Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Verimli Ve Etkili Ders Çalışma Teknikleri

Gönderen Konu: Verimli Ve Etkili Ders Çalışma Teknikleri  (Okunma sayısı 4039 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kelebekler Diyarı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5131
  • ...
Verimli Ve Etkili Ders Çalışma Teknikleri
« : Ekim 07, 2009, 11:16:24 ÖÖ »
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ

1.ADIM :  AMAÇ BELİRLEME

           Bir kış günü , bir köy okulunda öğrenciler derste iken yoğun kar yağışı okulun bahçesini bembeyaz örtmüştür. Teneffüs zili çaldığında öğretmen ve öğrenciler bahçedeki dümdüz ve bembeyaz örtüyü görürler. Öğretmen öğrencilere döner ve :
-Çocuklar hadi bir yarışma yapalım. Bu gördüğünüz karın üzerinde , bahçenin bir ucundan diğer ucuna kadar dümdüz , sağa sola sapmadan yürüyebilen yarışmayı kazanacak. Kim en düz şekilde yürürse o kazanacak.
Çocuklar başlarlar yürümeye. Her biri en düzgün şekilde yürümek için çaba gösterirler. Yarışma biter. Öğretmen merdivenlere çıkar ve karın üzerindeki izlere bakar. Her öğrencinin bıraktığı ayak izlerinde az ya da çok sağa sola sapmalar vardır. Ancak bir öğrencinin bıraktığı iz ip tutulmuş gibi dümdüzdür. Bu öğrenci yarışmayı kazanır. Öğretmen bu öğrenciyi yanına çağırır ve sorar:
--Nasıl başardın oğlum, ne yaptın da bu kadar düz yürüyebildin?
Öğrenci cevap verir:
—Armut ağacı sayesinde öğretmenim.
Öğretmen şaşırır.
--Ne alakası var oğlum armut ağacı ile senin dümdüz yürümen arasında?
Öğrenci cevap verir:
Öğretmenim, siz yarışmayı başlatınca ben gözümü bahçenin diğer ucundaki armut ağacına diktim. Gözlerimi armut ağacından hiç ayırmadan yürüdüm. Sadece armut ağacına baktım.     
Sevgili Öğrenciler, bir insanın gözünü diktiği ve ulaşmak için kendisine hedef olarak belirlediği bir armut ağacı varsa yolundan bir santim bile sapmadan ona ulaşabilir. Amaçsız bir insan ne yapacağını bilmeyen, kendini olayların akışına bırakan insandır. O, zamana ve olaylara yön veremez, zaman ve olaylar ona yön verir. İyi bir öğrenme için açık ve kesin bir amaç belirlenmelidir. Amaçlar, motivasyon için temel oluşturur ve davranışı yönlendirir. Amaçlar, uzun, orta ve kısa vadeli amaçlar olarak planlanır.

NOT  : Bu açıklamalardan sonra aşağıdaki etkinliği öğrencilerinizle birlikte uygulayınız.

ETKİNLİK 1.
Hedef belirlemek için, öncelikle üç tane liste düzenleyeceğiz. Birinci listenin yapılmasını kolaylaştırmak için gözlerinizi kapatın, arkanıza yaslanın ve bir dakikalığına on yıl sonrasını düşünün.
*On yıl sonra hayatınızda neyi başarmış, hangi noktaya varmış olmayı  isterdiniz?
* Sizi en çok gururlandıracak olan nedir?
* Hayal gücünüzü toplayın ve yukarıdaki sorularla günlük düşüncelerinizi bir araya getirin. Uzun süreli amaçlarınız olarak neleri gördüğünüzü iyice belirleyin.
Şimdi de bir yıl sonra neleri başarmış olmayı isterdim sorusuna cevap arayın.
Üçüncü olarak da bir ay içinde neleri yapmanız gerektiğini belirleyin.
Hedef  Belirlerken;
•   Gerçekçi olunmalıdır
•   Kişi kendisini tanımalıdır
•   Hedef motive edici olmalıdır
•   Yakından uzağa, küçükten büyüğe doğru hedefler belirlenmelidir.
“  Doğru hedefe ateş etmezsen, onikiden vurmak şöyle dursun, ıskalarsın. “
“ Bir insanın hedefi, yani ideali yoksa çalışmak için bir nedeni de yoktur. “
“ Öncelikle yaşamdan neler beklediğine karar vermeli ve rotanı çizmelisin.”
“ Rotası olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez.”

2. ADIM: ÖZGÜVENİNİZ GELİŞTİRİN!

              Özgüveni olan insan, amaçları olan ve bu amaçlarına ulaşmak için gerekli gücü kendinde bulan insandır. Özgüven, hayatın her aşamasında insanı başarıya götüren temel unsurdur.
                Size tarif edeceğim insanı gözünüzün önüne getirin ve onun durumunun hayal edin: İki eli cebinde, omuzları düşmüş, saçları dağınık, boynunun eğmiş, kaşlarını çatmış, suratını asmış ve şunları söylüyor : “ Lanet olsun, hiç şansım yok, neye elimi atsam bir aksilik çıkıyor, keşke hiç doğmasaydım, benden ne köy olur ne kasaba, ben Allah’ın cezası biriyim, bende diğer insanların sevip beğenecekleri bir özellik bile yok…” Bu insanı düşünün; bu insan ne kadar yetenekli olursa olsun, ne tür imkânlara sahip olursa olsun mutlu ve başarılı olma şansı var mı? Bence yok. Çünkü kendine verdiği bir değer yok. Kendi gözünde değeri olmayan bir insanın yeteneklerini kullanması da, sahip olduğu imkânları değerlendirebilmesi de mümkün olamaz. “ Diğer insanlar beni sevmiyor” diye düşünen bir arkadaşınız varsa siz ona şunu sorun : “ Sen kendini ne kadar seviyorsun” .
             DONANIM…
              En büyük insanların sahip olduğu nimetlere, iki kola, iki göze ve bir beyne sahip olduğunun farkına var oğlum. İnsanlar bu donanımla başladılar ve “Yapabilirim! “ dediler. Onları incele, bilge ve yüce olanlar, senin kullandığın kaplardan yemek yer, benzer çatal ve bıçakları kullanır, ayaklarını benzer bağcıklarla bağlar, dünya onları yürekli ve akıllı görür. Yola koyulduklarında sahip oldukları her şeye sen de sahipsin. İstersen sen de başarabilir, galip gelebilirsin, Seçeceğin savaş için yeterli donanımın var, kullanacak kolların, ellerin, beynin var. Büyük işler başarmış kişiler de yaşamlarına senden daha ileride başlamadılar. Yüzleşmen gereken engel kendinsin, yerlerini seçmesi gereken, nereye gitmek istediğini, ne kadar öğrenim göreceğini ve hangi gerçeği bulmak istediğini kendin seçmelisin. Tanrı seni yaşam için donattı ama sana ne olmak istediğine karar verme olanağı tanıyor. Yüreklilik, insanın ruhundan gelmeli, insan kazanma arzusunu yüreklilikle bezemeli. Öyleyse oğlum, gücünü toparla ve “ Yapabilirim “ de.
               Bilinmelidir ki, ancak özgüvenimiz varsa bir amaca yönelik çabamızı verimli bir sonuca ulaştırabiliriz.
               Çalışılması gereken konuların çok fazla olduğunu düşünmeyin, küçük adımlarla büyük amaçlara doğru yol alın!
 UNUTMAYIN!
Özgüven, başarılı olmanın birinci koşuludur.

3. ADIM: ÖĞRENME KONULARINA MERAK VE MOTİVASYON

         İnsanoğlunun doğuştan sahip olduğu en ilginç özelliklerden biridir merak. Eğer atalarımız yaşadıkları çevreye ilişkin gerekli merakı duymasalardı günümüzde çevremizde kullandığımız hiçbir teknolojik araç olmayacaktı. Merak, öğrenmenin ön koşuludur. Bir konuya çalışmaya başlamadan önce sizi meraklandıracak, öğrenme isteği uyandıracak soruları kafanızda oluşturun.
         İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir. ( W.E.Darwing )
         Bir konuya duyduğunuz merak, öğrenmeyi kolaylaştırır. Merak, ilgi ve sevgi ile konunun üzerine gitmenizi ve kavramanızı sağlar. Zorlandığınız konularda ilginizi çekecek bir şeyler bulmaya çalışın. Göreceksiniz her şey daha da kolay olacak.
          Motivasyon, bireyi bir hedefe yönelten ve harekete geçiren etkenlerin tümüdür. Motivasyon, bireyin davranışlarını belli bir amaca yönelterek onu uyarır. Öğrenme motivasyonunu etkileyen içsel – dışsal etkenler vardır.
Dışsal etkenler: Öğretmenin dersi anlatma biçimi, dersin özelliği, öğrencinin derslerine karşı tutumu , okul ve sınıf ortamı , öğrencini arkadaşları   v.b. olabilir.
İçsel etkenler ise: Bireyin öğrenmeye veya başarılı olmaya karşı tutumuyla ilgilidir. Başarıya odaklanmış öğrencinin, içsel motivasyonu vardır. Planlı çalışmaya özen gösterir, başarısız olma gibi korkuları yoktur. Başarısızlıktan kaçınan öğrencide başarılı olamama korkusu vardır, başarılı olmak istedikleri halde yeterli çalışmazlar. Amaçları öğrenmeden çok sınıf geçmektir.
              Başarısızlığı kabul eden öğrenciler, çalışsalar da başarısız olacaklarını düşünürler ve sonuçta da derslerle ilgili bir boş vermişlik vardır. Ders dışı faaliyetlerle daha çok ilgilenirler. Ailelerinin ve öğretmenlerinin zorlamalarıyla ders çalışırlar.
              Acaba siz hangi tutum içindesiniz? Eğer başarıya odaklı değilseniz, bir an önce kendinizi gözden geçirmelisiniz.
 “  Herkes başlayabilir, ama ancak güçlü bir irade bitirebilir. “  (E.S.Jones )
          Motivasyonu Yükseltmede Altın Öneriler:
•   Yapmanız gerekenleri yapın, isteklerinizi kendinize bir ödül olarak koyun!
•   İyi alışkanlıklar edinin, kötülerini başındayken terk edin!
•   Sloganların gücünü kullanın.
•   ÜŞENME, ERTELEME, VAZGEÇME !
•   BAŞARMAK İÇİN, BEN DEĞİL DE KİM? ŞİMDİ DEĞİL DE NE ZAMAN?
•   Kendinizi yapmanız gerekenleri yapmaya mecbur kılın.

4. ADIM: ETKİLİ VE BİLİNÇLİ DERS ÇALIŞMA BECERİNİZİ GÜÇLENDİRİN !
         
            Ders çalışmada önemli olan ne kadar çalışıldığı değil, nasıl çalışıldığıdır. İyi bir çalışma tekniği, hem başarıyı getirir, hem de sizin için önemli olan, yaşamınıza zevk katan uğraşlarınıza zaman ayırabilme olanağı kazandırır.
Etkili ve bilinçli çalışma, amaçları belirlenmiş zamanı, öncelikler doğrultusunda programlı olarak kullanmaktır.
Bilinçli ve planlı bir çalışma bireyin yaşantısına da bir düzen getirir. Başlangıçta biraz sıkıntı yaratsa da zaman geçtikçe çalışma planı uygulamanın kazandırdığı alışkanlıklarla başarıya daha kolayca ulaşılabilir.
“ Çok çalışıyorum ama başaramıyorum.”  Önemli olan ders başında geçirdiğiniz sürenin miktarı değil, o sürenin gereğince kullanımıdır. Başarıyı sağlayan çok değil, en uygun saatlerde en verimli şekilde çalışmaktır.
Unutmayın!
 Düzenli çalışmazsanız, daha çok çalışmanız gerekecektir
“ Bir insan bir işi başarabiliyorsa, aynı bedeli ödeyerek hatta daha fazla bedel ödeyerek bunu herkes başarabilir. O herkes sizsiniz. “
“ Hayatın kısalığından en çok yakınanlar, zamanlarını en kötüye kullananlardır. Gün 24 saat. Ve dünyadaki bütün insanlara eşit olarak dağıtılmış tek servet bu… !”

5.ADIM: DERS ÇALIŞMA ORTAMINIZI DÜZENLEYİN

DAĞINIK ODA = DAĞINIK ZİHİN
DÜZENLİ ÇALIŞMA ORTAMI, DERS ÇALIŞMA İSTEĞİNİ ATEŞLER.

*Çalışmak için her zaman kendi odanızı ya da önceden belirlediğiniz bir yeri kullanmalısınız.
* Çalışacağınız ortamın sessiz ve dış uyaranlara olabildiğince kapalı olmasına dikkat ediniz
*Dersi kesinlikle masa başında çalışmalısınız.
*Yatarak, uzanarak çalışmak dikkatinizin ders üzerinde yoğunlaştırmanıza engel olur.
*Çalışırken müzik dinlemenin ya da televizyon karşısında ders çalışmanın zaman ve enerji kaybına yol açtığını bilmelisiniz
*Çalışma öncesinde yeterince dinlenmiş olmaya özen göstermelisiniz.
*Çalışma ortamı sık sık değiştirilmemelidir. Çalışma malzemeleri gerektiğinde masadan kalkmadan alınabilecek bir yerde bulundurulmasında yarar vardır

6. ADIM:  ZAMANI DİKKATLİ KULLANIN!

Başlangıçta hepimizin eşit olarak sahip olduğu tek şey zamandır. Zaman eşsiz bir kaynaktır. Asla biriktirilemez, harcanmak zorundadır.  Bu harcama bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Çevrenizde çok sayıda zaman hırsızı vardır.  Zaman kaybına neden olan bu hırsızların başında televizyon, telefon, bilgisayar, arkadaşlar gelmektedir.  Zaman hırsızlarını engellemenin tek yolu “HAYIR” diyebilme becerisini geliştirmenizdir. Zamanı yitirmenin ya da zaman kazanmanın tek sorumlusu vardır, o da bireyin kendisidir. Önemsiz işlerle verimli saatleri harcamak: Günün en zengin ve en uyanık olduğunuz verimli saatleri ders çalışmaya ayırmak için zamanınızı mümkün olduğu kadar iyi kullanmalısınız. Bunun için benzer işleri birleştirerek yapmayı ve beş on dakikalık küçük zaman dilimlerini değerlendirmeyi öğrenmelisiniz. Telefon görüşmelerini yaptıktan sonra, gazete okurken müzik dinleyebilir, kalan zamanda da odanın düzenini sağlayıp masanızı çalışmaya hazır hale getirebilir ve tam zamanında masa başına geçebiliriz.   
  72 yıl yaşayan bir kişinin zamanı nasıl geçirdiğinin belgesidir:
21 yıl uyku
14 yıl çalışma
7 yıl kişisel bakım faaliyetleri
6 yıl yemek
6 yıl seyahat etmek
5 yıl kuyrukta beklemek
4 yıl öğrenmek
3 yıl toplantılara katılmak
2 yıl telefon görüşmesi
1 yıl kayıp eşyalarını aramak
3 yıl diğer faaliyetler…
Eğer, çalışma süremiz içinde başarıya ulaşmayı beklersek bunu yapmak için çok az bir zamanımız var demektir. Bu da tüm zamanımızın beşte birinden daha az bir süredir!

7. ADIM: ÇALIŞMA SÜRELERİNİZİ PLANLAYIN!

                   Amacınıza ulaşmak için hangi dersi ne kadar çalışacağınızı, ne zaman çalışabileceğinizi, ne kadar gayret göstermeniz gerektiğini bilmelisiniz. Bu da ancak yapacağınız planlamayla mümkündür.
A.   Planlı Çalışmanın Yararları:
•   Her işe daha rahat zaman ayırmanızı ve yapmak istediğiniz şeyleri daha huzurlu yapmanızı sağlar.
•   Hangi dersi çalışacağınıza karar verememekten dolayı zaman kaybetmenizi, bir dersi bırakıp diğer derse geçmenizi önler.
•   Her derse yeterince zaman ayırmanın verdiği bir güven sağlar.
•   Günü gününe çalışma nedeniyle, sınav öncesi çalışma süresini kısaltır, sınav paniğini önler ve çalışma verimin yükseltir.
•   Öğrenilecek konunun kısa bir zamana sıkıştırılması yerine uzun zamana yayılarak daha kalıcı ve etkili olmasını sağlar.
•   Anne- babanız ile aranızda ders çalışma konusunda çıkabilecek anlaşmazlıkları önler.
•   Bilinçli bir plan yapmanız, derse kendinizi daha kolay vermenizi sağlar.
B.   Plan Yaparken Nelere Dikkat Etmeniz Gerekir:
•   Çalışmak için ayıracağınız saatleri belirlerken dersin sınıfta işlendiği gün ve zamana yakın olmasına dikkat etmelisiniz.
•   Çalışma saatlerinizi mümkün olduğunca her zaman günün aynı saatlerine yerleştirmeye özen göstermelisiniz.
•   Kişiye göre farklılıklar gösterebilmekle birlikte en etkili öğrenme zamanının sabahın erken saatleri olduğu unutulmamalıdır.
•   En iyi çalışma biçimi ara verilerek yapılan çalışmadır. Çalışma ve dinlenme süreleri derse göre zaman zaman değişebilmekle birlikte 45–50 dakikalık çalışma sonrasında 10 dakikalık bir dinlenme şeklinde olmalıdır.
•   Çalışma sırasında verdiğiniz aralarda sizi dersten uzaklaştıracak etkinliklerden uzak durmalısınız.
•   Günlük çalışmalarınızda tekrar için ayırdığınız saatler, genellikle dersin sınıfta öğrenildiği zamana yakın saatler olmalıdır. Çünkü dersin sınıfta işlendiği gün tekrar edilmesi unutma olasılığını azaltır.
•   Aynı tür çalışma gerektiren derslerin ard arda gelmesi yerine değişik çalışma gerektiren dersleri çalışın Örneğin problem çözme gerektiren bir dersin arkasına okuma, anlatma, yazma gerektiren derslerin gelmesi uygun olabilir.
•   Çalışma programı, zamanımızı kontrol altına almamız konusunda bize yardım ederken aynı zamanda “hangi dersin hangi konusundan “ çalışmaya başlayacağımızı da tespit eder.

“ Programlı çalışma size bir pusula görevi görecek ve hedefinize ulaşmada size yardımcı olacaktır.”
“ Zor iş, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay işlerin birikmesiyle oluşur. “

8.ADIM: DERSLERE ETKİN OLARAK KATILIN !

          Başarılı olmada sanıldığından daha fazla önemde rol oynayan derse katılmayı aşağıdaki şekilde bölümlere ayırabiliriz:
•   Derse zihnen hazırlıklı gelmek,
Bir ön çalışma yaparak dersi dinlemeye zihnen hazırlanan öğrenci için öğretmenin anlattıkları anlamsız bir söz yığını olmaktan çıkar. Çoğu öğrenci, böyle bir hazırlık ile gelmediği için anlatılanlarda bir yapı, bir istikamet göremez ve anlama işini sonraya erteler. Derste anlaşılamamış konu evde de soğuk gelir.
•   Dersin ana fikrini yakalamaya çalışmak,
Her ders, bir ana fikir ortaya koyarak başlar, arkasından örnekler ya da başka destekleyici bilgilerle o ana fikir açıklanır. Bu durum bir anlamda öğretim işinin başında o derste neler öğreneceğini görebilmesidir. Bunu başaran öğrenci, konuyu daha çabuk kavrar ve daha kolay hatırlar.
•   Derslere devamda azami titizlik göstermek,
Derse devam etmiş olmak ve derste olan bitenleri bilmek, derse hakim olma duygusu verir. Derste öğretmen öğrencilerin neleri bildiğini, neleri bilmediğini , ilgi ve anlayış derecelerini dikkate alarak , bir kitap için imkansız olan bir şekilde konuyu anlaşılır hale getirebilir.
•   Aktif olarak derse iştirak etmek,
Derse katılmak derslere devam etmek anlamına gelmez. Bundan daha derin bir anlamı vardır. Katılma, öğrencinin öğrenme çabası içine girmesi, sorumluluk alması demektir. Öğrenciler; öğrenecekleri konular ile ihtiyaçları arasında bağ kurabildikleri, kazanacakları davranışlar ile kendi özel amaçlarını bağdaştırabildikleri, merak duygularını harekete geçirebildikleri, öğrenme konu ve etkinliklerinin seçiminde söz sahibi olmak istedikleri oranda derse katılmış sayılırlar ve dolayısıyla öğrenmeleri daha kolay ve kalıcı olur.
•   Öğretmen ve diğer öğrenciler ile iki yönlü iletişime girmek,
Öğrenciler, işlenen konuya ilişkin bilgi ve düşüncelerini ifade edebildikleri oranda etkili öğrenirler. Bu bazen soru sorma şeklinde olabileceği gibi anladım manasında baş sallama veya anlayamadım anlamında bir jest ya da mimik yoluyla gerçekleşebilir.
•   Derslere girmenin yanında, okul saatlerinin bir kısmını ders çalışarak geçirmek.
Öğrencilerin okulda ders saatleri dışında çalışmalarını zorunlu kılan pek çok neden vardır. Örneğin annelerin çalışması, çocukların evde kendilerine yardımcı olacak kimse bulamamalarına neden olmaktadır. Ayrıca okulda öğrencinin evde bulamayacağı pek çok materyal bulunmaktadır. ( kütüphane, bilgisayar v.b.)

Unutmayın !
Derste etkin olmak konuyla bütünleşmenizin yanı sıra özgüveninizi de tazeler.

9. ADIM: İYİ BİR DİNLEYİCİ OLUN VE NOT TUTUN!

         Derslerde not tutma öğrenmenin temel şartı olan “ aktif katılım” ı sağlar. Böylece uyanık kalmak, dikkati öğrenilen konuda yoğunlaştırmak mümkün olur. Aynı zamanda not alma ve alınan notları yeniden düzenleme, eğitimin en büyük düşmanı olan unutmayı önler. Düzenli not tutmanın ilk şartı da tabii ki iyi bir dinleme gerçekleştirmektir.
Not alırken aşağıdaki önerilerimize dikkat edin:
•   Kitapta her yazanı veya öğretmenin her söylediğini not etmekten kaçınmak gerekir. Tanımlamalar, benzerlikler ve ayrılıklar, isimler ve örnekler gibi çarpıcı yerleri not almalısınız. Ayrıca renkli kalemlerle çizerek de bilgileri dikkat çekici hale getirebilirsiniz.
•   İyi bir not ders hakkında genel bir fikir verebilen nottur. Gerek okurken gerek ders dinlerken sistematik şema şeklinde kısa notlar almak daha yararlıdır.
•   Düşünceler, öğrencinin kendi anladığı şekilde not edilmelidir.
•   Bir konu üzerindeki notların bir araya konup, saklanması gerekir. Arandığı zaman bulunmayan notlar ile hiç not tutmamak arasında pek fark yoktur.
•   İyi bir dinleyici olmanın temel kuralı iyi not tutmak. İyi not tutmanın yolu da iyi bir dinleyici olmaktır.
            “ Bir dersi özetleme ile bitirdiğinizde, her şey toparlanır ve bir bütünlük ve bilinç meydana getirir. “

10. ADIM: DÜZENLİ TEKRARLAR YAPIN!

      Düzenli tekrarlar yapılmazsa, öğrenilenler bir süre sonra unutulacak ve yeniden bu konular çalışılacaktır. Bu durum zaman ve enerji kaybına yol açar Öğrencilerin ara sıra, konuların üzerinde yeniden çalışması ve öğrendiklerini gözden geçirmesi unutmayı azaltmaktadır.
Tekrar yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar da şunlardır:
•   Düzenli aralıklarla tekrar yapılmalıdır. Günlük, haftalık, aylık tekrarlar gibi. Bu aralıkların uzunluğu konunun özelliklerine, bireyin yaşına, zekâsına ve o konudaki yaşantılarına göre değişebilir.
•   Tekrar yaparken; değişik örneklerin okunması, öğrencinin kendisinin örnekler bulması, öğrencinin kavramları kendi cümleleri ile tekrar etmesi, kavramları yeni cümleler içinde kullanması, bir kerede birden çok konunun birden öğrenilmesinden sakınması tekrarın faydasını artırır.
•   Tekrar sayısı arttıkça öğrenmede ilerleme görülür. Ancak tekrarın sıkıcı olmamasına özen gösterilmelidir. Tekrarlar arasında dinlenmeye de mutlaka yer verilmelidir.

           Okuyun, yazın, resmini çizin, anlatın, tartışın, sorusunu hazırlayın, sorularını çözün,….KESİNLİKLE UNUTMAZSINIZ.

UNUTMAYI AZALTMAK İSTEYEN ÖĞRENCİ:
1.   Yaptığı işi belli aralıklarla gözden geçirir.
2.   Tekrar yapmanın önemini kavramıştır, ancak yapılacak tekrarların öğrenmede gelişmeyi sağladığı ölçüde faydalı olacağını bilir.
3.   Yaptığı tekrarların arasına dinlenme zamanları serpiştirir. Ara vermeden uzun süre alan tekrarların faydasına inanmaz.
4.   Tekrarları sınav günü veya gecesine bırakmaz.   Belli ve geniş bir zaman dilimine yayar.
         “ Başarının sonu yoktur. Sen daha iyi bir fare kapanı yaparsan, doğa da daha zeki fareler yaratır. Dahi olmadan önce, sabahtan akşama kadar çalışan bir köle idim.”
                                                                                                               Paderewski

11.ADIM: PROGRAMINIZI HAZIRLAYIN!

                  Öncelikle günlük ve haftalık planlar yapılmalıdır. Yalnız bu programlara kesinlikle uyulmalıdır. Bu nedenle hazırlanan programın aynı zamanda uyulabilir bir program olmasına da özen gösterilmelidir.

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek