Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Cami ve Faziletleri

Gönderen Konu: Cami ve Faziletleri  (Okunma sayısı 5488 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Cami ve Faziletleri
« : Temmuz 18, 2008, 07:20:51 ÖS »
Yeryüzünde ibadet ve ibadetleri yerine getirmek için mabet inşa etme ilk insan Hz. Adem ile başlamıştır. Bu mabetler, Allah’a ibadet ve kulluk evi oldukları için Beytullah, Allah’a secde edildiği için mescid, insanları bir araya getirip, birlikte kulluk bilincini oluşmasını sağladığı için de cami diye adlandırılmışlardır.
Hz. Adem (a.s) ile birlikte başlayan cami yapma süreci, Hz. İbrahim’in Kabe’yi yeniden inşası ile devam etmiş, Rasulullah (s.a.v.)’ın Mescid-i Nebevi’yi inşası ile de yeni bir ivme kazanmıştır.
Peygamber (s.a.v.) Medine’ye hicret ettiği zaman kendi evini inşa etmeden önce Mescid-i Nebevi’yi inşa ederek, kuracağı şehrin merkezine camiyi koymuştur. Onun bu davranışı Müslümanlar için örnek olmuş, islam fatihleri fethettikleri ülkelerde ilk iş olarak cami inşa etmişler, yeryüzünün dört bir tarafını mescid ve camilerle süslemişlerdir.
Değerli mü’minler
Cami ve mescid inşa etmek, inşa edilenleri imar edip şenlendirmek bir iman ve ihlas alametidir. Bu mukaddes mekanlarda Allah’ın adının anılmasını engellemek, harab olmasına sebep olmak da en büyük zulüm sayılmıştır. Yüce Rabbimiz bu hususta şöyle buyurur: “Allah’ın mescidlerini ancak, Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder..”. [3] “Allah’ın mescidlerinde O’nun isminin anılmasını engelleyen, mescidlerin harab olmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır?”. [4]
Muhterem Mü’minler
Mescidler herşeyden önce, tevhid inancı üzerine Allah’a kulluk bilincinin yeşerdiği ve yerleştiği mukaddes mekanlardır. Bundan dolayıdır ki, mescidlerde Allah’tan başkasına ibadet edilmediği gibi, Allah ile birlikte başkalarına dua da edilmez. Bu hususta yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “Mescidler şüphesiz Allah’a mahsustur. O halde orada Allah ile birlikte başkasına yalvarmayın” [5].
Rasulullah (sav) zamanında Mescid-i nebevî, tevhid eğitiminin yanında, İslâm kardeşliğinin tesis edildiği, müslümanların sosyal hayatlarındaki ilke ve ölçülerin belirlendiği, sevgi ve saygının, itaat ve ibadetin sınırlarının çizildiği dinî ve sosyal özelliğe sahip bir yer olmuştur.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de minarelerindeki ezanları, kürsülerindeki vaazları, minberlerindeki hutbeleri ile cami ve mescidler iman, edep, terbiye, sevgi, saygı, hak ve hukukun öğretildiği birer ilim ve irfan ocağı olmuştur. İslam toplumlarında ortak sağduyunun ve dindarlık bilincinin tesis edildiği, insanların ruhen arınıp, hayatlarında istikamet kazandıkları, birbirleriyle kaynaşıp bütünleştikleri birer eğitim ve öğretim mekanları olmuşlardır.
Aziz Mü’minler
Hz. Adem ile başlayıp, Hz. İbrahim ile devam edip, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile yeni bir sürece giren cami hizmetleri günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın uhdesinde devam etmektedir. Ülke çapında 80.000 civarında, İstanbul çapında da 4000 civarındaki cami ve mescidle devam eden bu hizmetler kıyâmete kadar da devam edecektir. Ezanların göklerini, secdelerin yerlerini nurlandırdığı bu mübarek topraklar, ilahi inayet ile kıyâmete kadar da böyle kalacaktır.
Allah’ın evi, Peygamberin makamı, mü’minlerin mekanı olan bu camilere sahip çıkmak, yenilerini inşa etmek, bakıma muhtaç olanlarını tamir etmek, ibadet ve irşad hizmetlerini en kaliteli hale getirmek ise mü’min olarak hepimizin görevidir. Camilerimizin temizlik bakımından birer inci, estetik ve mimari bakımdan birer şaheser, hizmet bakımından emsalsiz mekanlar olması, hepimiz için bir iman borcudur.
Hutbemi Rasulullah (s.a.v.)’ın bir hadis-i şerifi ile bitiriyorum: “Her kim Allah rızası için bir mescid inşa ederse, Allah Teala da ona cennette bir köşk inşa eder”. [6]

İstanbul Müftülüğü
Hutbe Komisyonu

[1] Cin, 18.
[2] İb Mace, el-Mesâcid ve’l-Cemâât, 1.
[3] Tevbe, 18.
[4] Bakara, 114.
[5] Cin, 18.
[6] İb Mace, el-Mesâcid ve’l-Cemâât, 1.

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
Cami ve Faziletleri
« Yanıtla #1 : Temmuz 18, 2008, 08:34:23 ÖS »
“Her kim Allah rızası için bir mescid inşa ederse, Allah Teala da ona cennette bir köşk inşa eder”.

Ezanların göklerini, secdelerin yerlerini nurlandırdığı bu mübarek topraklar, ilahi inayet ile kıyâmete kadar da böyle kalacaktır. inseallah

Neden adim basi cami-mescit diyenlere, guzel bir cevap olmus..Guzel bir sohbetti.. Paylasim icin tesekkur ederım..ALLAH razi olsun..
« Son Düzenleme: Ağustos 10, 2009, 06:41:20 ÖS Gönderen: musalli »

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Cami ve Faziletleri
« Yanıtla #2 : Temmuz 18, 2008, 08:37:31 ÖS »
cümlemizden razı olsun yerlerin ve göklerin yaratıcısı ALLAH'ım
« Son Düzenleme: Temmuz 18, 2008, 08:37:49 ÖS Gönderen: YOLCU »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek