Önümüzdeki Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan Şaban ayının 15. gecesi, ‘Berat Gecesi’dir. Berat, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yüküm­lülüğünün bulunmaması, borçtan, cezadan ve günahtan kurtulması” anlamlarına ge­lir. Şaban’ın 15. gecesinde Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umula­rak bu geceye Berat gecesi denmiştir.
Hz. Peygamber, Allah Teâlâ’nın Şaban’ın 15. gecesi kendisine yönelen müminleri bağışlayacağını belirttikten sonra (1) diğer bir hadislerinde ise şöyle buyurmuştur:
“Şaban’ın orta­sında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecre kadar ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu musibete uğrayan ona afiyet vere­yim’ der.” (2) İslam âlimleri, bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dua ederek ge­çirmenin sevaba vesile olacağını belirtmişler, ancak bu ge­ceye mahsus olmak üzere belli iba­det ve kutlama şekilleri ihdas edip âdet haline getirmenin ise dinde yeri bulun­madığını, kaynaklarda bu geceye ait özel bir namaz olmadığını söylemişlerdir.
Değerli Kardeşlerim!
Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (3) buyurmaktadır.
Allah’ın rahmet ve mağfiretinin müminler üzerine sağanak sağanak döküldüğü bu gece de tam bir uyanıklıkla rabbimize yönelelim. İbadetlerimizin kabul edilmesini, günahlarımızın bağışlanmasını isteyelim. Unutmayalım ki, samimi bir gönülle Allah’a yönelen, ellerini açıp gözyaşı döken müminleri affedeceğine dair Yüce Rabbimizin vaadi ve müjdesi vardır. Bize düşen bu vaade ve müjdeye layık olmaya çalışmaktır.
Aziz Kardeşlerim!
Kutsal geceler; iman, ibadet ve düşünce bakımından kendimizi yenilememiz, geçmişimizi muhasebe etmemiz, geleceğimizi Allah’ın rızası doğrultusunda ümitlerimizi tazelememiz için şüphesiz büyük bir fırsattır. Bu tür gecelerde, günahlarla kirlenen gönül dünyamızı temizleme gayretinde olalım. Unutmayalım ki tövbe, kendini bulma ve bilmenin, gönlü arındırmanın en güzel yoludur.
Çağın getirdiği sıkıntılarla bunalan ruhlara, manevi hayatın ihmaliyle daralan kalplere, bu gecenin bir şifa olması dileğiyle, hepinizin Berat kandilini tebrik ediyor, insanlığın barış, huzur ve saadetine, bütün müminlerin de arınmasına, affına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Hutbemi Peygamberimizin bu gecede yaptığı bir dua ile bitiriyorum:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin” (4)
Hazırlayan: Zekeriya BAKİ
Merkez Cami İ-Hatibi / Çiftlikköy
Kaynaklar :
1. Tirmizî, savm 39.
2. İbn Mâce, ikâme 191.
3. Zümer, 39/ 53
4. Muvatta, c.1, s.214.