1099 Mü’minlerin annesi Ümmü Habîbe Remle Binti Ebû Süfyân radıyallahu anhümâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:
“Müslüman bir kimse, farzların dışında nâfile olarak her gün Allah rızası için on iki rek`at namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir köşk yapar” veya “Ona cennette bir köşk yapılır”
Müslim, Müsâfirîn 103 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Tatavvu 1; Tirmizî, Salât 189; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 66, 67
Ümmü Habîbe
Peygamber Efendimiz’in hanımlarından olduğu için “ümmü’l-mü’minîn” (mü’minlerin annesi) lakabıyla anılan bu validemizin künyesi Ümmü Habîbe, adı da Remle’dir Ebû Süfyân’ın kızıdır İslâm’ın ilk yıllarında müslüman oldu Kocası Ubeydullah İbni Cahş ile birlikte müşriklerin zulmünden kaçarak Habeşistan’a hicret etti Kızı Habîbe’yi orada dünyaya getirdi Ne yazıkki Kocası hristiyan oldu Hatta onu da dininden dönmeye teşvik etti Fakat Ümmü Habîbe bu teklifi şiddetle reddetti Gurbette yapayalnız kalınca, Resûlullah Efendimiz kendisine haber göndererek onunla evlenmek istediğini bildirdi Ümmü Habîbe bu teklife çok sevindi Hicretin altıncı yılında, nikâhlarını Habeşistan necâşîsi yani sultanı Ashame kıydı
Resûl-i Ekrem Efendimiz’den altmış beş hadis rivayet eden Ümmü Habîbe validemiz hicretin 44 yılında Medine’de vefat etti
Allah ondan razı olsun
Bu hadis, 1101 hadisle birlikte açıklanacaktır
1100 İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte öğle namazından önce iki, öğle namazından sonra iki rek`at, cumadan sonra iki rek`at, akşam namazından sonra iki rek`at ve yatsı namazından sonra da iki rek`at namaz kıldım
Buhârî, Teheccüd 25, 29; Müslim, Müsâfirîn 104 Ayrıca bk Tirmizî, Mevâkît 189, 205; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 66; İbni Mâce, İkâmet 100
1101 hadisle birlikte açıklanacaktır
1101 Abdullah İbni Mugaffel radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Her ezan ve kamet arasında namaz vardır Her ezan ve kamet arasında namaz vardır Her ezan ve kamet arasında namaz vardır” buyurdu Üçüncü defasında “kılmak isteyene” dedi
Buhârî, Ezân 14, 16; Müslim, Müsâfirîn 304 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Tatavvu 11; Tirmizî, Salât 22; Nesâî, Ezân 39; İbni Mâce, İkâmet 110
Açıklamalar
Farz namazlardan önce ve sonra kılınan ve râtibe (çoğulu revâtib) diye de anılan sünnetlere dair üç ayrı sahâbî tarafından rivayet edilen yukarıdaki üç hadiste, Peygamber Efendimiz’in sünnet-i müekkede dediğimiz namazlara verdiği önem görülmektedir Allah’ın Resûlü her ne kadar üçüncü hadisin sonundaki “kılmak isteyene” ifadesiyle bu namazların farz derecesinde zaruri olmadığını, diğer bir ifadeyle mutlaka kılınması gerekmediğini söylemekte ise de, “Her ezan ve kamet arasında namaz vardır” şeklindeki ifadelere dikkatle baktığımız zaman, onları ne yapıp edip mutlaka kılmamızın bizim için çok önemli olduğunu farkederiz Zaten kitabımızın bundan sonraki 28 hadisine şöyle bir gözatıldığı zaman, bu sünnetlerin her birinin ayrı başlıklar altında birer birer ele alındığı ve onların önemini gösteren muhtelif hadislerin zikredildiği görülür
Hadisimizdeki “Her ezan ve kamet arasında namaz vardır” sözüyle farz namazın dışında bir başka namaz kastedildiği açıktır Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in ezan ile kamet arasında namaz kılınacağını üç defa ısrarla söylemesi de bu namazın önemini göstermektedir Peygamber Efendimiz’in, bu konunun ilk hadisinde tavsiye ettiği on iki rek’at sünneti, Hz Âişe annemizin belirttiği üzere hayatı boyunca devamlı surette kılmaya gayret etmesi, ezan ile kamet arasındaki bu namazın, sünnet-i müekkede dediğimiz namazlar olduğunu göstermektedir
Resûl-i Ekrem Efendimiz, müezzinlerine, ezan okuduktan sonra hemen kâmet getirmemelerini tenbih etmiştir Yemek yiyenin yemeğini bitirebileceği, abdest almak isteyenin rahatlıkla abdest alabileceği kadar bir süre beklenmesini uygun görmüştür Bu süre bir kişinin rahatlıkla iki veya dört rek`at namaz kılabileceği kadar bir zamandır Efendimiz’in ifadesiyle söyleyecek olursak, bu süre içinde namaz kılmak isteyenler, o vaktin sünnetini rahatlıkla kılabileceklerdir
Peygamber Efendimiz sünnet namazların evlerde kılınmasını tavsiye ederek “Ey insanlar! Evlerinizde namaz kılınız; zira farz namazlar dışında insanın kıldığı en makbul namaz, evinde kıldığı namazdır” (Buhârî, Ezân 108) buyururdu Kendisi de sabah, akşam ve yatsı namazlarının sünnetlerini evinde kılardı Zira bu vakitler istirahat zamanı olduğu için evinde bulunurdu Öğle ile ikindi vakitlerinde ise çoğu zaman ashâbının arasında bulunup devlet işleriyle meşgul olduğu için, gündüz namazlarının sünnetini bulunduğu yerde, mescidde, bazan da evinde kılardı
Her ezan ile kâmet arasında sünnet kılmak sevap olmakla beraber, akşam namazının farzından önce sünnet kılmayı, diğer mezhep imamlarının aksine İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe mekrûh saymıştır (Bu konu 1124-1127 numaralı hadislerin bulunduğu “Akşam Namazının Sünneti” bahsinde ele alınacaktır)
1099 numaralı hadiste sözü edilen on iki rek`atın, İbni Ömer tarafından rivayet edilen 1100 hadiste, cuma namazından sonra kılınacak iki rek`at sünnetle elde edildiği, bu rivayette öğle namazının ilk sünnetinin ise dört değil, iki rek`at olarak bahsedildiği görüldü (1115-1120 numaralı hadislerin yer aldığı “Öğle Namazının Sünneti” bahsindeki dört hadiste bu namazın dört rek`at olarak geçtiği görülecektir) Rivayetler arasındaki bu fark, her sahâbînin gördüğünü söylemesinden kaynaklanmaktadır Efendimiz’in bazı durumlarda, meselâ işi olduğu zamanlarda, öğle namazının ilk sünnetini iki rek`at olarak kıldığı anlaşılmaktadır
Yukarıdaki rivayetlerde ikindi namazının sünneti zikredilmemiştir 1121-1123 numaralı hadislerin yer aldığı “İkindi Namazının Sünneti” bahsinde bu konu ele alınacaktır
Cum’a namazından sonra kılınması tavsiye edilen iki rek`at namaza ise, 1128 ve 1129 numaralı hadislerin yer aldığı “Cuma Namazının Sünneti” bahsinde temas edilecektir
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1 Peygamber Efendimiz farz namazlardan önce ve sonra kılınan sünnet-i müekkedeleri devamlı kılmaya gayret eder, bunları ümmetinin de kılmasını tavsiye eder, bu namazları kılanlara cennette bir köşk verileceğini söylerdi
2 Farzlardan önce ve sonra kılınan sünnet namazları kılmak mecburi değildir Efendimiz’in “kılmak isteyene” sözü de bunu göstermektedir Zamanı ve imkânı bulunan kimseler bu namazları kılmak suretiyle sevap kazanırlar
3 Bu on iki rek`at sünnet içinde, aşağıda geleceği üzere, sabah namazının sünnetinin ayrı bir yeri ve önemi vardır
4 Ezan okunur okunmaz hemen kamet getirip farza başlanmamalı, müslümanların cemaatle namaza yetişebilmeleri için dört rek`at namaz kılacak kadar beklemelidir Yalnız başına namaz kılanların bu kadar beklemesi gerekli değildir