Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Gazze'ye Mektup

Gönderen Konu: Gazze'ye Mektup  (Okunma sayısı 2094 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı stalker

  • Grupsuz
  • *
  • İleti: 1986
  • Cinsiyet: Bay
Gazze'ye Mektup
« : Ocak 17, 2009, 03:27:06 ÖÖ »

   
Gazze'ye Mektup

Sevgili Gazze,

Sana mektup yazma cüretini gösterebildiğim için bağışla beni. Yıllardır Siyonistlerin kurşunları, bombaları, füzeleri, bağrını delmekte; buldozerleri, tankları evlerini yerle bir etmekte, sokaklarını, caddelerini harabeye çevirmektedir. Biliyoru/m/z.

Yıllardır Siyonistler ‘bebe’lerini, çocuklarını, kadınlarını katletmektedir. İzliyoru/m/z.

Gözyaşın dinmedi hiç görüyoru/m/z.

Çektiğin acıyı bilmeyen yok duyuyoru/m/z.

Ama gerçekten seninle ilgilenmiyoru/m/z.

Gerçekten acını yürekte hissetmiyoru/m/z.

Sen can çekişiyorsun yine Siyonistlerin elinde. Siyonistlerin kurşunları, füzeleri, bombaları sokaklarında evlatlarını avlıyor. Can alıyor. Yarana derman olmuyoru/m/z.  Sen yaralarını kendin sarıyorsun. Yaralarını kendin sarmalısın Ey Gazze. Ve masum bebelerini bağrına gömmelisin. Meçhul bebelerine sıkıca sarılmalısın. Sana senden başka senin çocuklarından başka kimsenin yararı olmaz. Senin çocukların senin yaralarını saracak, sen çocuklarının yaralarını saracaksın. Yaralarını saramadığın, şehit verdiğin evlatlarını da bağrına sıkı sıkı basacaksın Ey Gazze.  Başka çaren yok. Ey çaresiz Gazze. Yine tek çaren Allah. Hasbinallah we ni’mel wekil ve Allah u Ekber demeye devam edeceksin.

Kanma bize Ey Gazze. Güvenme. Ne olur, diren. Diren ve düşme. Düşersen seni kaldıracak kimsen olmaz.  Bugüne kadar olduğu gibi yine diren…

Duydum ki Araplardan yardım bekliyormuşsun. Duydum ki Ümmet! Ümmet! diye inliyormuşsun. Ey Gazze sen bebelerini bağrına basarken gördük seni. Çocuklarımıza baktık. Canımız yandı. Ama sana mı yandı, kendi çocuklarımıza mı yandı bilemiyorum. Sen bebelerini soğuk bağrına gömerken sana üzüldük. Üzülmüş gibi yaptık. Biz sana ağlayamadık.  Acınacak durumda olan sen değilsin. Bizleriz. Sen bize de ağla. Bizim halimize de ağla. Güvenme bize güvenme kimseye ve ümmet ümmet diye inleme artık.   

Yaralarını kendin sarmaya devam et. Düşme sakın. Kaldıran kimsen yok senin.

Bu savaşı sürdüren sensin, kazanacak olan da sen…

İşbirlikçi yalaka devlet patroncuklarından, kralcıklardan medet umma Ey Gazze. Vicdanlarını rahat ettirmek için sana yardımda bulunanlardan da medet umma. Yarana merhem olsa da derdine derman değil bu. Biliyorsun. Derdine derman yok. Derman bizde olsa da derman biz olsak da derdine derman yok…

Pek çok yerde Siyonistleri lanetledik. ABD’yi ve bilumum diğer işbirlikçi devletleri kınadık.  Basın toplantıları yaptık. Hatta senin için kermesler, yardımlar yapmayı da planladık.  Ardından evlerimize dağıldık. Seni unuttuk Gazze. Tekrar tekrar akşam haberlerinde senden söz edilmese seni hatırlamayacağız bile. Senin çektiğin ızdırabı da unutacağız.

Sana ağlayamadık yürekten Ey Gazze.

Seni unutursam, çektiğin acıyı unutursam, yaşadıklarını unutursam, bağrına bastığın masum, meçhul bebelerini unutursam, gözlerim kör olsun, ellerim felç olsun diye sana söz veremedik.

Dünya kamuoyu, Hıristiyan ve Müslüman âlemi izin verildiği kadarıyla görüntülenebilen ve hiçbir zaman yaşadığın acıların yarısını bile ekranlara getiremeyecek bir kısım görüntüleri izleyince üzülecek.  O anın duygusal yoğunluğu ile sana yardımda bulunmak isteyecek.  Yardımda yarışanlar olacaktır. Sana yardımlar yapılacaktır. Senin yaralarının bir kısmı sarılacaktır. Ama herkes seni çok çabuk unutacaktır. Köklü bir çözüm sunamayacaktır. Siyonistler tekrar kalbine füze fırlatmaya devam edecektir.

Ey Gazze!

Seni özgürleştirmenin formülüne kimse sahip çıkmayacak. Parçalar bu anlamda bir araya gelmeyecek, bütün tamamlanamayacak ve senin özgürlük formülün yine bir bilinmeyen olarak kalacak.

Siyonist devletin sadece ve sadece güçten çekindiğini kimse söylemeyecek. Bunun için mutlaka ama mutlaka çok güçlü bir gönüllüler ordusunun oluşturulması gerektiğini kimse söylemeyecek. Çok açık bir şekilde işbirlikçilerin değil de senin direnişçi Müslüman evlatlarını ve bunların çoluk çocuğunu katlediyorlar. Siyonistlerin yardakçıları bazı Müslümanlar da ‘aman haa bu bir din savaşı değil. Arap-İsrail savaşı’ diyorlar. Bazıları da ‘İsrail devletinin terör örgütü ile savaşıdır’ diyorlar. Bu nasıl Arap-İsrail savaşıdır? Ey Gazze.  Başka yerde Arap yok mu? Bütün Araplar burada mı ki, İsrail savaşı burada yoğunlaştırmış? Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz bir güruh diyor ki, ‘İsrail devletinin terör örgütü ile savaşıdır’ Ey Gazze, öldürülen bebelerin ne zamandan beri bu alçaklara ve velinimetleri Siyonist korsan devlete karşı silah kullanıyordu.

Bu gerçeği saptırma çabalarının altındaki neden bellidir. Siyonist, korsan İsrail’e karşı açık cephe oluşturulmasının ihtimallerinin bile düşünülmesinden korkuyorlar. Tek çarenin bu olduğu çok açık ortada iken yardakçılar bunun düşünülmesinden korkuyorlar. Açık cephe. Gönüllülerden bir ordu oluşturulmadığı sürece İsrail Siyonist devleti öncelikle işbirlikçi olmayan inananları nerede olursa olsun her fırsatta imha politikasını sürdürecektir. Yeni geliştirdiği silahlarını kullanacaktır. Alçakça saldırılarının sonu gelmeyecektir. Zulüm ve alçakça katliamları sürecektir. Siyonistler kuvvetten korktukları, çekindikleri kadar hiçbir güçten, hiçbir varlıktan çekinip korkmazlar. Karşılarındaki iman ordusu güçlenmediği, daha da büyümediği, korku salmadığı sürece Siyonistlerin durması mümkün değildir. Biliyorsun, sana yardım etmenin, Filistin’e yardım etmenin tek yolu budur. Ama bu formül sahipsiz.

Ey Gazze,

Yine diren, yalnız diren. Ve şahadet türkülerini söylemeye devam et. Ağıtlarını yakmaya devam et. Seni duyanlar olacaktır bir gün. Sen sözünü söylemeye devam et. İbadullah!!! Hasbinalallah we ni’melvekil… Allah u Ekber..

Ve şahadet parmağın semayı göstermeye devam edecek biliyorum.  Vuruldukça kazanan sen oluyorsun. Hüsranda olan ben…

Ey Gazze

Adını anmaya,

Sana ağlamaya utanıyorum.

Ağlamaya utanıyorum

Utanıyorum…


ŞEREF SİDAR

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek