Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Hayırda Yarışmak

Gönderen Konu: Hayırda Yarışmak  (Okunma sayısı 2389 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kuzu

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1379
  • <....Uzaklarda.....>
Hayırda Yarışmak
« : Mart 03, 2009, 07:59:02 ÖS »
İyiliklerde ve Hayırda Yarışmak

         Çok Değerli Mü’minler!

         İyilik ve hayırda yarışmak, Kur’ân-ı Kerîm’in en çok üzerinde durduğu konuların başında gelmektedir. Pek çok ayet-i kerimede iyilik ve hayırda yarışmanın önemine dikkat çekilmiş, Allah katında hayırlı olanın bu olduğuna vurgu yapılmıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır: “(Ey Mü’minler) Kendiniz için özenle ayırdığınız şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız. Ve her ne harcarsanız kuşkusuz Allah ondan tamamiyle haberdardır.”[1] Bir başka ayet-i kerimede ise: “…İyi ve güzel işlerde birbirinizle yarışın...”[2] tavsiyesi yer almakta, inananlar iyiliklerde ve hayırda yarışa davet edilmektedir. Bir diğer ayet-i kerimede ise: “(Onlar ki) sonunda Rablerine dönecekleri düşüncesi içinde kalpleri titreyerek vermeleri gerekeni verenlerdir. İşte böyleleridir hayırda yarışan kimseler ve (bu konuda başka herkesi) geçecek olanlar!”[3] Bir diğer ayette ise: “Biz bu ilahi vahyi kullarımızdan seçtiklerimize miras olarak bahşettik. Onlardan bazısı kendilerine zulmeder, bazısı (doğru ile eğri arasında) orta yolu tercih eder, bir kısmı da Allah’ın izniyle iyilikte başı çekenlerden olur: bu (ise) en büyük fazilettir.”[4] Görüldüğü üzere iyilik ve hayırda başı çekenlere çok büyük lütuflar olduğuna işaret edilmektedir.

Muhterem Mü’minler!

Hz. Peygamber’in bu konudaki örnekliği de bizim için bir model teşkil etmektedir. Zira O, Müslümanları kesintisiz hayırlar yapmaya teşvik etmiş ve bu konuda gerekli gayreti kendisi bizzat göstermiştir. Nitekim Hz. Peygamber, Medîne-i Münevvere’deki yedi parça mülkünü bizzat Allah yolunda vakfetmiştir. Sahâbe-i kirâm’ın ileri gelenleri de onu takip ederek mallarını Allah yolunda vakfetmiş ve hayırlı işlerde yarış edenlerin öncüleri olmuşlardır. Bu itibarla okuduğumuz ayetler, Hz. peygamberin ve ashabının bu uygulamaları Müslümanlar arasında “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır; malın en hayırlısı, Allah yolunda harcanandır; Allah yolunda harcananın en hayırlısı da insanların en çok ihtiyaç duyduğu şeyleri karşılayandır” şeklinde bir ilkenin yerleşmesine katkı sağlamıştır.

Değerli Mü’minler!

Dinî kavramlarımızdan biri olan ‘sadaka-i câriye’, sürekli sevap kazandıran sadaka anlamına gelmektedir. Bir hadis-i şerifte: “Ademoğlu öldüğü zaman, amel defteri kapanır. Üç kimse bundan müstesnadır. Sadaka-i câriye yapanlar, topluma yararlı bir ilim bırakanlar ve kendisine hayır dua eden evlatlar yetiştirenler.”[5] buyrulmaktadır. Görüldüğü üzere sadaka-i câriye; okul, çeşme, köprü, yol, mescid, yoksullar için aşevi, kimsesizler için sığınma evleri ve hastahane gibi hayır kuruluşlarını kapsamaktadır. İnsanlar bu gibi yerlerden yararlandığı sürece, bunları yaptıranlar, yapılmasına sebep olanlar, yol gösterenler ve destek olanlar, gerek sağlıklarında ve gerekse vefatlarından sonra da sevap kazanmaya devam ederler.

İyilikte ve hayırda yarış eden Müslümanlar, Hz. Peygamber döneminden beri İslam toplumlarının sosyal yapılarının sağlamlaştırılmasında, sosyal dengenin, barışın ve huzurun sağlanmasında etkin bir rol oynamışlardır. Fakir ve kimsesizlerin yiyecek, giyecek ve barınaklarının temininde, hastaların ücretsiz tedavi edilmesinde, ilmin yaygınlaştırılmasında, fakir öğrencilerin okutulmasında, hayvanların ve çevrenin korunmasında, camilerin, okulların ve Kur’an kurslarının yapılmasında çok büyük hizmetler ifa etmişlerdir.

         Kıymetli Mü’minler!

         Özetle ifade edecek olursak, kendimiz için biriktirdiğimiz mallardan başkaları için harcamamız, hayır işleme bilincimizin pratiğe bir yansımasıdır. Ahirete imanımızın somut bir göstergesidir. Bencilliği ve cimriliği yenmemizin fiilî bir ispatıdır. Paylaşımın en güzel örneği ve Allah’ı gerçek anlamda sevdiğimizin en önemli bir delilidir. Öyleyse iyilikler ve güzelliklerin toplumuzda yerleşmesi için hayırda yarış edelim. Dürüst ve erdemli bir toplum oluşturmak için bütün gücümüzle çalışalım.

         Rabbim cümlemizi iyilik ve güzellikleri yaygınlaştırmak için çaba sarf eden ihlaslı kullarından eylesin.   

Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Isparta Merkez Vaizi

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek