Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Gidin!!!

Gönderen Konu: Gidin!!!  (Okunma sayısı 2024 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı hakkinihelalet

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2752
  • Canim Oğlum
Gidin!!!
« : Temmuz 02, 2008, 10:06:07 ÖÖ »
Kelimeler elçilerim olun. Seven, yanan elçiler. Gidemediğim diyarlara gidin. Hasretlerimi dindirecek cananlar getirin. Hülyalarımın kristalleşmiş hallerini getirin. Veya ab-ı hayattan bir bardak. Mahremlerim sizlersiniz. Dostlarım ve yaranlarım. Neşem sizden saklı değil ve hüznüm. Derunum size aşikâr. Felekten çaldığım zamanlar sizlerle geçirdiklerim. Şeb-i aruzum sizlerle. Baharım. Vuslatım sayenizde.

Kelimeler sizlerle ayaktayım. Derin kuyumsunuz. Sahralarım. Karanlık odam.
Kelimeler dağılın arza. Lokman’ı arayın. İksiri getirin. Anlatın o hekime. Gördükleriniz sizi ısrarcı kılacak. Bilmekle hayâyı unutacaksınız. Dostluğunuz size sınırları aştıracak.

Bentleri aşın. Uğultulu ormanları aşın. Korkutan yerlerden azminizle gidin. Ve eli boşluğun sairi bir inkisarı hayale sebep olacağını bilin.

Her sönen ışık bizim dünyamızı da karartır. Başkalarından da ışık alırız. Sadece kendi pınarımızın suyuyla damağımızdaki kuruluk geçmez.

Her darbenin aynısı kendimize¦ Günah (kötülük) kalpte siyah nokta yaratır dememiş mi Fahr-ı kâinat.

Başkası için koşmak kendimiz için koşmak.

Benim için gidin canlarım. Kendiniz için gidin. İnsanlar için gidin.

Karanlık bir nokta, gecelere tohum... Kötü bir damla, ufunetli bir maya.

Her gece gündüzün hırsızı...

Kendiniz için gidin. Semamız aynı. Yayılın. Çokluğunuz gücünüz olacak.

Dostluğun bar-ı gıranları var. Dosluk bir bar-ı gıran. Yoksa ondan kaçmak neden...

İnsanlar neşelerinde cimri. Kederlerinde savurgan.

Dinlemek eziklik, konuşmak tahakküm...

Bu keşmekeşliğin sebebi doğrulardan yüz çevirmek ve zevkin saltanatı. Zevk kedere bir dai. Heva yolu nedamete çıkar.

Bilmek bir yatalak... Gerçek sultan kim. Akıl; hışma uğramış bir vezir. Padişahın gözlerinde utancını gördüğü Sokullu...

Külfet, nimetin yar-i sadığı. Ziynet bedelsiz olmaz.

Bize sahneye sürene şöhretimizi borçlanırız. Borçlu zayıf. Ezik. Birçok şeyi kabule amade...

Kelimeler gidin. Ve dostluğunuzu süsleyerek gelin. Sevgimi artırarak gelin. Gözlerimdeki ışığı parlatarak, kalbimi müsterih ederek ve sevinerek, kalbinize iyilikten bir ışık takarak ve evet beni mihnet altına sokarak gelin. Size olan sevgime güveniyorum. Karşılaşmamızdaki muhabbetin değerine olan inancınıza güveniyorum. Mihnetsiz yaşama isteğinize, dostluğa dostlukla mukabele azminize ve baharı sevmenize güveniyorum.

Umutla gidin, yolunuz aydınlansın. Sevginiz ışığınız olsun. Merhametiniz yolu kendirleştirsin. Yolla aynılaşın. Zaten bu bir gerçek... Yolumuz kalbimiz. Aynamız. Fikrimiz. Halimiz yolumuz. Bu bir sarmal¦ Cereyan. Ur. Öldürülemeyen. Yok edilemeyen. Akarken büyüyen ve büyüdükçe hızlanan bir sarmal...

Kelimeler sevgim bana bazı haklar vermiş. Sevgim fiilleşmiş. Ve fiiller neticeli. Fedakârlığım fedakârlık beklememe sebep olmuş.

Başarınızla süslenerek gelin. Zaferinizle hafifleyerek gelin. Sizin hayırınız içimde zelzele olacak. Sırtınızı dönmeniz karşı koyamayacağım şekavete sebep ve içimdeki baharın katili olacak. Sevmediğim şeylere beni zorlayacak. Zaferinizle baharı sermedi yapın. Işığınızla aldanmış ordulara karşı bir demet olun. Gidin ve mutlu gelin. Tebessümlerinizden cevabınızı anlayayım. Simanız derununuzun muştucusu olsun. Sormadan öğreneyim. Simalarımız konuşsun. Gidin canlarım. Dostlarım. Gidin ve yayılın. Küçümsemeyin. Hazine toprağı belli değil. Altının toprağı aynı toprak... Yıkık duvarların altında define olabilir. Yıkık duvarların tanınmayan ustaları Musa ve muallimi olabilir. Karan’ın iftiharı Basra’da bir garibandı. Ömer-i Adil’in kelamı toprağını kaldırıp ondaki ışığı gösterdi. Ama o kaçtı. Işığı nihanlıkta gümrahlaşıyordu. Vuslattaydı. Gelenler ağyardı. Yar için ağyarlığa kaçtı. Vuslatta yâr dışında herkes ağyâr. Her kelime perde... Kılıç. Her zaman uzun... Sabır yok. Sevda sabrın katili...

Kelimeler gidin ve yarsız gelmeyin. Böylece ümidim olsun. Her gece sabahı hasretle bekleyeyim. Her seher beni heyecanlandırsın. Her şafak gözlerim ve gönlüm ışısın.

Canlarım, dostlarım gidin. Azminizle dostluğunuzu taçlandırın. Simanın tahayyülü size kuvvet versin. Vuslatın muhayyel sarhoşluğu size kendinizi unuttursun. Ümidin gerçekleştiği andaki coşkunluğun fikri terlerinizi berraklaştırsın.

Gidin canlarım ve cevapsız gelmeyin. Sizi görmem müjde olsun.
                                                                                                                                                                                                                                           Resul Davutoğlu

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek