Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Çocuğunuz Hiperaktif mi Yaramaz mı?

Gönderen Konu: Çocuğunuz Hiperaktif mi Yaramaz mı?  (Okunma sayısı 2088 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sahra cold

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4439
  • Cinsiyet: Bayan
  • ........
Çocuğunuz Hiperaktif mi Yaramaz mı?
« : Ocak 15, 2010, 12:56:45 ÖS »
Ebeveynler yaramaz ve hareketli çocuklarının hiperaktif olduklarını düşünürler. Bunun altında çoğu kez çocuğun yaramazlığına bir gerekçe bulma durumu yatmaktadır.

Ya da bu durumun tam aksine hiperaktif çocuklar anne-babası tarafından yaramazlıkla nitelendirilebilir. Hâlbuki belirtilen iki durumda da çocuğun ve ailenin zarar görmesi kaçınılmazdır. Çünkü yaramaz çocuğun 'bu zaten hiperaktif' denilerek doğasına bırakılması yahut hiperaktif çocuğu yaramazlıkla suçlayıp, baskılamak çocuk açısından ileriki yaşlarda tamiri güç sıkıntılar oluşturur. Yapılacak en doğru iş, ebeveynin hiperaktivite konusunda bilinçlenmesi, çocuktaki belirtilerden şüpheleniliyorsa bir uzman aracılığıyla ne yapılması gerektiğine karar verilmesidir.

Hiperaktivite nedir?

Hiperaktivite, kelime anlamı olarak aşırı hareketliliği ifade eder. Psikolojide ise aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve dürtüselliğin beraber seyrettiği bir davranış bozukluğu olarak tanımlanır. Bu üç temel belirtinin yoğunlukları her çocukta aynı değildir. Kiminde dikkat eksikliği ön plandayken, kiminde dürtüsellik dikkat çekebilir. Erkek çocuklarda, kız çocuklara nazaran 3-4 kat daha fazla hiperaktivite görülür.

Hiperaktivitenin belirtileri

1) Aşırı hareketliliğe bağlı olarak görülen belirtiler: Hiperaktif çocuklar yaşıtları içersinde davranışlarından ötürü hemen fark edilirler. Bebeklik döneminde huysuzlukları, uyku ve yeme problemleriyle dikkat çekerler. Okul öncesi dönemde sürekli evde koşturma, dolaplara tırmanma görülür. Elleri, ayakları sürekli kıpırdar. Oturdukları yerde sabit durmakta güçlük çekerler. Sakin ve gürültüsüz oynayamazlar. ' Yapma, dur ' gibi sözleri anlamazlar.
2) Dikkat eksikliğine bağlı olarak görülen belirtiler: Hiperaktif çocuklarda aşırı hareketliliğin yanında dikkat eksikliği de görülür. Dikkat süreleri oldukça kısadır. Bu nedenle öğrenmeyle ilgili ciddi zorluklarla karşılaşırlar. Ders çalışmayı sevmezler ve ödevlerini tek başlarına yapamazlar. Ders esnasında öğretmeni takip edemezler. Soruları tam dinlemeden veya okumadan cevaplarlar. Çoğu kez bu cevaplar da hatalı olmaktadır. Kendine ait eşyaları (özellikle okul eşyalarını) sıklıkla kaybettiği görülür. Dikkat eksikliği sadece derslere değil çocuğun sevdiği faaliyetlere de yansır. Çabuk sıkıldıklarından bir işten diğer bir işe atlarlar. Nihayete ermiş faaliyetleri oldukça azdır. Sabırsız olduklarından sıra bekleme, söz alma gibi sosyal kuralları çoğu kez ihlal ederler. Bu sebeple aile çocukla ilgili pek çok şikâyet alır. Hiperaktif olan kız çocuklarda dikkat eksikliği diğer belirtilerden daha fazla yoğunluktadır.
3) Dürtüselliğe bağlı olarak görülen belirtiler: Dürtüsellik, sonucu düşünülmeden yapılan ani davranışlardır. Esasında dürtüsellik, her çocukta bir miktar bulunur fakat hiperaktif çocuktaki başkalarına zarar verecek boyuttadır. Çocuk pişmanlık yaşayıp yaşamayacağını düşünmeden fevri hareketlerde bulunur. Bu nedenle sık sık tehlikeli işlere bulaşır ve çevresindekilere zarar verir. Tedavi edilmediği takdirde dürtüselliğin ileriki yaşlarda madde kullanımına, şiddete yönelime dönüşmesi kuvvetle muhtemeldir. Hiperaktif erkek çocuklarda dürtüsellik diğer belirtilere oranla daha fazladır.

Hiperaktivitenin sebepleri

Çocuklarda hiperaktivite üç sebepten dolayı ortaya çıkmaktadır:
Kalıtım: Hiperaktif olan çocukların yakın derecedeki akrabalarında da hiperaktivite bozukluğu olma olasılığı fazladır.
Beyin Hasarı: Doğum esnasında küçük veya büyük ölçüde beynin zarar görmesi beyindeki bir takım yapısal işlev bozukluklarına yol açabilir. Bu durum daha çok dikkat eksikliğine sebep olmaktadır.
Çevresel faktörler: Çevrenin birebir hiperaktiviteye sebep olduğu söylenemez. Ancak çocuğun genetiğinde yatkınlık varsa çevresel faktörler (ailenin tutumu, annenin hamilelik sürecinde zararlı alışkanlıklardan uzaklaşmaması vs.) hiperaktiviteyi tetikleyebilir.

Hiperaktif çocuk ile yaramaz çocuk arasındaki farklar:

Hiperaktif çocuğun yaramaz, yaramaz çocuğunda hiperaktif zannedilmesi çözüm bulma noktasında en sık düşülen hatalardandır. Yaramazlık daha çok çocuğun mizacıyla beraber çevresel faktörlerin kaynaklık ettiği saldırı davranışlarıdır. Örnek ile açıklarsak; olumlu tavırlarıyla dikkat çekemeyen bir çocuğun yaramazlıkla ( olumsuz da olsa ) ilgiye kavuşması ya da anne - babanın geçimsizliğinden doğan gerginliğe çocuk tarafından yaramazlıkla tepki verilmesi gibi. Bu durumda çocuğun hangi sebeplerden dolayı yaramazlığa başvurduğu tespit edilip gerekli tutum değişikliğine gidilirse çözüme ulaşılmış olacaktır.
Hiperaktivite ise aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve dürtüselliğin dış uyaranlara bağlı olmaksızın her mekânda ortaya çıkmasıdır. Bu çocuklar herhangi bir şeye tepki vermek veya ilgiyi üzerlerine çekmek amaçlı hareketlilik sergilemezler. Tamamen kendi bünyelerinden gelen bir uyarılmayla davranış bozukluğu gösterirler.

Hiperaktivitenin tedavisi

Tedavide erken tanı çok önemlidir. Ne kadar erken tanı koyulabilirse, çocuğun eğitim ve sosyal hayatında o kadar ilerleme kaydedilebilir. Belirtiler 3-4 yaşında çocukta görülmeye başlar. Fakat şikâyetler daha çok okul hayatının başlamasıyla ortaya çıkar. Özellikle sınıf uyumu, ders başarısı, sorumluluk alma, arkadaş ilişkileri gibi alanlarda görülen bozukluklarla beraber aile harekete geçer.
Hiperaktivite tanısı yalnızca uzman bir hekim tarafından konulabilir. Tedavi için de hekimin önerdiği yöntemler kullanılmalıdır. Bu yöntemler çocuğun belirtilerindeki yoğunluk derecelerine göre ayarlanmış özel eğitim, ilaç tedavisi ve aile danışmanlığından oluşmaktadır.
Tedavide dikkat edilmesi gereken en önemli şart aile-okul-hekim işbirliğidir. Uzmanın yönlendirmesiyle okulda öğretmenin ve evde ailenin özellikle dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Aile çocuğun davranışlarının istemsiz ortaya çıktığını kabul etmeli fakat rahatsızlığından dolayı çocuğu tamamen serbest bırakmamalıdır. Genel anlamda müsamahakâr, ailece belirlenen bazı kurallarda ise tutarlı olmak çocuğun yararınadır. Aynı zamanda ailenin en ufak bir işte dahi çocuğu takdir etmesi tedaviyi hızlandıracaktır. Okula gelince, öğretmen işbirliğiyle çocuk dikkat dağınıklığını önlemek adına pencereden uzak, tahtaya yakın bir yerde oturtulmalıdır. Dikkat yoğunluğunun fazla olduğu dersler (Türkçe, matematik gibi) arka arkaya konulmamalıdır. Aralara resim, beden dersleri serpiştirilerek çocuğun kendini toparlamasına imkân tanınmalıdır.

Ergenlerde hiperaktivite olur mu?

Bir çocukta hiperaktivite var denilebilmesi için, belirtilerin 7 yaş öncesinde ortaya çıkmış ve en az altı ay boyunca devamlılık göstermiş olması gerekmektedir. Çocukluk çağında herhangi bir belirti göstermemiş olduğu halde, ergenlikte hiperaktivite belirtilerinin ortaya çıkması ve tanısının koyulması mümkün değildir. Ancak çocukluğunda hiperaktif olduğu anlaşılmış ve bununla ilgili önlem alınmamış kişilerde bozukluğun giderek yoğunlaştığı görülmektedir. Ergenlikteki hiperaktivite, çocuklarınkinden çok daha farklıdır. Aşırı hareketlilikten ziyade tepkisellik, topluma aykırı olma, ataklık gibi belirtiler dikkat çeker. Bu durumda tedavi de oldukça güçtür.


alıntı

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek