Hz. Ali der ki «ben, harbi, darbı sever bir adamdım[11]. Hasan, doğduğu zaman, ona Harb ismini koymuştum.
Resûlullâh Aleyhisselâm geldi. (Gösteriniz oğlumu, bana! Ne isim koydunuz ona?) buyurdu.
(Harb ismini koydum!) dedim.
(Hayır! O, Hasaradır!) buyurdu.
Hüseyin doğduğu zaman da, ona yine Harb ismini koydum.
üesûlullâh Aleyfaisselâm geldi (Gösteriniz oğlumu bana! Ne isim koydu-iiuz Ona?) buyurdu.
(Harb ismini koydum!) dedim.
(Hayır! O, Hüseyin'dir!) buyurdu.
Üçüncü oğlan doğduğu zaman, yine ona Harb ismini koydum.
Resûlullâh Aleyhisselâm geldi. (Gösteriniz oğlumu bana! Ne isim koydunuz ona?) buyurdu.
(Harb ismini koydum!) dedim. (Hayır! O, Muhassin'dir!) buyurdu.
Sonra da (Ben, bunlara, Harun Aleyhisselâm'ın oğulları olan Şebber, Şe-bîr ve Müşebbir'in isimlerini koydum!) buyurdu.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi Hz. Hüseyin ve Kerbela Faciası, Akçağ Yayınları: 7-8.
Teşekkür ederim abi paylaşım için.