Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Edeb Orucu

Gönderen Konu: Edeb Orucu  (Okunma sayısı 1967 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gülce

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 480
  • Cinsiyet: Bayan
Edeb Orucu
« : Temmuz 13, 2008, 02:07:10 ÖS »
Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi isim müsemma bağlantılarının çok canlı bir örneğidir.

Nefsi, nefs-i emmâreyi ve nefs-i emmâreden kaynaklanan günahları Sakıncalı duygu düşünce ve davranışları - yakan anlamını taşıyan Ramazan kelimesinin, Cenâb-ı Hakkın gizli isimlerinden olduğu söyleniyor.

Oruç tutma, bir ucu beşerilik öbür ucu ilahilik olan halife yaratık insanın kendisini tutması, nefsine hâkim olması, nefsi bağlaması, halkıyyetinden Hakkyyetine uruc etmesi yükselmesi, yücelmesi her şeye mâlik olduğu halde her şeyden münezzeh ve müstağni olan yüce Allah'ın ahlakıyla ahlaklanması, bu yücelmeyi tutması demek oluyor.

Ramazan-ı Şerif'de nefsle birlikte şeytanların da farz olan zorunlu riyazatla bir tür çile hapsine tabi tutuluyor olması ile; Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendinin ömrü boyunca nefsine hiç yüzvermemesi, nefsini sürekli edeb orucuna tâbi tutması, nefsini sürekli edeb ateşi içinde «yakin» de yakması, Hazretin soyadındaki yakıcılığın sakıncalı duygu düşünce ve davranışları yakıcılığın - şahsiyetini de sarıp sarmaladığını, isimle müsemmanın bütünleştiğini gösteriyor.

Bu öyle bir esrar yumağı ki, mürşid-i azizi Muhammed Esad Erbüi Hazretlerinin ateş redifli meşhur gazeli, sanki Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi için biçilmiş bir hal kaftnıdır.

Tecallâ-yı cemalinden habibim nevbanar âteş!
Gül ateş. bülbül ateş. sünbül ateş, hakü har ateş!
Şuâ-yı âfitabındır yakan bil cümle uşşakı,
Dil ateş, sine ateş, hem dü çeşm-i eşk-i bar ateş!
Hayâl-i şem'-i rûyinle aceb mi yansa can u dil
Nigârım gel de gör kalbimde âteş âh u zar âteş
Ne mümkün bunca âteşle sehid-i aşkı gasl etmek
Cesed âteş kefen âteş hem âb-ı hoş -güvâr âteş
Ben el çektim safha-yı hatır u ârâm-ı canımdan
Safa âteş cefâ âteş firar ateş, karâr âteş
Ne yapsam bu dil-i mahzunu mesrur eylemem şahım
Gam âteş gam-küsâr aleş temennâ-yı mesâr âteş
Ümid-i afiyet besler mi Es'ad yârdan hâşâ
Saçar oldukça gözden ol nigar ı gül-i zâr âteş

Sevgilim, senin güzelliğinin tecellisinden; belirip ortaya çıkmasından ilkbahar ateş, gül ateş, bülbül ateş, sünbül ateş, toprak ateş, diken ateş.

Bütün âşıkları yakan, güzel yüzünün ışıklarıdır. Gönül ateş, kalp ateş, ağlayan iki göz ateş.

Yüzünün güzelliğinin hayâl ve özlemiyle can ve gönül yansa, şaşılacak ne var? Sevgilim, gel de kalbimdeki feryadımdaki ateşi gör.

Bu kadar ateşle aşk şehidini gasletmek mümkün mü? Cesed ateş, kefen ateş, su ateş.

Ben gönlümün şenlenmesinden ve canımın dinlenmesindenn vazgeçtim. Safa ateş, cefa ateş, firar ateş, karar ateş.

Şahım ne yapsam bu mahzun gönlümü sevindiremem. Üzüntü ateş, teselli veren ateş, sevinme isteği ateş.

Hâşâ, gül yanaklı sevgili gözlerinden ateş saçtıkça, Es'ad afiyette olmayı ümid edebilir mi?(*)





« Son Düzenleme: Temmuz 15, 2009, 04:10:19 ÖS Gönderen: DER!N »

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
edeb orucu ve urÛc hali
« Yanıtla #1 : Temmuz 16, 2008, 06:30:57 ÖS »
Allah razi olsun gulce kardesim
+

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek