Ben de örtülü değilim. Örtünmenin farz olduğunu biliyorum ama bunu yerine getirmeden yaşıyorum dinimi, inancımı. İslamın şartlarını yerine getiriyor muyum, evet yerine getirmeye çalışıyorum. Kelime-i Şehadet hep dilimde. Eskiden namaz kılmıyordum, şimdi kılıyorum. Sağlık sorunum nedeniyle dört beş yıldır oruç tutamıyorum, kefaretini ödüyorum. Zekat vermek için kendine ait mal varlığı gerekiyor bildiğim kadarıyla, ben sadaka ve fitre veriyorum...Hacca gitmeyi inşallah Allah bir gün nasip eder...Elimden geldiğince bol bol dua okuyorum, Allah'ı ve rasulunu anıyorum...
İmanın şartlarını da yerine getirmeye çalışıyorum. Burada amaç, sadece Allah'ın birliğine, Peygamberlere, meleklere ve diğerlerine inanmak değil, bunun gereklerini yerine getirerek yaşamaksa, bunu eksiksiz yerine getirmeye çalışabiliriz ancak. Hangimiz eksiksiz olabiliriz bu konularda. Çünkü sadece insanız biz.
Bu dediklerim, örtülü olmamanın savunması falan değil, örtülü değilim diye, Allahın rızası konusunda umutsuz değilim ben. Bunu anlatmak istedim.
Örtülü değilim ama, kalbim temiz diyenler var evet, birçoğunuz da onları eleştiriyorsunuz, kalbim temiz, örtünmeme gerek yok diyor onlar. Bir de ayrıca örtülü olanlara öfkeli olanlar var, ben katılmıyorum kesinlikle onlara. Ama dinin hiçbir kuralını yerine getirmeyip kendini haklı görenlerle, benim gibi, elinden geleni yapanları birbirinden ayırmak gerekir. Herkes hesabını yüce yaratıcıya verecek nasıl olsa, biz bu dünyada birbirimizi yargılayarak, kötüleyerek, küçümseyerek hayatlarımızı zorlaştırmayalım, günaha girmeyelim. Hiçbirşey için de zorlayamayız birbirimizi. Ancak teşvik etmeye çalışabiliriz birbirimizi iyi şeylere...