Furkan Suresi 30.Ayet_ Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler.
Müşrikler ve kafirler Kur'an'ı çeşitli şekillerde terk ettiler. Ya dinlememek ve kulak vermemek suretiyle, ya onu düşünmemek ve anlamamak suretiyle, ya ona imanı terk etmek ve tasdik etmemek suretiyle, ya onunla amel etmemek, onun emirlerine uymamak, nehiylerinden kaçınmamak suretiyle, yahut Kurandan yüz çevirip cahiliyet sistemlerine ve kendileri gibi kafir olan kimselerin yoluna uymak suretiyle terk ettiler.
Enes b. Malik Peygamberimizdin (s.a) şu hadisini rivayet etmektedir: "Kim Kur'an öğrenirse ve MUSHAFI ASAR DA ONA MÜRACAAT ETMEZSE, BAKMAZSA kıyamet günü Kur'an onunla ilgili olarak der ki: Ey Ãlemlerin Rabbi! Bu kulun beni terk etti. Benimle onun arasında hüküm ver."
İbnü'l-Kayyim diyor ki: Kur'an'ın terk edilmesi çeşitlidir:
a) Kur'an'ı dinlemeyi terk etmek ve ona iman etmemek,
b) Kur'an'ı okusa ve iman etse de onunla amel etmeyi terk etmek,
c) Kur'an'ın hakemliğini reddetmek,
ç) Kur'an'ı düşünmeyi ve manalarını anlamayı terk etmek,
d) Bütün kalp hastalıklarında (manevi hastalıklarda) Kur'an'la tedavi olmayı, onunla şifa istemeyi terk etmektir.Tefsir'ül Münir.
Ahmed, Ebu Ya’la, Bezzar ve Taberani Ömer radıyallahu anh’den rivayet ediyor:
“Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’le beraber oturuyorduk.
“İman yönünden, ehli imanın, en üstününün kim olduğunu bana haber veriniz?” dedi. Sahabîler
“Ey Allah’ın Rasûlü, Meleklerdir!” dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
“Melekler öyledir ve öyle olmaları da gerekir. Onların öyle olmasına ne mani olabilir ki. Allah onlara bulundukları mertebeyi vermiştir. Ben onları sormuyorum” dedi. Sahabîler
“O halde Allah’ın peygamberlikle şereflendirdiği peygamberlerdir” dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
“Peygamberler böyledir ve böyle olmaları da haklarıdır. Allah onlara bulundukları mertebeyi vermişken onların böyle olmasına ne mani olabilir?” dedi. Sahabîler
“Ey Allah’ın Rasûlü! Şehidlerdir. Peygamberlerle beraber olup şehid düşenlerdir” dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
“Onlar da şereflidir ve şerefli olmaları haklarıdır. Allah onları şahadet mertebesiyle şereflendirdikten sonra onların böyle olmasına ne mani olabilir? Ben onları sormuyorum” dedi. Sahabîler
“Ey Allah’ın Rasûlü! Onlar kimdir?” deyince, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
“Bazı kavimlerdir ki, hâlâ atalarının bellerinde olup benden sonra gelecekler, beni görmedikleri halde bana iman edecekler, beni tasdik edeceklerdir, DUVARLARDA ASULI DURAN MUSHAF'I GÖREREK İÇİNDEKİ HÜKÜMLERE UYARLAR. İşte imanı en üstün olanlar bunlardır” buyurdu.(Heysemi,10/65, 66)