Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Ebru Sanatı Nedir?

Gönderen Konu: Ebru Sanatı Nedir?  (Okunma sayısı 1900 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YOLCU

  • ÜST YÖNETİCİ
  • *
  • İleti: 6397
Ebru Sanatı Nedir?
« : Mart 23, 2015, 07:32:16 ÖÖ »
Büyük bir sabır ve zahmet ile vücuda getirilen, kim tarafından, nasıl ve ne amaçla geliştirildiği tam olarak bilinmeyen ebru, Türklerde kağıdın süsleme sanatlarında kullanılmasıyla büyük aşama kaydetmiştir. Çeşitli bitkiler, çiçekler ve varaklar kullanılarak çeşitli kağıt üretimi yapılmış, paralelinde ebru sanatı da geliştirilmiştir.

Ebru tarih boyunca kelime anlamı olarak çeşitli biçimlerde ifade edilmiştir Bulut gibi, mermer damarları gibi renkli, dalgalı ve hareli şekillerle kağıtlara yapılan süsleme sanatı şeklinde tanımlanan ebrunun bazı kaynaklarda yüz suyu anlamına gelen "ab-ı ru" sözcüğünden geldiği söylenmektedir. Ebruda su üzerine bırakılan boya damlaları, düştükten sonra yayılırlar ve çeşitli şekiller oluştururlar. Sonuç olarak insan elinin de müdahalesi ile inanılmaz görüntüler çıkar ortaya…

Yaygın bir söylenişe göre de ebru kağıdı, buluta benzeyen renk kümleri meydana getirdiğinden Farsça'da "bulut gibi, bulutumsu" manasına gelen "ebr" kökünden türetilen "ebri" kelimesi ile anılmış, daha sonra söyleniş açısından "ebru" daha uygun bulunduğundan, bu sanat ebruculuk olarak adlandırılmıştır. Ebruda yaygın olarak kullanılan renklere bakıldığında, güneşli veya yağmurlu, açık veya kapalı bir gökyüzünü seyrediyormuş izlenimine kapılmak bundandır.

Çeşitli ülkeler ebruya kendi dillerinde, kendi bakış açılarına göre isimler vermişlerdir. Kağıt üzerindeki şekiller mermer damarlarına benzediğinden ve kağıda mermer görünümü verdiğinden Fransızlar ebruya papier marbre, İngilizler de marbled paper demişlerdir. Araplar ebru yerine, damarlı kağıt anlamına gelen varakü'l-mücezza sözcüğünü kullanmışlardır. Almanlar ise bu sanatı "Türkishch Papier" yani Türk kağıdı adıyla tanımışlardır. Bugün bile pek çok ülkede ebru Türk kağıdı olarak bilinmekte ve kullanılmaktadır.

Japonya'da tarihsel süreçte ebru tekniğine benzer bir teknik kullanılmıştır. Sumi ressamları, tuval üzerinde kullandıkları fırçaları temizlerken, suyun üzerinde biriken boyaları başka kağıda aktarmışlar ve "Suminagashi" adı verilen boyama tekniğini bulmuşlardır. Bilinen en eski suminagashi örneği 1112 yılına ait olan "Sanjuroku-nin Shu" adlı belgede göze çarpmaktadır. Metot olarak ebruya çok benzeyen bu sanat günümüzde hala yaşatılmaktadır. Ebru, Suminagashi gibi basit formlardan Hindistan, İran ve Türkler üzerinden günümüze kadar çeşitli değişimler geçirerek gelişmiştir. Desenler, içeriği ve manası olan soyut yapıtlar haline gelmiştir.

Ne şekilde isimlendirilirse isimlendirilsin ebru da diğer sanat dallarında olduğu gibi ortak paydasında doğayı yani her sanat gibi tüm güzellikleri içinde barındıran, gizemli bir iç yolculuğudur.

Bu konuda kaynaklarda farklı bilgiler yer almakla birlikte, ebru sanatının 15. yüzyılda Türkistan’da ortaya çıktığı ve İpek Yolu ile Anadolu, İran ve Hindistan'a yayıldığı söylenebilir.

İran kaynaklarına göre ebru sanatı, Hindistan’daki İranlılar tarafından İran’a getirilmiş, oradan Anadolu’ya yayılmıştır. Anadolu’ya gelen yabancı tüccarlar, diplomatlar ve seyyahlar aracılığıyla da “Türk Kağıdı” adıyla Avrupa’ya taşınmıştır.

Selçuklular döneminde resmi devlet belgeleri, evlenme ve kira akitleri, önemli anlaşmalar hep ebrulu kağıtlara yazılmış, böylece bu evraklar üzerinde tahrifat yapılması önlenmiştir.
Osmanlı'da da ebru sanatı, üzerinde yapılabilecek herhangi bir tahrifatı önlemek amacıyla, önceleri resmi evraklar ve çeşitli anlaşmaların yazılmasında ince desenli kağıtlar üzerinde kullanılmıştır. Zira ebru üzerinde yapılabilecek en ufak bir değişiklik yahut tahrifat kolayca belli olmakta ve bunu düzeltmek mümkün olmamaktadır. Daha sonraları Ebru sanatı, İslam sanatları arasında önemli bir yere sahip olmuştur.

Osmanlı’da büyük ilgi gören Ebru sanatı Fatih Sultan Mehmet döneminde sarayın nakkaş hanesinde görev yapan tezhipçiler tarafından kitap ciltleri, yazı pervazlarının süslenmesi ve hat sanatında kullanılmıştır.

En erken XVIII. yüzyıla dayanan Batılı kaynaklarda, ebru sanatı hakkında yeterli ve güvenilir bilgi bulunmamaktadır. Bu kaynaklarda, Türk ebrusunda öteden beri bilinen ve uygulanan taraklı ebru, bülbülyuvası ve battal ebru türleri Fransız, İtalyan, İspanyol ebrusu olarak tanıtılmaktadır. Buna karşılık ebru kâğıdı Türk kâğıdı veya Türk mermer kâğıdı olarak isimlendirilmektedir.

Ebru sanatıyla ilgili ayrıntılı bilgi veren en eski tarihli kaynak, 1608 yılında yazılmış olan Tertib-i Risale-i Ebri'dir.

Tarihi bilinen en eski ebru, İranlı hattatların en ünlülerinden ve nestalik yazının ustalarından olan Malik Deylemi'nin (1518 -1562) yazısının üzerinde yer aldığı 1554 tarihli bir ebrudur.
Bu sanatın en güzel örnekleri Türk sanatçıları tarafından verilmiş olup, ilk defa çiçek deseni Türk ebrusunda 1773 yılında Hatip Mehmet Efendi tarafından kullanılmıştır. Türk ebru ustalarının çoğu 19. yüzyıl ve sonrasında yaşamış ustalardır.

Selçuklular ve Osmanlılar döneminde pek çok ebruzen yetişmiştir. Bu ebru ustalarının eserleri varlıklı ailelerin evlerini süslemiş, aynı zamanda soylular arasında da birbirlerine hediye olarak gönderilmiştir. Ebru sanatının en güzel ve gelişmiş örnekleri, Süleymaniye Kütüphanesi’nde ve Topkapı Sarayı’ndaki yazma eserlerde yer almaktadır.

Ebru Sanatı'nın günümüze ulaşmasında, Üsküdarlı ebruzen Şeyh Sadık büyük rol oynamıştır. Onu müteakiben Hezarfen Edhem Efendi, Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman, bu sanattaki geleneği koruyarak, Ebru'yu güçlü bir sanat haline getirmişlerdir.

https://www.ismekkurs.com/ebru-kursu
« Son Düzenleme: Mart 23, 2015, 07:33:31 ÖÖ Gönderen: WEBMASTERYOLCU »

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek