Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Kur'an'ın Hidayeti

Gönderen Konu: Kur'an'ın Hidayeti  (Okunma sayısı 1799 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Kur'an'ın Hidayeti
« : Aralık 11, 2008, 08:41:40 ÖÖ »
Kur'an'ın Hidayeti

Aman yarabbi! İnsanlara ne oluyor da Kur’an ayetlerin den, vahiyden yüz çevirip, Kur’an’ın bilgi hazineler inden ilim almaktan vazgeçiyorlar?

Basiretle rini aydınlatmayı, canlandırmayı niçin terk ediyorlar?

Fikirce, bir kısım görüşlerden çıkarılan sözlerle (düşüncelerle) yetiniyor lar; bu görüşlerden dolayı aralarındaki bağları koparıyorlar; birbirler ini aldatmak için yaldızlı fikirler atıyorlar; böylece de Kur’an’dan uzak kalıyorlar

Kalblerin deki Kur’an öğretileri kurumuş ama bilmiyorl ar;

Kur’anla yaptıkları akit eskimiş fakat yenilemiy orlar

Kur’an’ın alem ve sancakları ayaklarının dibine düşmüş, hala kaldırmıyorlar

Gönül ufuklarında Kur’an’ın parlak yıldızları sönmüş de bundan dolayı Kur’an’ı sevmiyorl ar

Karanlık görüşleri ve inançları arasında Kur’an’ın güneşi tutulmuş artık görmüyorlar

Bunlar, Kur’an ayetlerin i hakikat ülkesinden tecrid ettiler, yakin vilayetin den azlettile r, boş ve aldatıcı “tevillerle” Kur’an ayetlerin e haksızlık yaptılar

Kur’an’a bölük bölük askerleri ni saldılar

Kur’an onlara vahşi bir kavme konuk olan misafir gibi nazil oldu

Ona layıkıyla iclal ve ikramda bulunmadılar,

Kur’an’a layık olmadığı şekilde davrandılar

Kur’an’la uzaktan ilgilendi ler, bu ilgi de Kur’an’ı gönüllerden çıkarıp atmak içindi; Ve dediler ki:

Hem sana ne oluyor ki bizde konuksun, eğer mutlaka bizde konaklama n gerekli idiyse, bu misafirli k geçici olmalıydı

Onlar bu devirde de Kur’an ayetlerin i, adına para basılıp, hutbe okunan ama geçerli hükmü ve de otoritesi bulunmaya n halife mevkine koymuşlardır

Onlara göre Kitab ve sünnete sarılan zahirle yetinen, akli bilgileri nden nasibi olmayandır

Onlarca, birbiriyl e çelişkili ve tutarsız fikirleri taklid eden, onların peşi sıra giden, muteber, faziletli insandır

Onlara göre Kitab ve Sünnet ehliyle Kur’an’ın ayetlerin i birinici planda tutanlar ve başka görüşlere tercih edenler, cahil ve geri zekalıdırlar

“Onlara, inananlar gibi siz de inanın denilince, ‘sefihlerin inandığı gibi mi? inanacağız derler; hayır, olsa olsa sefih onlardır, fakat onlar kendileri nin sefih olduklarını bilmiyorl ar” (Bakara-13)

ALLAH’a andolsun ki bunlar vahy yolunda dönmeleri ve aslı kaybetmel erinden dolayı hakikate ulaşmaktan mahrum kaldılar Aslı olmayan geçici şeylere sarıldılar da, arzuyla sarıldıkları bu şeyler onlara ihanet etti; fayda vermedi Bu şeylerin sebebleri onları en çok ihtiyaç duydukları şeyden mahrum etti

Nitekim kabirdeki ler yeryüzüne çıkıp kalblerde kiler ortaya konup; herkesin kazandığı bir bir belli olunca, onlara inandıklarının hakikati keşfolunur, açığa çıkar ve ahirete gönderdikleri ne varsa onlara takdim edilir

“Ummayıp durdukları, hesaba katmadıkları şeyler onlara ALLAH tarafından açığa çıkarılır, ortaya konulur” (Zümer- 47)

Amellerin karşılığını alma zamanı yaptıklarının ne kadar da az olduğunu görünce yüzüstü kapanıp kalırlar

Yaptıklarının kayıp, sonuçsuz, boş ve batıl olduğunu görünce bakın onun üzüntüsüne! Yağmursuz şimşekleri görüp de emellerin in boş ve yalancı olduğunu, belasının büyüklüğünü anlayanın vay haline! Düşüncesini, niyetini bidat, heva ve bağnaz fikirler üzerine bina eden, gizli düşünceler, niyetler açığa çıktığı gün Rabbini ne zanneder? Bahaneler in ve mazeretle rin fayda vermediği bir günde Kur’an’ı terkedip ona sırt çevirenlerin acaba o gün mazareti nedir?

Rabbi’nin kitabından ve ALLAH Rasulünün (sav) sünnetinden yüz çeviren kimse beşeri fikirlerl e Rabbinden kurtulabi leceğini mi zannediyo r? Veya bir çok araştırma yaparak, diyalektiğe başvurarak, kıyas şekillerini ve türlerini bilerek veya "işarat", "şatahat" ve hayal nevileriy le mi ALLAH’ın azabından kurutulac ağını zannediyo r?

Bunlar nerede, ALLAH’ın rızası nerede? Şüphesiz bu kişi son derece yalan olan bir zanna düşmüş ve nefsi ona apaçık bir muhali layık görmüştür

Kurtuluş ancak ALLAH’ın hidayetin i başka şeye karşı üstün kabul edene, takva ile donanana, delil ile güçlenene, doğru yola girene, kopmayan bir bağ ile vahye sarılana garanti edilir

ALLAH en iyi bilen ve en iyi işitendir

Şimdi, insanın kemali ancak faydalı ilim ve ameli salih iledir, zaten faydalı ilim ve ameli salih, hidayet ve gerçek dindir; Bir de kemal bu iki hususta başkalarını kemale erdirmekl e hasıl olur

Nitekim ALLAH Teala:

“Asra and olsun! insan hüsrandadır, ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna” (Asr,1-3) buyurur

ALLAH sübhanehü herkesin hüsranda olduğunu, ancak imanla ilmini, salih amelle amelini takviye edenler ve hakkı ve hak için sabrı tavsiye ederek başkasını da kemale erdirenle rin müstesna olduğuna yemin ediyor

Hakk, iman ile ameldir, iman ve amel de ancak bunlar için sabretmek, başkalarına da sabrı tavsiye etmekle tamamlanır Böyle olunca insana yakışan hayatının her saatini, hatta her nefesini yüce gayeler elde etme yolunda harcaması ve neticede apaçık hüsrandan, sonunda pişmanlık duymaktan kurtulmasıdır Bu da ancak Kur’an’a yönelmek, onu anlamak, düşünmek, hazineler ini keşfetmek, defineler ini ortaya çıkarmak, dikkati onun üzerine teksif etmek, yoğunlaştırmakla olur

Doğrusu Kur’an insanların hem bu dünyadaki hem de öteki dünyadaki menfaatla rına kefildir, insanları doğru ve gerçek yola ileticidi r Hakikat, tarikat, doğru zevk ve vecdler Kur’an nurundan alınır; meyveleri Kur’an ağacından devşirilir

Şimdi biz; -ALLAH’ın yardımıyla- Fatihat’ül- Kitab ve Ümmü’l Kur’an olan Fatiha Suresi hakkında bilgiler vererek, yukarıda söylediklerimize ve bu surenin ihtiva ettiği yüce hakikatle re ve değerlere, onun bidat ve dalalet taifesini reddettiğine dikkat çekeceğiz Ayrıca bu surenin, salikleri n mertebele rini, ariflerin makamlarını, bu makamlara ulaşmak isteyenle re, makamların amaçları, ariflere verilenle rle ariflerin kazandıklarının arasındaki farkları ihtiva ettiğine işaret edeceğiz

Başka bir surenin Fatiha’nın yerine geçip; onun yerini tutması mümkün değildir Bu sebeble ALLAH bu surenin bir benzerini ne Tevrat’ta, ne incil’de ve ne de Kur’an’da indirmiştir ALLAH yardım istenen ve güven duyulandır Güç ve Kudret ALLAH’ındır
 


 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek