Çok iyi bildiğiniz gibi günlerden birgün,nasreddin hoca iğnesini kaybeder.iğnesini evin avlusunda aramaya başlar.fakat onca zaman aramasına rağmen iğne bulunamaz.komşusu iğneyi nerede düşürdüğünü sorar.hoca kendinden emin cvp veri:''ahırda''hayretler içinde kalan komşusu''ahırda kaybettiğini ahırda aramalısın '' der.nasreddin hoca cvp verir:''ama avlu daha aydınlık!!''
nasreddin hoca fıkralarının ilk bakışta sadece komik görünen,ama temelde derin bi anlama işaret eden paradoksal mesajları vardır.
kaybettiğiniz şeyi nerde arasınız?elbette bulmak için,değilmi?bulunca onu aramaktan vazgeçersiniz.böylece arayşınız biter.peki ya size arama eyleminin kendisi güzel ve anlamlı geliyorsa?yani,bizzat arama eyleminin kndisi aradığınız şeyse?işte,nasreddin hocanında fısıldadığı bu:''iğneyi aramıyorum ki onu düşürdüğüm yere bakıyım.benim için önemi olan aydınlıkta olmak,ışıkta kalmak.bu yüzden avluda arıyorum.'' onun önce ve öncelikle aradığı iğne değil,ışıktır.ve avluda yeterince ışık vardır!
Birgün mürid mürşidine sorar’’gün doğmadan önce kıldığımız namazın güneşin doğmasına bir faydası oluyormu?mürşidin cevabı hayır olur.namazın faydası güneşe değil sanadır,namaz sayesinde gün doğarken uyanık kalıyorsun ya!.
Bilgelik farklı dillerde de olsa,aynı şeyi fısıldıyor bize.nasreddin hocanın aradığı ‘’ışık’’ ile mürdin her namaz sonrası farkına varmadan tanık olduğu ‘’ışık’’ aynıdır.sonuç kadar sonuca giden yolda yaşadıklarımız da önemlidir.
Kadınların ve erkekelrin iletişim farklılıklarınıda bu misaller eşliğinde anlayabiliriz.erkekler iğneyi bulmak için konuşurlar.yani onlar için önemli olan,eylemin kendisi değil,eylemin sonucudur.konuşurlar çünki bilgi aktarmak isterler.konuşurlar çünki bilgi toplamak isterler.konuşarak aradıkları şey bilgidir.
Kadınlarda iğneyi bulmak için konuştukları olur.ancak,kdınlar çoğunlukla,hemcinseri olmayan nasreddin hoca gibi iğneyi aramayı bahane edip,avluda ve aydınlıkta kalmaı tercih ederler.
Kadınlar konuşurlar çünki ne söylemek istediklerini konuşarak bulurlar.yani sesli düşünürler.erkekler ise,söylemek istediklerini bulmak için susmayı yeğlerler.
Kadınlar konuşurlar çünki üzüntü ve kederlerini konuşarak hafifletirler.bu durumda bir şey iletmek istedikleri yktur.sadece konuşmak için konuşurlar.erkkeler ise üzülünce susarlar,ağızlarını bıçak açmaz,taş duvara dönüşürler.erkekler bu konuda mürid kadar cahildirler.onlara göre namaz güneşin doğmasına katkıda bulunmak için kılınıyor olmalıdır.fakat kadınlar sözckleri uyanık kalmak için kullanırlar.sözcüklerinin anlamlarının peşinde değillerdir,sözcüklere eşlik eden ışığın peşindelerdir.yani avluda kalmak isterler…
Kadınlar konuşurlar çünki yakınlık kurmak isterler.kadınlar için sözcükler bir başkasının ruhuna uzattıkları küçük halatlardır.sözcüklerin içeriği değildir önemli olan,sözcüklere tutunabilmektir.oysa erkekler yakınlık kurmak istediklerinde sözcükleri değil,suskunlukları kullanırlar.onlar için sözcüklerin anlamlarından öte bir amacı yoktur.kadınlar için ise içinde hiç iğne bulunmasada avlunun aydınlık olması önemlidir.
Kadınlar konuşurlar,çünki duygularını paylaşmak isterler.kadınlar için sözcükler iç dünyalarının kuytularına sarkıttıkları kovalar gibidir.önemli olan kovanın varlığıdır,kovada ne olduğu değildir.erkekler ise duygusal yakınlığa ihtiyatla bakarlar,iç dünyalarına dönmek istediklerinde susarlar,üzerlerine gelinmesin isterler.
Özetlemeye çalıştığım gibi,erkekler ve kadınlar sadece bilgi alıp vermek için konuşma konusunda mutabıktırlar.konuşmanın diğer amaçları kadınlara özgüdür.kadınların diğer konuşma amaçlarında erkelere düşen ise sessizlik ve suskunluktur.işte bu yüzden erkekler suskun kalmayı ve suskun kalınmasını yeğledikleri özel durumlarda kadınlara dinleyici olmayı beceremiyorlar.yine bu yüzden,kendilerinin konuşmayı ve konuşulmayı yeğledikleri özel durumlarda erkeklere suskun kalmayı ve beklemeyi beceremiyorlar.sorunların çoğuda bu karşılıklı beceriksizlikten kaynaklanıyor.
Bilmem anlatabildim mi?
Kadınların en çok istediği şey sözdür.her erkeğin iki dudağı arasında olan sözü ister.konuşulsun isterler kendileriyle,konuşmaları dinlensin isterler…