Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Cüneyd Suavi Hikayeleri...

Gönderen Konu: Cüneyd Suavi Hikayeleri...  (Okunma sayısı 10366 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Şeb-i Yeldâ

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1610
Cüneyd Suavi Hikayeleri...
« : Ağustos 06, 2008, 10:21:11 ÖS »
Sütçü



İhtiyar adam, zorlukla taşıdığı süt güğümlerini çadır direkleri arasından geçirmeye çalışırken:
-Süüt...!, diye bağırıyordu. Süt isteyen süt kuzularına...

İhtiyar, henüz sözünü tamamlamamıştı ki, çadırından çıkan öfkeli bir adam:

-Sen aklını kaçırdın herhalde! diye kükredi. Biz yaralılarımızla uğraşırken, sen para kazanma sevdasındasın.

Yaşlı adamın gözleri dolmuştu. Yumuşak bir sesle:

-Bu depremde dört torunumu kaybettim evladım, dedi. Onların içecekleri sütü diğer yavrularıma hediye etmek istemişsem, hata mı etmişim.

•••

Bu hadiseyi anlatanlar, “ihtiyar adama çıkışan o kişinin ağlayışını ve ona sarılarak özür dileyişini hiç unutmuyoruz” diyorlar.

Çevrimdışı Şeb-i Yeldâ

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1610
Cüneyd Suavi Hikayeleri...
« Yanıtla #1 : Ağustos 06, 2008, 10:23:45 ÖS »
Yaşgünü Hediyesi
GENÇ ADAM bir cadde boyunca ilerlerken, ruhunu okşayan bir kokuyla irkildi. Sonbahar çoktan bitmiş, mevsim kışa dönmüştü. Bu yüzden de ağaçlardan bir koku yükselmezdi. Elbette ki aylar önce ölen çiçeklerden de...
Adam, hâfızasının en ücra köşelerinden gelen bir sinyalle, kendisini bir anda çocukluk yıllarına döndüren bu esintiyi daha iyi hissedebilmek için, derin bir nefes aldı. Duyduğu şey, küçükken top oynadıkları çayırın ezildikçe buram buram kokan reyhanlarını, ya da ablasının gelinliğine benzettiği kiraz çiçeklerinin kokusunu andırmasına rağmen, onlardan çok güzeldi.
Genç adam, kendini bildiği günden itibaren bütün benliğini saran, fakat lise yıllarında birden kaybolan o kokunun ne olduğunu anlamakta gecikmedi.
Koku, kaldırım kenarında yükselen bir duvarın arkasından gelmişti. Adam, bir türlü bitmek bilmeyen o duvar boyunca önce adımlarını sıklaştırmaya, hemen sonra da koşmaya başladı. Ve tarihî bir kapı görüp içeri girdi.
Başka bir âlemdi sanki burası. Her yeri bir sükunet kaplamıştı. Ne gürültü vardı, ne de koşuşma. Titizlikle hedefine yöneldi. Kokunun geldiği yerde büyük bir servi vardı. Altında da taşı kırık bir mezar.
Adam yavaşça çömelip bir fatiha okudu. Ve o mezarın üstündeki çimenleri okşarken:
— Her zamanki dalgınlığım herhalde!.. dedi. Doğum günüm olduğunu yeni fark ettim. Ama senin o kokunu unutmam anne...

Çevrimdışı Aycan

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 225
  • Cinsiyet: Bayan
  • nereye gidebiliriz ki ah! Can, yuregimizden baska.
Cüneyd Suavi Hikayeleri...
« Yanıtla #2 : Ağustos 06, 2008, 10:24:45 ÖS »
Tsk tatlim..

Çevrimdışı Şeb-i Yeldâ

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1610
Cüneyd Suavi Hikayeleri...
« Yanıtla #3 : Ağustos 06, 2008, 10:28:56 ÖS »
Rica ettim şekercim...

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek