Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Az Yemek Yemek!

Gönderen Konu: Az Yemek Yemek!  (Okunma sayısı 5641 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
Az Yemek Yemek!
« : Eylül 29, 2008, 12:03:30 ÖÖ »
Allah Rasulu (sav) buyurdu:


" İnsan karnından daha kötü bir kabı doldurmamıştır.Belini doğrultacak bir kaç lokma yeterlidir, mutlaka bundan fazla yemesi gerekirse, midesini üçe bölsün; üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de rahatça nefes almak için." (Tirmizi)

eygamber sav e: Efzal (en üstün) kimdir diye sorduklarında: Az yiyen, az içen, az gülen ve avret yerini örtecek kadar elbise ile kanaat edendir buyurdu

Yine buyurdu: Bütün hallerin efendisi ve büyüğü az yemektir.

Yine buyurdu: Avret yerinizi örtünüz, midenizin yarısını dolduracak
kadar yeyiniz. Zira bu Peyganberlik hususiyetinden bir cüzdür

Yine buyurdu: Düşünmek, yani Hak’ Taâlâ nın zatını ve sıfatlarını düşünmek bütün ibadetlerin yarısıdır. Az yemek ise, ibadetin tamamıdır

Yine buyurdu: Hak Taâlâ katında en faziletliniz devamlı tefekür edib az yemek yiyendir. Hak Taâlâ katında en sevimsiz de çok yemek yiyip çok Uyuyanlar ve çok gülenlerinizdir.
Yine buyurdu: Hak Taâlâ az yemek yiyen kulları ile meleklerine övünür ve: Ey meleklerim! Şu kuluma bakın, ben onu yemek isteğiyle mübtelâ kıldığım halde, o benim için istediğini bırakıyor. Şahid olun ki, benim için bıraktığı her lokmaya karşılık bir büyük derece ihsan edeceğim.
Yine buyurdu ki: Çok yemek ve içmekle kalbimizi öldürmeyiniz. Çünkü kalp ekin gibidir. Ekine fazla su vermekle bozulur.



Fatımatü’z-Zehra eline bir parça ekmek alıp Peygamberin yanına geldi.
Resûlüllah: Ey Fatıma! Bu nedir? Buyurdu. Fatma: Ya Resûlallah! Bir ekmek pişirdim, sensiz yiyemedim dedi.
Resûlullah buyurdu ki: Ey Fatıma üç günden beri babanın ağzına girecek yemek bu getirdiğin ekmektir.
Ebû Hüreyre der ki: Hiçbir zaman Peygamber evinde üç gün üstüste buğday ekmeğini doya doya yememişlerdir.
Ebu Süleyman-ı Darani der ki: Akşam yemeğinden bir lokma az yemeyi, gece sabaha kadar namaz kılmaktan evla görürüm.
Fudeyl bin Iyad kendi nefsine hitaben: Neden korkuyorsun, aç kalmaktan mı? O nerede?..Cenab-ı Allah açlığı Muhammed Mustafa ve ashabına nasib etmiştir. Sana ve senin gibilere onu nasib etmez derdi.



KAYNAK: Kimyâ-yı Saâdet


« Son Düzenleme: Ağustos 07, 2009, 10:05:01 ÖÖ Gönderen: DER!N »

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #1 : Eylül 29, 2008, 12:04:06 ÖÖ »
Bugün hastalıkların birçok sebebinin aşırı kilo olduğu biliniyor. Tasavvuf kitaplarında ise az yemenin önemi anlatılmakta ve insanlar az yemeye teşvik edilmektedir. Dengesiz beslenme, aşırı yemek yeme beraberinde şişmanlığı getiriyor. Batı ülkelerinde sıkça rastlanan kilo sorunu artık Türkiye’nin de bir problemi. Obezite (aşırı kilo) birçok hastalığa davetiye çıkarmakta ve doktorlar hastalarından ilk iş olarak kilo vermelerini istemektedir. Halbuki dinimizde dengeli beslenmenin önemi anlatılmakta, aşırı yemek yemenin zararları ifade edilmektedir. Tasavvuf kitaplarında az yemek yiyen kişinin hafızasının güçleneceği, anlama ve kavrama yeteneğinde hızlılık ve genişleme meydana geleceği belirtilmektedir. Yine, “Tok olan kişinin beyni sarhoşmuş gibi düşünmesinde yavaşlama olur.

Açlıkta kalp nurlanır, hoşluk ve hafiflik meydana gelir.” denilmektedir. İbrahim Hakkı Hazretleri’ne göre çok yemek yiyince kan mideye hücum ettiğinden kalbin yükü artar ve sıkışır. Kalp midenin üstünde onun kapağı gibidir. Tok mide ise kaynayan bir tencere gibidir ve onun buharı kalbi üzer. İmam Gazali, “Midesini aç bırakanın zekâsı açılır ve düşüncesi ilerler.” demiştir. Yahya bin Muaz’a göre “çok yiyen kişiler tez ölmektedirler.” Allah’ı anmaktan, O’na dua etmekten zevk duyacak bir kalp rikkat sahibi kalp demektir. Bu özelliği kazanmanın yolu da az yemekten geçmektedir.

Ebu Süleyman Dârâni, “Benim ibadetten en çok tat aldığım ânım, karnımın sırtıma yapışacak derecede aç olduğu zamandır.” demiştir. Kalp katılığı, şehvete düşkünlük, kulluk yapmaya isteksizlik hep fazla yemenin eserlerindendir. İbrahim bin Ethem, belki gece ibadetine kalkmayı kolaylaştırması sebebiyle, özellikle akşam yemeğinde terk edilen ve azaltılan her helâlin nefse karşı cihat olduğunu söylemişt
ir.

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #2 : Eylül 29, 2008, 12:04:54 ÖÖ »
Az yemek, az uyumak ve az konuşmak salihlerin âdetidir. Çok yemek, çok uyumak ve gereksiz yere çok konuşmak gaflete sebeptir. Gaflete düşmek ise büyük ziyandır.

Zihnî faaliyetleri zaafa uğratır.

Bedeni hantallaştırır.

Çok uyumaya sebep olur.

Şehevâni arzuları artırır.

Tok iken yemek ise, hastalık üzerine hastalıktır.

Müslüman, her konuda olduğu gibi yemek, içmek hususunda da itidali muhafaza etmeli, aşırıı derecede, oburca yemekten, içmekten sakınmalıdır. Allah dostları, sülaha-yı salihin, ülema-yı amilin günde bir defa, iki defa yerlerdi.

Sabah ve ikindi sonrası olmak üzere günde iki kere yemek yemek güzel bir âdettir.

İkindi sonrası yenilen akşam yemeklerinde çok yağlı, etli, hamurlu yemeklerden sakınmalıdır. Daha ziyade sebze yemekleri yenmelidir. Çünkü geceleri uyanık kalabilmek, seherlerin bereketli saatlerini değerlendirebilmek için uyku veren, kasvet veren, hazmı zor yiyeceklerden sakınmak gerekir.

Mideyi haram ve şüpheli yiyecek ve içeceklerden korumak lazımdır. Mübah olanlardan da kifayet miktarı yiyip içmelidir.

Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri Marifetname’sinde şöyle der: “Ehlullah demişlerdir ki: ‘Seni taşıyacak miktarda ye, sakın sen onu taşıyacak miktarda yeme. Yemeği o derecede ye ki, sen onu yemiş olasın. Sakın onun seni yiyeceği şekilde çok yeme. Eğer sen onu yersen hepsi nur ve can olur. Eğer o seni yerse hepsi dert ve duman olur.”

Aşırı derecede yeme iştahı olanlar, çok yemeyi adet haline getirenler, bu hallerinin önüne geçmek için, açlıktan karnına taş bağlayan alemlerin efendisi, ahir zaman nebisi Allah Teâlâ’nın sevgilisi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemi düşünelim.

Mekke-yi Mükerreme’de üç yıl müşriklerin muharasında kalan, yiyecek içecek almaları yasaklanan ilk müslümanların açlıktan ölmemek için bulabildikleri katılaşmış derileri ıslatıp yumuşatarak yemelerini düşünelim...

Açlık ve yokluk içinde bitap düşmüş, kuru bir ekmeğe muhtaç milyonlarca masum çocuğu, ak saçlı, ak sakallı ihtiyarları, muhtaç müslümanları düşünelim...

Vicdanları sızlatacak, merhamet duygularını harekete geçirecek, elini lokmalara götürürken titretecek, milyonlarca mazlum, mağdur, mustazaf müslümanın türlü türlü zulümler altında inim inim inleyen din kardeşlerimizin canhıraş feryatlarına kulak verelim.

Nefsimizin azgınlıklarına set çekip, gönül alemimizin çiçek çiçek muhabbet açması, aşk terennümleri fısıldaması, seherlerde açılan sır perdelerinin ötesini temaşa etmesi için az yemeyi şiar edinelim. Az yemekle elde ettiğimiz tasarruflarımızı muhtaçlara, hayır kurumlarına aktaralım.

Merhum, mağfur, arifi billah Musa Topbaş kudduse sırrıhu; Medine-yi Münevvere’de yapmış oldukları bir sohbette şöyle buyurmuşlardı: “Bizim çocukluğumuzda toz şeker 27 kuruş, kesme şeker de 29 kuruştu. Büyüklerimiz toz şeker alır, kesme şekerle toz şeker arasındaki iki kuruşu tasarruf eder ve muhtaçlara tasadduk ederlerdi.”

Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri şöyle buyuruyor:

“Ağzını ekmeğe kilitleyenin, ruhunun ağzı açılır. Ona aşk şarabı içirilir. Dünya ekmeği yerine nur ekmeği yedirilir. Gençleşen ruh, birlik alemine göçer ve aşk kanadıyla veliler grubuna karışarak peygamberlerin ruhuyla uçar. Nuh yağmurlarıyla ilahi gizlilikler gece gündüz ruhuna akar. Eğer vücudun ağzı açılırsa o zaman ruhun ağzı kapanır ve beden mezbelesinden gelen dertlerle gönlü dolar. Çünkü toprak gözün yiyeceği yine topraktır. Eğer ruh, arzu ve heveslerin esiri, gönül belaların zindanı olursa, o zaman dimağ gece gündüz kuruntular içinde kıvranır. Bütün sözleri çirkin, hareketleri fena, işleri hileli olur. Hayvanî nefis, yemekle kuvvet bulur. Ruh ise hastalanır. Çünkü her lezzetli lokma, ruha bir zincir vurmaktadır. Az yemek ise nefis zayıflayınca, ruh ondan kurtulur, sevgiyle, aşkla dolup şerefli ve üstün mertebelere yükselir.”

Yanlış anlaşılmasın, az yemek ayrı, Allah Teâlâ’nın insanlar için yaratmış olduğu nimetlerden faydalanmak ayrıdır. Yani müslümanlar olarak Allah celle celaluhunun vermiş olduğu, lutfettiği yiyecek ve içeceklerden elbette faydalanacak, Rabbımıza kulluk, Allah yolunda hizmet etmek için vücudumuzu diri, sıhhatli, güçlü tutacak şekilde yiyecek ve içeceğiz. Ancak bunu yaparken, israf etmeyecek, tıka basa, beden ve ruhumuza zarar verecek şekilde yiyip içmeyeceğiz. Midemize haram ve şüpheli lokma sokmayacağız.

Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle rivayet ediyor:

“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin karnı hiç doymamıştır. Bu durumunu da hiç kimseye şikayet etmedi. Fakirliği zenginlikten daha fazla severdi. Sabaha kadar açlıktan karnı bükülse bile bu durum onun ertesi gün oruç tutmasını engellemezdi.

Halbuki O, Rabbinden yeryüzünün bütün hazinelerini isteyebilirdi.

Nitekim Mekke vadisi altın yapılıp kendisine arzolundu da O: “Hayır ya Rabbi! Bir gün tok olayım bir gün aç kalayım. Aç kaldığım gün sana yalvarayım. Tok olduğum gün sana hamd edeyim. Seni senâ edeyim.” demişti. (Tirmizi)
ZEKİ SOYAK

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #3 : Eylül 29, 2008, 12:05:46 ÖÖ »
Az yemek ustalık, çok yemek hastalıktır.

Evliya az uyur, az yer, az içer, sıratı kuş gibi geçer.

Çok yiyen çok uyur, herkesten tembel olur.

Çok yemek heder, çok uyumak kederdir.

Çok yemek zihni çalıştırmaz, çok uyumak menzile ulaştırmaz.

Az yiyenin kalb gözü körleşmez, açlıkla hastalık birleşmez.

Az yemek, meyveli bir ağaçtır, hasta kalblere ilaçtır.

Az yemek, nefsani arzuları öldürür, kalbe ferahlık verir, ahirette güldürür.

Az yemek tembellikten uzaklaştırır, bilgi kazanmayı kolaylaştırır.

Az yiyenin kalbinde hikmet kapıları açılır, ağzından inci mercan saçılır.

Çok yemek akıl için kıtlıktır, zeka için sakatlıktır.

Oburluk insana düşman olur, çok yiyenler pişman olur.

Az yemek, insan için nezafettir, zihni açan firâsettir.

Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak, kalbe sıkıntı verir, mide şişer, kalb ölür, acıkınca tekrar dirilir.
Çok yiyen çok uyur, çok uyuyan çok konuşur, çok konuşan nimetten mahrum olur.

Çok yemek mideyi bozar, midesi bozulanın dertleri azar.

Bilen bilir, deli bile acıkınca aklı başına gelir.

Az yemek nefse zindan, kalbe gülistandır.

Çok yiyen unutkan olur, yüzü gülmez somurtkan olur.

Çok yiyerek kalbini öldürme, şeytanı kendine güldürme!

Çok yemek, organları çok çalıştırıp yıpratır, tedavi için doktor aratır.

Çok yiyen hakikati göremez, haramlardan çekinemez.

Haram yiyenin işleri harama yönelir, her bela haramdan gelir.

Çok yiyenin az olur ibadeti, kaçırır ebedi saadeti.

Çok yiyenin gözü doymaz, ibadetten zevk duymaz.

Çok yemek tohumudur her derdin, az yemek ilacıdır her ferdin.

Az ye, az uyu, az söyle, nimete kavuşulur böyle.

Çok yiyenin diridir nefsi, gönlü uyur çıkamaz sesi.

Gaflet istersen durma mideyi doyur, çünkü tok yatan çok uyur.

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
Az Yemek Yemek!
« Yanıtla #4 : Eylül 29, 2008, 12:31:21 ÖÖ »
Tefavuk bugun bir kardesimle cok yeme konusunda istisare yapiyorduk..

Uzerinde durulmasi gereken bir konuda faydali bir paylasimda bulunmussun..
Cenab-i ALLAH razi olsun kardesim.ALLAH emeginin karsiligini kat kat versin sana..Amin.

++

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #5 : Eylül 29, 2008, 12:36:31 ÖÖ »
Allah senden de Razı olsun.. değerli duan içinde içten Amin diyorum!Teşekkür ederim  ;) 

Çevrimdışı yade

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 58
  • Cinsiyet: Bayan
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #6 : Eylül 29, 2008, 12:58:53 ÖÖ »
bugun peygamberimizin doyasıya somun ekmegi yiyemedigini ve bazı günler aç kaldıgını okudum o kadar içim acıdı ki gelin görün ki şimdiki zamanımızda midemizi tıka basa doldurmassak rahat edemiyoruz bide bunun yanısıra israfda çabası
peygamberimizin nasihatlerini dinlesek mevlanın dedigini yapsak bu hayatta ne obezite derdi olur nede aç kalan insan !!!!
paylaşımın için teşekkürler

Çevrimdışı şeyma19

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 895
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #7 : Eylül 29, 2008, 02:31:17 ÖÖ »
canım önemli bir konuya değinmişsin teşekkürler..

Çevrimdışı AB-I HAYAT

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 40
Az Yemek yemek!
« Yanıtla #8 : Ağustos 07, 2009, 09:53:21 ÖÖ »
Beden aç kalmadıkça harekete geçmez, olgunlaşmaz. Tok bedeni ıslah etmek, soğuk demiri dövmeğe benzer

Allah 'ın esas rızkı hikmettir. Onu yemek için bu ağzını kapat da gönül ağzını aç

Canların gıdası, aşktır. Ruhun gıdası da açlık.

Süt emen bebek sütten kesilince yer gıdası almaya başlar.Sen de yerin gıdalarından kesil de arştan gelen kalp gıdalarını almaya başla.

Âlemde her şey bir şeyi yemektedir. Âlem adeta, yenen ve yiyenden ibarettir.
Toprak yağmuru yer, meyveler yetişir; insan meyveleri yer de can hayat bulur. Fakat yeni bir can ve bakışa sahip olmak için bazı yemeleri terk etmen gerekir.
Bebek memeyi ve sütü bırakırsa önüne meyveler ve enva-i çeşit yemeklerden oluşan bir sofra açarlar. Sen de lokma yemeyi azalt da can sofrana farklı bir âlemden taamlar açılsın.

diyor aşk eri mevlana.. çok ciddi ve önemli bir konu gerçekten.. teşekkürler


 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek