Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Kur'an-ı Kerim'de Başörtü Yer Alıyor mu?

Gönderen Konu: Kur'an-ı Kerim'de Başörtü Yer Alıyor mu?  (Okunma sayısı 2581 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Hayrunnisa

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 15
  • Cinsiyet: Bayan
Kur'an-ı Kerim'de Başörtü Yer Alıyor mu?
« : Ocak 30, 2010, 08:26:27 ÖS »
Mehmet Paksu'nun yazısı...

Mehmet Bey, Nur Suresi 31'de başörtü olarak değil, sadece örtü (hımar) olarak geçtiği ifade ediliyor. Bu durumda siz neden başörtüsü diye açıklıyorsunuz?

Kur'ân bir vahiy eseridir. Yüce Allah'ın Cebrail aracılığıyla Allah Resulüne bildirdiği haberdir. Kur'ân âyetlerini ilk tefsir eden Allah'ın Resulüdür. Sahabilere âyetleri ilk defa okuyan ve nasıl anlamaları gerektiğini bildiren de odur.
Bu âyet iner inmez sahabilerin nasıl uyguladıklarına bakılırsa âyet anlaşılıyor. Cuma günkü yazımda bu konudaki sahabi hanımların uygulamalarını nakletmiştim.

Daha sonraki asırlarda da âyet başka türlü anlaşılmamış, yorumlanmamıştır. Kur'ân üzerine yüzlerce tefsir yazılmış, bütün tefsir âlimleri âyeti sahabenin anladığı gibi anlamış ve anlatmıştır. Bu âlimler tefsir ilminde uzman kimselerdir. Bu vesileyle bir kuralı hatırlatmak lazım:

"Bir ilmin veya bir san'atın tartışmaya konu olan bir meselesinde, o ilmin ve o san'atın dışında kalan adamlar ne kadar büyük ve âlim ve san'atkâr da olsalar, sözleri onda geçmez, hükümleri delil olmaz
; o ilmin âlimleri arasında sayılmazlar. Meselâ büyük bir mühendisin, bir hastalığın teşhisinde ve tedavisinde bir küçük doktor kadar hükmü geçmez. Ve özellikle maddede boğulmuş ve gittikçe maneviyattan uzaklaşmış olan ve Nur'a karşı gabîleşen ve kabalaşan ve aklı gözüne inen en büyük bir filozofun inkârcı sözü mâneviyatta nazara alınmaz ve kıymetsizdir."

Meseleyi konumuza getirecek olursak, meselâ Peygamberimiz tarafından "habrü'l-ümmeümmetin âlimi" olarak vasıflandıran ve İslâm ulemasınca "tercümanü'l-Kur'ân" olarak bilinen ve İslam tarihinde ilk tefsir âlimi olarak kabul edilen Abdullah bin Abbas, "Tenvîrü'l-Mikbas Min Tefsîru İbn Abbas" ismiyle tek cilt halinde yayınlanan tefsirinde bu âyeti "başörtülerini boyunlarını ve göğüslerini kapatacak şekilde iyice bağlasınlar" cümlesiyle tefsir eder.

1930'lu yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talebi üzerine o dönemin en büyük âlimlerinden birisi olan Elmalılı Hamdi Yazır'a bir tefsir yazdırılır ve eser ilk olarak 1936'da DİB tarafından basılır. Ve bu tefsir ülkemizde en güvenilir tefsir olarak referans verilir.
Elmalılı bu âyeti aynen şöyle tefsir eder:
"Buyuruluyor ki 've'l-yadribne bi-humurihinne alâ cuyûbihinne-ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar', başlarını, saçlarını, kulaklarını, boyunlarını, gerdanlarını, göğüslerini açık tutmayıp bu şekilde sımsıkı örtünsünler ve o halde bu emri yerine getirebilecek baş örtüsü kullansınlar.

"Tefsircilerin nakline göre cahiliye kadınları da hiç başörtüsü kullanmaz değillerdi. Fakat yalnız enselerine bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır, gerdanları ve gerdanlıkları açığa çıkardı, ziynetleri görünürdü. Demek ki, son zamanlarda asrîlik sayılan açık saçıklık böyle eski bir cahiliye âdeti idi. İslâm böyle açıklığı yasaklayıp başörtülerinin yakalar üzerine örtülmesini emir ile tesettürü farz kılmıştır.


"Görülüyor ki, bu emirde tesettürün yalnız vacip oluşu değil, özel bir şekli de gösterilmiştir ki, kadın edeb ve temizliğinin en güzel ifadesi budur." Ayette geçen ve başörtüsü olarak tercüme edilen "humur" kelimesi de "hımar" kelimesinin çoğuludur. Bir de Kur'ân'da "sarhoşluk veren içki" anlamında "hamr" kelimesi geçer. İkisinin de kelime olarak kökü aynıdır. İkisi de isimdir.

Tek bir fark varsa, birincisi doğrudan isim, ikincisi mastardan yapma isimdir. Birincisinin anlamı "başörtüsü", ikincisinin anlamı "içki"dir. Yani "akıl örtüsü"dür. "Hamr"a aklı, zihni örttüğü için "örtü" anlamına gelen bir ad verilmiştir. Kur'ân birinci örtüyü kadınlara farz kılarken, ikincisini de her iki cinse haram kılmıştır.

« Son Düzenleme: Mart 29, 2010, 09:04:20 ÖS Gönderen: gözyaşı »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek