Bunların tarihine bakmak lazım gelir önce neredeydiler ne yaparlardı çok geriye israiloğullarına ve onların peygamberlere yaptıklarına gitmeye BİLE gerek yok. 1948 de nerede idiler. 1970 de ne yaptılar. Filistine niye geldiler onlarınmıydı orası neden oradalar bir kısaca bakalım.
19. yuzyılın sonlarında niyetlenmişler devlet kurmaya ozamana kadar bir devletleri yokmuş. İlk önce ingilterede bir devlet kurma girişimi olmuş . İngiliz hükümeti ne hikmetse 1948 de bir genelgeyle Filistindeki konsolosluğunu Yahudilerin himayesine vermiş ve yine ne hikmetse
Yahudiler bu genelgeden sonra faaliyetlerini 1970 de ingiltereden Rusyaya taşımışlar. Rusyadaki antisemitler Bunların Başına Bela olacağını anlayınca tıpkı hitlerin yaptığı gibi bir katliam düzenlemiş ve bu katliamdan kaçan Yahudiler filistine yerleşmeye başlamışlar Siyonist hareketlerin başına geçen Theodor Herzl, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için devrin Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid ile görüşerek, ondan Filistin’de bir Aristokratik Cumhuriyet kurmak için izin istemiş ve bazı tekliflerde bulunmuş.
Bu olayda II. Abdülhamit'le yaptıkları meşhur pazarlıklar ortaya çıkmıştır. II. Abdülhamit, Herzl'in Filistin topraklarını satın alma talebini "Ben bir karış dahi olsa toprak satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır." cevabı ile reddetmiştir. Aslında teklif oldukça caziptir, Osmanlı Devleti moratoryum ilan etmiştir, mali açıdan çok zor durumdadır. Bu durumdan faydalanmayı amaçlayan Herzl, siyonistlerden topladığı 5 milyon altını Filistin toprakları için Osmanlı Devleti'ne vermeyi planlar. Bunu önce elçileri aracıyla, daha sonra bizzat II. Abdülhamit'le yüz yüze görüşerek iletir. Ancak II. Abdülhamit teklifi kabul etmez. Herzl daha da ileri gider, Filistin topraklarına yerleşecek yetişmiş Museviler'le, Osmanlı Devleti'ni tekrar diriltebileceklerini, Avrupa'ya olan borçlarını da en kısa sürede sıfırlayabileceklerini teklif eder. II. Abdülhamit yine kabul etmez.
Daha sonra II. Abdülhamit beklenmeyen bir şekilde Herzl'in kapısını çalar, fakat teklif Herzl için tam bir hayal kırıklığıdır. II. Abdülhamit, Avrupa'daki Osmanlı borçlanma tahvillerini toplamaları karşılığında Musevilerin Filistin dışındaki başka bir Osmanlı toprağına yerleşebileceklerini teklif eder. Herzl teklifi reddeder.
I. Dünya Savaşı sonunda, 2 Kasım 1917’de İngiltere dışişleri bakanı Arthur Balfour'un girişimiyle Balfour Deklerasyonu, 1917 süreci başlatıldi. Birleşmiş Milletler Cemiyeti de 1920 yılında, Filistin üzerinde İngiliz mandasını tanıdı. Bundan sonra kurulan bir Yahudi bürosu İngiltere nezdinde Yahudi haklarını temsil etmeye başladı.
Bundan sonraki yıllarda Nazi Almanyası'nın Yahudilere soykırım uygulamaya girişmeye başlamasıyla Filistin’e büyük bir Yahudi göçü başladı.
Filistin’deki Araplar bu göçe karşı koyduklarından İngiltere, Yahudi göçlerinin durdurulmasına karar verdi. Bunun üzerine Sion’a bağlı Askeri Yahudi Teşkilatı Hagana, Filistin’e göç konusunda İngiltere’nin aldığı bu kısıtlayıcı kararı protesto amacıyla silahlı terör eylemlerine girişti.
Filistin yonetimi Nazi liderligi ile isbirligine giristi. Bu amacla Kudus muftusu Almanya'ya bircok ziyarette bulundu.
Filistin’e de gizli Yahudi göçleri düzenlemeye başladı. İkinci Dünya Harbinin müttefiklerin galibiyetiyle bitmesinden sonra, Filistin meselesi son safhasına ulaşmıştı. İngiltere daha sonra Amerika’nın yardımını sağladıktan sonra, Filistin meselesini Birleşmiş Milletler'e götürüp, meselenin çözülmesini istedi. Birleşmiş Milletler 1947 Kasımında Filistin’in biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaşılmasına karar verdi.
Yahudiler bu karari kabul ederken Araplar red etti. Kudüs şehrine ise Birleşmiş Milletler denetiminde milletlerarası bir bölge statüsü tanındı. Bu çözüm Arapları tatmin etmedi. Israil Filistin savaşı başladı.
alıntı.