Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
En Güzel Mutluluk Kaynağı Sünnet-i Seniyye

Gönderen Konu: En Güzel Mutluluk Kaynağı Sünnet-i Seniyye  (Okunma sayısı 1494 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı xxpınar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 556
  • Cinsiyet: Bayan
  • Neyseler birikti içimizde...
En Güzel Mutluluk Kaynağı Sünnet-i Seniyye
« : Kasım 05, 2008, 02:39:52 ÖS »
Her insanda dünyada mutlu bir yaşamı olsun arzusu vardır. İnsanın rengi, dini, dili, milleti, kültürü, örf ve âdetleri, güzel ya da kötü ahlâklı olması, çocuk, genç, yetişkin ya da ihtiyar olması bu arzusunu değiştirmiyor.
İnsanın yaşamına yön veren değerleri arzuladığı mutluluğa ulaşmasında birer pusula görevi görüyor. İnsanın hayatına yön veren, yani anlam katan ve ona aradığı mutluluğu vereceğine inandığı her şey “değer”dir. Değerler ya her şeyin yaratıcısı olan Allah’ın insanlara peygamberleri vasıtasıyla gönderdiği İlâhî kaynaklardan ya da insanın ebedî düşmanı olan şeytanın geçici talebesinin, yani nefs-i emmarenin geçici arzu ve heveslerinden besleniyor.

 
Nefs-i emmarenin geçici arzu ve hevesleri insana anlık mutluluklar verse de sonrasında elem ve ıstırap vermektedir. Ahirette de insana sonsuz elem ve ıstırap getireceği İlâhî kitaplarda hep vurgulanmıştır. Semavî kitaplar ve rehber hükmünde olan peygamberlere itaat ölçüsünde geçirilen bir hayat ise hem dünyada, hem de ahirette insanı arzuladığı ebedî mutluluğa ulaştıracağı da İlâhî kaynaklarda hep vurgulanmıştır.

İlâhî kaynaklar ve mutluluk

Tüm İlâhî kitaplar insanların hem dünyada, hem de ahirette mutlu olmaları için indirilmiştir.
İlâhî kaynaklarda tüm mahlûkatını seven, her şeyi sanatla, mükemmel bir şekilde yaratan merhametli olan Yaratıcımızdan bahsedilir. Etrafımızda gördüğümüz, en ufak şeyden kâinatın tümüne kadar bütün varlıklar bize Yaratıcımızın mükemmelliğini, güzelliğini, ihsanını anlatmaktadır. İnsan kendisine verilen akıl, kalp, vicdan başta olmak üzere tüm cihazatları Yaratıcısının mükemmelliğini, merhametini, güzelliğini ihsanını bulacak, keşfedip bundan zevk alacak tarzda yaratılmıştır. Yaratıcımızı bulma ve onu tanıyarak mutlu olma süreci iman-ı billâh, marifetullah ve muhabbetullah’tır. Bunlar insanın asıl mutluluk kaynaklarıdır.
İlâhî kaynaklarda insanın öldükten sonra tekrar diriltileceği vurgulanır. Bu vurgu yok olmak istemeyen, ebedî olma arzusuyla yanıp tutuşan insan ruhu için çok önemli bir müjde ve mutluluk kaynağıdır. Aslında her bahar mevsiminde kupkuru toprağın, kışın yaprağını dökmüş ağaçların birkaç günde çiçeklenip yeşermesi ve meyveye durması insana öldükten sonra yeniden diriltileceğini anlatır. Bu tarz okumayı başaran bir insan içindeki ebedî olma arzusunun gerçekleşeceğini, yok olmayacağını idrak edince öyle bir mutlu olur ki, akıl tarifinden acizdir.     
Yeniden dirilişi okuyan insanın ebediyen mutlu olması ise mükemmelliğini idrak ettiği Zatın en sevdiği şekle girip onun razı olacağı şekilde yaşamasıyla olur ki; zerreden, güneşlere kadar tüm kâinat Allah’ın emrettiği, onun razı olacağı şekilde kulluk ettikleri için mükemmeldirler. İnsanda ise cüz-i ihtiyarî denen bir tercih hakkı vardır. İnsan ya Yaratıcısının en sevdiği ve razı olduğu şekle kendi rızasıyla girecek ve yaratılışındaki mükemmelliğe ters düşmeyecektir. Ya da Allah’ın ve Onun dostu olan ehl-i imanın ebedî düşmanı olan nefsinin geçici arzu ve heveslerinin peşinde bir yaşam sürecek; dünyada ve ahirette mutsuz olacaktır.
Allah’ın en sevdiği şekilde olan ve Allah’ın en razı olduğu şekilde yaşayan insan Hz. Muhammed’dir (asm). Hz. Muhammed’in (asm) yaşam tarzına “sünneti seniyye” diyoruz. Hz. Muhammed’in (asm) yaşamını model olarak alan ve onun gibi yaşamaya çalışan insanlar da hem dünya, hem de ahiret mutluluğuna, yani ebedî mutluluğa, yanî ebedi saadete adaydır.

İnsanlığı ebedî mutluluğa ulaştıran vesile: sünnet-i seniyye.
Hz. Muhammed’in hayatına baktığımızda onun en önemli özelliği güzel ahlâkı, emin oluşu, insanlara ve tüm yaratılmışlara olan engin şefkati, yardımseverliği, merhameti, ibadetlerini en mükemmel şekilde yapma çabası, iktisat, kanaat ve şükürde onun bir benzeri olmadığını ve aile fertlerine iyi davrandığını görürüz. Hz. Muhammed’in (asm) özellikleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Fakat onun ahlâkında bulunan bu özellikler dahi insanlığın mutluluğu için kâfidir. Onun ahlâkı o kadar güzeldi ki, iç güzelliği yüzüne de yansımıştı. O insanların en güzeli idi. “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” diyordu. Peygamber olmadan önce onun lakabı Muhammedü’l-Emin idi. Hicret esnasından onu öldürmek için plan yapanların eşyaları dahi emanet olarak onda duruyordu. O tüm mahlûkata karşı öyle şefkatli idi ki, bir gün sahibi tarafından kendisine şikâyet edilen deve ile konuştuğunda deve ona, “Sahibim bana kötü davranıyor” deyince; Hz. Muhammed de (asm), “Deve bana senin ona kötü davrandığını söyledi” ifadeleriyle deve sahibe devenin haklı olduğunu söylemişti.

İnsanlığın ebedî mutluluğa ulaşmasında en önemli görev Müslümanlarındır
 Nefsin geçici arzu ve heveslerinin insanı mıknatıs gibi çekip anlık zevkler peşinde koşturduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz. Dünyevîleşme, geçim derdi, israf, tüketim çılgınlığı, “Ben rahat yaşayayım da başkası ne olursa olsun!” gibi ben merkezcil düşünceler de tüm insanlığın ortak derdi. Hem dünya, hem de ahiret hayatında mutlu olmak isteyen insanların tek çaresi, Hz. Muhammed’in (asm) sünnet-i seniyesi dairesinde İslâmiyetin kurallarına uyulan yaşamla olabilir. İslâm dinine mensup olanlar, yani Müslümanlar vazifelerini bihakkın ifa ettiklerinde, insanlık zaten İslâmiyete koşacaktır. Ne mutlu sünnet-i seniyeyi hayat pusulası yapanlara!..
« Son Düzenleme: Mart 11, 2010, 06:26:59 ÖS Gönderen: ezgilim »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek