Hadîs-i şerîfte varîd olmuştur ki:
“Cenâb-ı Allah, kıyâmet gününde mahlûkatı topladığında bir münâdî şöyle seslenir:
- Karşılıksız iyilik yapanlar nerede?
İnsanlardan bir cemâat kalkar, süratle cennete doğru yürür ve melekler onlara yetişip şöyle derler:
- Biz sizin süratle cennete koştuğunuzu görüyoruz, siz kimsiniz? Onlar da derler ki:
- Karşılıksız iyilik yapanlarız. Melekler tekrar:
- Sizin karşılıksız iyi davranışlarınız nelerdir, diye sorarlar. Onlar da:
- Biz zulme uğradığımızda sabrettik, bize bir kötülüğü dokunanı afvettik, derler. Onlara:
- Giriniz cennete, denilir.
Sonra bir münâdî daha:
- Sabır ehli nerede, der. Ve yine bir cemaat kalkar, süratle cennete doğru yürürler. Melekler onlara da yetişir ve:
- Sizin süratle cennete gittiğinizi görüyoruz. Siz kimsiniz, diye sorarlar. Onlar da:
- Biz, ehl-i sabırız,derler. Melekler tekrar:
- Sizin sabrınız neye karşıdır, derler. Onlar da:
- Biz Allah’a tâat hususunda sabrederiz, yine biz Allah’a isyandan kaçınmada sabırlıyız. Onlara denilir ki:
- Girin cennete!
Böyle hareket edenlere ne mutlu!..