Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Tam Namaz Kılacaktım

Gönderen Konu: Tam Namaz Kılacaktım  (Okunma sayısı 1672 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Tam Namaz Kılacaktım
« : Kasım 27, 2008, 01:17:58 ÖS »
Bismillahirrahmanirrahim

O ALTMIŞ YAŞLARINDAYDI
Dostum Zerrin Hanımın teyzesiydi…
Hayatı yaşamayı, gezip eğlenmeyi pek severdi
Ona göre insan dünyaya bir kez gelmişti Öyleyse hayatın tadını çıkarmalıydı
Bu sebeple İslâmî hayatla arası yoktu Ona göre insanlar ihtiyarlayıp beli büküldüğü zaman namaz kılmalı ve örtünmeliydi
Yeğeni Zerrin örtündüğü zaman şok olmuştu Onu bu hayattan sürekli uzaklaştırmaya çalıştı:
“Kızım sen daha çok gençsin Bu yaşta öcüler gibi nasıl kapanıyorsun Hem kocan seni beğenmez Eskisi gibi süslen püslen Bu ne, temizlikçi kadınlara dönmüşsün” deyip, Zerrin Hanım’ı vazgeçirmeye çalışıyordu Zerrin Hanım ise:
“Teyzeciğim, eşim benim bu halimden memnun Onun gözü şimdiye kadar başka kadınlarda olmadı ki, bundan sonra olsun” diyerek itiraz ederdi Fakat teyzesi ikna olmaz itirazını sürdürürdü:
“Şimdiye kadar güzeldin Şimdi güzelliğini kapattın Onun için eşinin gözü başka kadınlara kayabilir”
“Ablam açık, ama kocası her gün bir kadınla geziyor Buna ne diyeceksin? Eğer bir erkek başka kadına ilgi duyarsa bunu ancak dini duyguları engelleyebilir Zaten dinimizde bir erkeğin başka kadına başka gözle bakması haram”
Aslında Zerrin hanımın teyzesi kendisini çok seviyordu Kendine göre kurtulmasını istediğinden üstüne düşüyor, yeni tarz hayatından vazgeçirmeye çalışıyordu Bu yüzden karşılıklı konuşmaların ardı arkası kesilmiyordu:
“Sen daha çok gençsin yavrum, hele bir yaşlan Hacca gider günahlarını affettirir, örtünürsün”
“Peki teyzeciğim, ya hacca gidemeden, yaşlanmadan ölürsem?”
“Canım bu yaşta ölümü düşünme”
“Ya ansızın gelirse?”
Zerrin’in teyzesi sıkıştığında saldırganlaşıyordu:
“Senin kafan örümceklenmiş Ne yapsak içine bir şey girmiyor Hiç aynaya bakmıyor musun? Eski Zerrinle yenisi arasındaki farkı görmüyor musun? Allah aşkına kızım kendini neden kandırıyorsun Sinema yok, tiyatro yok, dans yok, müzik yok Peki bu nasıl zevk almak?”
“Zamanında hepsini yaptım teyze Ama itiraf ediyorum, şimdiki hayatım çok daha zevkli”
“Eşin nasıl da seni böyle geri kafalı yaptı? Beynini yıkadı?”
“Yapma teyzeciğim Uzun sandığın hayat çok kısadır Göz açıp kapayıncaya kadar geçer Sonra sen de pişman olursun Gel sen de Allah’a kul ol”
“Neee Senin gibi öcü mü olacağım Hele dur daha çok var”
“Bir gün iş yerimde kadınlık gururumun kırıldığını hatırlıyorum İşe makyajsız gitmiştim O gün yabancı misafirler firmayı gezmeye gelecekmiş Müdür yanıma gelip
“Zerrin Hanım bugün o muhteşem güzelliğiniz neden yok?” dedi Ben de:
“Güzelliğimin işimle ne alâkası var?” dedim Bana:
“Efendim, siz bizim iş yerimizde vitrinimizsiniz Sizin güzel olmanız gerek”
“Ben bir iş yaptığımı sanıyordum Adamlar beni meğer bir süs eşyası, dekor olarak görüyorlarmış!Artık örtüm sayesinde bu tür aşağılanmaktan kurtuldum”
“Bunlar sana şimdi heyecan verir ama sonra usanırsın”
“Bu geçici bir heves değil teyze Bak dilersen sana bir şey okuyayım:
“Dünya durmuyor gidiyor İnsan da beraber gidiyor Sen de yolcusun Bak ihtiyarlık şafağı kulaklarının üstünde doğmuştur Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış Vücudunda yerleşmeğe hazırlanan hastalıklar ölümün keşif kollarıdır Ama ebedî ömrün önündedir O ömürde göreceğin lezzet, ancak bu fani ömürde çalışmalarına bağlıdır Senin o sonsuz ömürden hiç haberin yok Ölüm seni uyandırmadan uyan”
“Teyzemle bu tartışmalarımız sürüp giderken aradan az zaman geçti ve teyzem ne yazık ki kansere yakalandı!
Artık bütün gün yatıyordu Hastaneye kaldırılmıştı Ziyaretine gittim:
“Teyze” dedim “Benden bir istediğin var mı? Sana nasıl yardımcı olabilirim?”
Teyzem yüzüme çaresiz ve pişmanlık dolu gözlerle baktı:
“Zerrin otur yanıma,” dedi
Titreyen elleriyle ellerimi tuttu Derin bir “ah!” çekti Gözyaşları yanaklarından süzülüyordu Bütün vücudu sanki büyük bir fırtınaya tutulmuştu Kesik hıçkırıklar arasında:
“Sen haklıymışsın” dedi “Gerçekten hayat çok kısaymış, dünya faniymiş Bilmedim, bilemedim Sanıyordum ki, Azrail benim kapımı hiç çalmayacak Yaşlandığımda namaz kılacaktım, hacca gidip tövbe edecektim Yanılmışım Şimdiye kadar yaşadığım hayattan elimde sadece acılar kaldı Şimdi sadece namazlarımı kılmak istiyorum”
Teyzem bana yıllardır dindarlığımdan dolayı yapmadığını bırakmamıştı Özellikle tüm felsefesini yaşlanınca örtünüp ibadet etmek üzere kurmuştu Ama şimdi o felsefesinin iflas ettiğini, bir işe yaramadığını acılar içinde itiraf ediyordu Ama iş işten geçmişti
Teyzemi mahcup etmemek için başımı önüme eğdim Ama o tüm pişmanlık dolu sözlerle itirafını sürdürdü:
“Namazlarımı kılacaktım Ama artık günlerim sayılı Ahhhh! Tekrar dünyaya gelsem, sadece Allah’a ibadet ederim Ömür bitmez, yıllar tükenmez sandım Ne olur benim için dua et” dedi ve gözlerini yumdu
Teyzemin çaresizlik içindeki pişmanlığı bana Üstad Bediüzzaman’ın şu ifadelerini hatırlattı:
“Eyvah, aldandık Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik Evet, şu güzeran-ı hayat bir uykudur, bir rüya gibi geçti Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgar gibi uçar gider”

« Son Düzenleme: Eylül 02, 2009, 03:54:32 ÖS Gönderen: Bilge »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek