Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
As-rev-ya..

Gönderen Konu: As-rev-ya..  (Okunma sayısı 1770 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı hafız-kız

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 733
  • Sükût gerekliydi,sus/tum. Sadece izliyorum..
As-rev-ya..
« : Temmuz 05, 2008, 06:29:07 ÖS »

As-rev-ya!
İlk heceye düşmüş yangın…
İlk hecelere düşmüş matem…
As-rev-ya!
________
Yorgunluğunun bilmem kaçıncı gecesi.
Ve kaçıncı satırda silindi hayallerin bilmem. Esaretin ellerindesin.
Özgürlüğün için kaç nefes feda etmelisin bilmem.
Bildiğim; ölüme dek yaşama direnmelisin.
Sen ki
kırık olan her hayali temize çekmelisin.
As-rev-ya!
________
Kilit vurma diline. Konuş…
Haykır…
Yalancı baharlara kendini böyle teslim etme.
‘düşlerini ben katletmedim hayatın’ diyemeyecek kadar
öksüz müsün kendine?
As-rev-ya!
________
Hayatına düşen tüm sükûtların yerine konuş.
Konuş ki sesini yazayım defterime,
konuş ki sesinin sesteşini bulayım
As-rev-ya!
_______
Esaretin ellerindeyim. Özgürlüğe santim santim uzaklaşıyorum.
Umuda bir dalga boyu yakınken çıkan hengâmede kayboluyorum.
Geldiğim yerin adı; bilinmez…
Asrevya! Çek kurtar beni bilinmezimden.
As-rev-ya!
________
Öyle kolay değildir vakitsiz vedaları hiçe saymak.
Kaç veda bağışladın ki böyle habersiz gidişin çaldı kapımı?
Oysa gitmek her babayiğidin harcı değil.
Söylendiği gibi iki hecelik bir basitlik değil. Gitmedim de Asrevya.
Gitmedim de, gitme…
Hayata iz sürdüm, sonra bir nefes boyu sürüldüm.
Düşlerin ardında kalan bir sürgündüm Asrevya. Nedendi sürgünlüğüm bilmedim.
Elime koca bir acı sıkıştırıldı hayat tarafından. Yollarım çizilmişti artık.
Yabancı bir rotada günden güne özgürlük biriktiriyorum mahkûmluğumun içinde…
Her yazı hayatımdan kayan bir yıldız…
Sen bu yazıların hangi durağısın Asrevya?
Sen hayatımın hangi köşe taşısın?
Elvedalarımın hangi düş limanısın?
As-rev-ya!
________
Uzun bir hayattan yaşamak biçildi payıma.
Birilerinin insafına kalmıştı gülmelerim.
Seni bana bu denli bağlayan,
seni benden böylesi ayıran neydi Asrevya?
Kalın çizgilerle mi çizilmişti sınırlarımız?
As-rev-ya!
________
Kalemine takılan ‘sus’ları
ayıklamakla için ayakta tuttum kendimi.
Sen yazmalıydın bense, yazdıklarına bir sus payı niyetinde ağlamalıydım.
Bu yıl gitmek yılıydı Asrevya.
Giderken yanıma seni de almalı mıydım?
Sonbahar görünüşlü yüzün bu şehirden ayrı kalemlere çarpar mıydı?
Asrevya! Sesin soluksuzluğa mı hüküm giyerdi uzaklarda…
As-rev-ya!
________
Sen miydin hayat cümlemin bozuk imlası?
Neresinden düzeltmeliydim bu imlâ hatasını?
İki direk arası tel örgüler içindeyim.
Yürümem yasak,
düşünmem yasak,
nefesler ödünç.
Yaşamak yasağa eş değerde Asrevya.
Sen kadar direnemiyorum artık hayata…
Hayat,
yaşayarak tüketiliyormuş.
Bir yerlerde belli bir sebepten eksik kalıyormuş hep insan.
Benim eksikliğim neydi?
Ya çokluğum,
çokluğum sen miydin Asrevya?

Yangınların söndüğü ana dek yaşarım, küllenecek kadar kalamam.
Ki gelmesi gereken hiç gelmemişken böylesi bir yokluğa katlanamam.
As-rev-ya!
_______
Seni silmeye kalksam içimden geriye aklanmış bir ben kalır mı?
Saf suya batırılmış bir duyguyla ayakta durabilir mi günler?
Bir sen eksik yaşayabilir miyim?
Üç isim, üç hece eksik?
Senin isminin harflerini çıkarıp alfabemden

YİRMİ DOKUZ HARFTEN
DÜŞÜREBİLİR MİYİM HAYATI?

Yamaya yamaya giyerim günleri.
Ayağı gözyaşlarına takılan gülmelerimi ıslaklığıyla yakarım.
Bir söz varsa dilimin ucuna sıkışan,
yutarım…
Yaralarıma tuz basma niyetindeyim Asrevya.
Adım adım azad olmuş firaklara çarpar bedenim.
Sen ki kalmalarımın en asi yüzü… Sus Asrevya…
Aşk hecelerin cellâtların elinde artık… Ve sevda bildiğin bir efsanenin kalıntıları…
Şimdi; bir ‘ahh’ uzunluğundaki pişmanlıkların ardına saklanma.
İki olumsuzluk arası uçurumlardasın.
Bilmem ki bu harf sesleri ne zaman yutarsın?
As-rev-ya!
________

Bin bir zırhı büründüm ve sana yazdım.
Bir daha seni kalemime dolayacak kadar cesurluk payı biçemem kendime.
As-rev-ya!
________
Bilinmez satırlardan düştün hüzne.
Kalkmaya çalışsan her yanın acıya sarılır.
Eline yüzüne bulaşır aşk öldüren cellâtların kini…
Seni, düşlerimde kalmış o masum kız aklayamaz artık.
Seni,
düşsüzlüğünde kalmış yalnızlık aklasın...


alıntı...
« Son Düzenleme: Temmuz 05, 2008, 06:30:52 ÖS Gönderen: hafız-kız »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek