Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul

Gönderen Konu: Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul  (Okunma sayısı 3537 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kuzu

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1379
  • <....Uzaklarda.....>
Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul
« : Mayıs 22, 2009, 06:26:24 ÖS »
Kızılca kıyametin koptuğu günlerdi.
Adına “Çanakkale” denen destanı yazacak koç yiğitler, dilde Allahü Ekber, niyetlerde zafer ile düşmüşlerdi cephe yollarına. Vatan ki, emanetti anadan babadan; vatan ki korunmalıydı hain düşmandan.

Anasının en büyük arzusu oğlunun hâfızlığını görebilmekti. Ali, gayretlerinin semeresini almış, hâfız olmuştu; anasının yüreciği sevinçle dolmuştu. Ağzı dualı Ali’nin anası; ‘Bir de oğlumun mürüvvetini görsem!’ diye geçirdi içinden. Âh bir görebilsem! Köyün, güzel olduğu kadar terbiyeli, hanım hanımcık kızı Adeviye’yi Ali’ye istediler. Adı gibi iyilikseverdi Adeviye. Çok geçmeden düşman ateşinin gölgesinde sâde bir düğünle evlendiler. Adeviye, Ali’yi kendi elleriyle hazırladı cepheye. ‘Git Ali’m!’ dedi Adeviye. Vatan için, doğacak evlâdımız için git, dedi. Gitmek lâzımdı. Neylersin ki evde oturma zamanı değildi. Vazife kurşun kadar ağırdı. Vatan söz konusu olunca geçilirdi serden. Ali, acısını içinin en girift yerine gömüp “Yine geleceğim.”dedi. Silâhıyla, silâh yoksa süngüsüyle, o da yoksa bedeniyle siper olacaktı ya düşman ateşine. Düşmanı savacak ve dönecekti evine.

Ali gitmişti bir kış soğuğunda. Cepheden şehitlerin haberi tez ulaşıyordu köye. ‘Ali’mden bir haber var mı?’ diyordu Adeviye kalbi yerinden fırlarcasına. Bir haber yoktu Ali’den. Sağ mıydı, yaralı mıydı, adı sanı bilinmez bir yerde şehitlerin arasına mı karışmıştı, bilen yoktu. Adeviye günlerce, mevsimlerce bekledi, bekledi. Giden gelmiyordu, acep nedendi?

Günler yokluk, kıtlık ve sıkıntıyla geçiyordu. Asker Ali’den iyi veya kötü, bir haber gelmiyordu. Adeviye’nin tesellisi minik yavrusu Cevdet’i olmuştu. Çalan her kapı, duyulan her ayak sesi, Adeviye’nin yüreğini hoplatıyordu. Ya gelen Ali ise! Rüyalarında her dâim Ali’yi görüyor, asker kıyafetiyle karşısında mütebessim çehreyle duran Ali’nin yaralarını pansuman ediyordu. Rüyalara sık sık gelen Ali, kendi evine gelmiyordu bir türlü. Babasının bir fotoğrafını görmeden büyüyen Cevdet, yürümeye başlamıştı. Cevdet, Çanakkale’yi anlatan ninnilerle büyümüş; masal yerine, destanlar dinlemişti anasından.
Ülke düşmandan temizleneli yıllar olmuştu. Ali’nin âkıbetinden haber yoktu. Kolunu, bacağını, bedeninden bir parçasını Çanakkale’de bırakan erler de dönmüştü köylerine. Köylü; ‘Kocan şehit olmuştur, bekleme artık Ali’yi.’ diyemedi.

Yaslı anacığına acısını unutturmaya çalışan Cevdet büyümüş, iş güç sahibi olmuştu. Adeviye ne vakit bir yere gidecek olsa, ‘Baban gelirse, çağır beni oğul!’ derdi. Komşulara gitse, mevlide, akrabalara gitse, hep aynı sözü söylüyordu oğluna: ‘Baban gelirse, çağır beni oğul!’
Günler yerinde durmadı. Zaman çark misali döndü. Alınlarda çizgiler derinleşti, saçlara beyazlıklar aktı. Adeviye, Ali’nin geleceği ümidiyle yaşadı durdu. Her sözünün sonunda Cevdet’e, ‘Baban gelirse…’ diyordu. Adeviye, güçten takatten kesilmişti. Geri dönülmez hastalığın pençesine düşmüştü. İyice ağırlaşmıştı artık. Son demlerinde oğlu Cevdet’i yanına çağırdı, yavaşça: ‘Oğlum!’ dedi. “Bana iyi baktınız. Hakkınızı helâl edin. Baban bir gün gelirse ona; ‘Annem seni hep bekledi.’ de.” Cevdet’in ve oradakilerin gözlerinden sicim sicim yaşlar boşalırken Adeviye beklenmedik bir şekilde irkilerek doğruldu, kapıya doğru gülümseyerek “Hoş geldin Ali, hoş geldin!”diyerek ruhunu teslim etti.
Değil miydi ki şehitler ölmezlerdi, Rab katında diriydiler.

* Bu hikâyedeki hâdise ve şahıslar tamamen gerçektir.

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul
« Yanıtla #1 : Temmuz 04, 2009, 10:06:15 ÖÖ »
etkileyici teşekkür ederim paylaşım için...

Çevrimdışı kuzu

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1379
  • <....Uzaklarda.....>
Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul
« Yanıtla #2 : Temmuz 04, 2009, 05:00:06 ÖS »
Ben teşekkür ederim abla.

Çevrimdışı sudem

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 72
  • ..............
Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul
« Yanıtla #3 : Temmuz 07, 2009, 03:59:55 ÖS »
Teşekkürler...

Çevrimdışı kuzu

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1379
  • <....Uzaklarda.....>
Baban Gelirse, Beni Çağır Oğul
« Yanıtla #4 : Temmuz 08, 2009, 03:17:43 ÖS »
rica ederim

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek