İrmiya Aleyhisselâmın Soyu:
İrmiya b.Hılkıya; Lavi b.Yâkub Aleyhisselâm´ın soyundan gelen[1] Hârûn b.İm-ran Aleyhisselâmın soyundandı[2].
Kendisinin Hızır Aleyhisselâm olduğu[3] ve zaman zaman sahralarda ve şehirlerde görüldüğü söylenmişse de[4] İrmiya Aleyhisselâmın Hızırlığı hakkındaki haber sahih değil denilmiştir[5].
İrmiya Aleyhisselâmın Peygamber Olarak Gönderilişi:
İsrail oğulları; Şâ´yâ Aleyhisselâmı şehid ettikten sonra[6] Yüce ALLAH onlara İrmiya b.Hılkiya Aleyhisselâmı peygamber olarak gönderdi[7].
O zaman; İsrailoğulları arasında bid´atlar çoğalmış büyümüş: serkeşliğe başlamışlar günah işlemeye dalmışlar[8] haramları helallaştırmışlardı[9].
Peygamberleri öldürmüşler[10] Yüce ALLAH´ın kendilerine yapmış olduğu lutf ve ihsanlarını düşmanları olan Senharib ve ordularından kurtardığını unutmuşlardı[11].
Bunun üzerine Yüce ALLAH İrmiya Aleyhisselâma:
"Ben İsrailoğullarını helak edeceğim! Onlardan intikam alacağım.
Sen Beytülmakdis Kayası´nın üzerinde ayakta dur!
Orada sana emrim ve Vahy´im gelecektir!" buyurdu.
İrmiya Aleyhisselâm kalkıp elbisesini yırttı başına kül saçtı ve secdeye kapandı.
"Yâ Rab! Anamın beni hiç doğurmamış olmasını benim yüzümden Beytülmak-dis´in harap ve İsrailoğullarının helak olacakları bir zamanda beni israiloğulları peygamberlerinin sonuncusu yapmamanı çok arzu ederdim!" dedi.
"Secdeden başını kaldır!" buyruldu.
İrmiya Aleyhisselâm başını kaldırdı ve ağlayarak:
"Yâ Rab! Onlara kimi musallat edeceksin?" diye sordu.
Yüce ALLAH:
"Ateşe tapanları azabımdan korkmayanları sevabımı ummayanları!
Kavmin olan İsrailoğullarına git de onlar hakkında sana emrettiğim şeyleri kendilerine anlat! [13]
Haklarındaki nimetlerimi hatırlat!
Bid´at ve yaramazlıklarını anlat
Onları bana itaat ve ibadete davet et!" buyurdu[15].
İrmiya Aleyhisselâm:
"Yâ Rab! [16] Sen beni güçlendirmezsen ben zaif´im[17].
Sen benim dilime belagat ve fesahat vermezsen ben maksadımı anlatmaktan âcizim! [18]
Sen beni doğrultmazsan ben yanılırım!
Sen bana yardım etmezsen ben rüsvay olurum!
Sen bana izzet vermezsen ben zelîl ve hakîr olurum!" dedi.