Tesettür, kemik erimesi yapıyor"muş!!!
Gazete akılları sıra, "sözde doktor"lardan delil de getirip, şöyle dediler:
"Kadınların çoğunda, kapalı giyimden dolayı, güneş ışığından az yararlanmaya bağlı kemik erimesine rastlandı!"
Hatırlarsınız;Aynı iddiayı, bir zamanlar "Netekim Evren" de dillendirmiş ve demişti ki;"Başını örten kadınların zekâsı gelişmez!" O da, "güneş ışığı"na dayandırmıştı iddiasını!..
Sefa hocadan son nokta
Ne var ki;"Hekim"liğine güvendiğim, "araştırma"larına itibar ettiğim
Doç. Dr. Sefa Saygılı, oynanmak istenen oyunu,
"tek cümlede" bozdu!..
Dedi ki;"Kemik erimesinin oluşmaması için; bir cildin, haftada iki gün yarımşar saat el ayası büyüklüğünde güneş görmesi yeterlidir.
Vücudun herhangi bir parçası güneşi görebilir.
Yüz olabilir, eller ve ayak olabilir.
Başını örten kişilerin yüzü ve ellerinin açık olması,
kemik erimesini engellemeye yeterlidir."
Ve sordu:
"Kemik erimesi, insan hayatının tabii bir sürecidir..
İlaç firmaları, kemik erimesini özellikle abartıyorlar!..
Çünkü, ortada büyük bir pazar var ve bu pazarda büyük paralar dönüyor!..
Medya da, maalesef buna alet oluyor!..
Ama, asıl sorulması gereken soru şu:
Kemik erimesi olayını öne çıkaran medya;
insanların çıplak olmasından dolayı oluşan cilt kanserleri hakkında niye yayın yapmıyor?"
Evet, niye yayın yapmıyorlar?..
"Plaj"larda oluşan ve son derece "itici bir görüntü" arz eden "kahverengi benek"leri niye yazmıyorlar?.. Yazarlar mı hiç?..O zaman, kadınlar "örtünmeye" başlar!..
Örtününce de; "röntgencilik" biter!..