş neymiş Bir gece ansızın alıp götürmüşler… şu Filistin’den daha küçük olan hapishaneler varmış, babam orda yatarmış

Annemle ikimiz kaldığımızdan beri annem benimle çok ilgileniyor, yanından ayırmak istemiyor, Hanzalam deyip, durup durup tekrar sarılıyor Komşu teyzelerle konuşurken duydum, "o benim son parçam, gencecik fidanım; ona da birşey olursa ben yaşayamam" diyordu

Bizim burda gökyüzü, ben kendimi bildim bileli, simsiyah ve yanık yanık kokuyor Ne vakit "anne neden böyle desem" sis, duman, iklim kötü" diyordu Ha son dönemde sıkça "boom boom" diye sesler duyuyordum, o sesler ne zaman ortaya çıksa annem telaşla "Hanzalam Hanzalam" diye sürünerek yanıma gelir, kulaklarımı kapar, üzerime kapanır, adeta üstüme etten duvar örerdi Ben "anne ne oluyor?" desem, "gökgürültüsü oğlum şimdi geçer" diyordu Bu masala ilk zamanlar çok inanmıştım… ama artık gerçekleri biliyorum Mahmut israil sınırına gitmiş geçen ay dedesiyle; israil semaları masmaviymiş, hiç gökgürültüsü de yokmuş

Anne "ben oynamaya gidiyorum" dediğimde, "sen büyüdükçe daha çok oynamaya başladın" diyor Hafifçe kızdığını farkediyorum, öpüyorum esmer yanaklarından ve koşuyorum kaderime Annem bilmiyor ki; ben abim Abdullah’ın sapanını tavanda bulduğumdan beri, arkadaşlarla toplanıp "şeytan taşlama"ya gidiyorum Annem beni top peşinde koşuyor sanıyor; nerden bilecek ki tek kale maç yapacak kadar bile arkadaşım kalmadı!

Mahalle maçları yapardık eskiden, şimdi mahalle mi kaldı ki mahalle maçı yapalım Şu diğer adı enkaz olan Filistin’de kaç çocuğun birinci adı şehit oldu biliyor musun; Şehit Mahmut, Şehit Vaad, Şehit Yasin, Şehit Raşid, Şehit Hanzala, Şehit Hanzala, Şehit Hanzala

Bundan sonrasını anneme okur musunuz? Malum o okuyamaz:

Annecim hakkını helal et… yüzbinlerce mazlum çocuk gibi, ben de böyle olmasını istemezdim… sana söyleyecektim, erken iyileşir diye bekledim… hemen geçer diye geciktim ama geçmedi… geçen gün şeytan taşlarken misket bombası attılar üzerimize beni bir kurşun sıyırdı geçti, çok kanım aktı, eve zor attım kendimi… hani üşüyordum ya kaç gecedir; kansızlıktandı sanırım En yakın hastane kaç şehir ötede anne… hastaneler mücahit abilerle dolu, hem seni perişan etmek istemedim, geçer dedim geçmedi anne

Hep sabaha karşı abilerimi rüyamda görüyorum, bir gülümsüyorlar ki sorma "gel, gel" diyorlar… koşuyorum onlara doğru, altlarından ırmaklar akan yemyeşil çimenlerle örülüyor her yanım… sen de yanımda ol istiyorum; anne anne anne diye seni çağırırken, sen sesime uyanıp kaldırıyorsun beni o en güzel rüyadan

Anneciğim benim vaktim azaldı… sana bir kaç vasiyetim olacak Geçen arkadaşların ailesi yemiş zehirlenmişler Komşulara okut, üzerinde "UN" yazan hiç bir paketten bişey yeme… ben sana bir süre yetecek "İHH" yazan gıdalardan bıraktım; onlardan ye olur mu? Anne; içinde mücadele ve dua ayetlerini bol okuduğum Kelamullah'ı, Kur'an'a yeni geçen İbrahim'e verir misin? Ayakkabılarım Halil’inkinden sağlam… onun ikisi de yırtık, benim teki yırtık, az yama yaparlar… o yahudi askerlerinden kaçamıyor; ayakkabılarımı halil'e ver olur mu? Beyaz kedim bulut'u benim yerime "gökgürültüleri"nden sakla olur mu? Ona etten duvar ör…ha kulaklarını tıkamayı da unutma

Abdullah abimin sapanını yastığımın altına bırakıyorum… ola ki israil askerleri eve kadar gelir, onlara atarsın… taş ta var ocağın orda, kendi ellerimle sectim… onları kullan; iyi kavis alır onlar Arkamdan ağlama desem de bilirim içten içe ağlarsın… hemde dört farklı şekilde ağlarsın… benim "ağlama anam" dediğim aklına gelir; döner birde bunun için ağlarsın… ağla anam, gökyümüz açılmıyor madem, için açılsın be anam ağla doyasıya

Gülümsememek elde değil; benim neyim var ki vasiyet yazdım… aaa unutmadan; çamurdan uçağımı yeni doğan amcaoğlum "Umut"a verirsin… onun masmavi gözleri gökyüzüne daha çok benziyor

Sen hep derdinya Allah iyileri erken alırmış yanına
Arasıra "yaramazım" diye okşardınya beni; iyiliğime şahit olur musun anne?
Çocuklar günahsız olurmuş ama,
acılar beni çok büyüttü
İçim dağ gibi anne,
içim dağ gibi anne,

Atamayacağım taşlar için, Filistin halkın dan ve Kudüs davasından affımı dilerim

Yazar Said Ercan
 

« Son Düzenleme: Temmuz 16, 2009, 02:14:46 ÖS Gönderen: musalli »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek