Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Taha Suresi ve Ekonomik Kriz

Gönderen Konu: Taha Suresi ve Ekonomik Kriz  (Okunma sayısı 1642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Taha Suresi ve Ekonomik Kriz
« : Aralık 03, 2008, 12:14:55 ÖS »
Taha Suresi:

120. Derken şeytan onun aklını karıştırıp "Ey Adem! dedi, sana ebedîlik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi?"
121. Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü. Üstlerini cennet yaprağı ile örtmeye çalıştılar. (Bu suretle) Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı.
122. Sonra Rabbi onu seçkin kıldı; tevbesini kabul etti ve doğru yola yöneltti.
123. Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
124. Ama kim benim uyarıcı mesajıma sırt çevirirse o geçim sıkıntısına düşer ve kıyamet günü onu kör olarak toplantı yerine süreriz. (Taha suresi)

Bu gunun muslumanlarinin dustugu durumun analizi bakimindan Taha suresi' nin 124. ayeti kerimesi uzerinde duralim:

"Kim benim doğru yola çağıran mesajıma sırt çevirirse o geçim sıkıntısına düşer."

Kişi ALLAH'ın yolunu izlemekle sapıklıktan ve mutsuzluktan yana güven içinde olur. Bunlar cennetin kapısında onları beklemektedir. Yüce ALLAH yalnız yolunu izleyenleri, sapıklık ve mutsuzluktan koruyacaktır. Mutsuzluk, sapıklığın ürünüdür. İsterse sapıklığa düşen, dünyanın bütün imkânlarına sahip olsun. Bu imkânların bizzat kendileri bile mutsuzluktur, onun için hem dünyada mutsuzluk, hem ahirette mutsuzluk... Haram olan nimetleri ve kazançları mutlaka bir keder izler. Sürekli üzüntü içindelerdir. İnsan ALLAH'ın doğru yolundan sapınca şaşkınlığa, huzursuzluğa ve bunalımlara girer. Oradan oraya sürüklenir. Bir türlü dengeli istikrarlı olamaz. Mutsuzluk, yemyeşil-gür bir çayır gibi görünse de zehirli otları da barındıran bir otlak gibidir. Çünkü hemen ardından ahiret yurdunda en büyük mutsuzluk gelir. ALLAH'ın doğru yolunu izleyenler ise yeryüzünde sapıklık ve mutsuzluktan uzaktırlar. Bu ise kaybedilen cennetin tekrar geri gelişidir. Ahiret gününde ise zaten oraya dönecektir.

"Ama kim benim uyarıcı mesajıma sırt çevirirse o geçim sıkıntısına düşer."

ALLAH ve O'nun geniş rahmeti ile bağını koparan yaşam, ne kadar bolluk ve eğlence dolu olsa da sıkıntı doludur. Bu ALLAH ile bağını koparmanın vE onun huzurundan koruyuculuğundan mahrum olmanın sıkıntısıdır. Şaşkınlığın, ürkekliğin ve kuşkulu hayatın sıkıntısıdır. İhtirasın ve endişenin sıkıntısı. Elindekine dört elle sarılma ve onları kaybetmeme endişesinden kaynaklanan sıkıntı. Arzuların parıltıları ardında sürüklenme ve kaçırdığı her şeye karşı duyulan hayıflanma sıkıntısı. İnsanın kalbi ALLAH'ın koruyuculuğu dışında başka hiçbir yerde huzura kavuşamaz. ALLAH'ın kopmayan sağlam kulpuna yapışmadan, güvenin huzurunu hissedemez. Şüphesiz ki, imanın verdiği huzur, hayattaki tüm lezzet ve rahatlığın üstünde bir durumdur. İmanın huzurundan mahrum olmak ise, öyle bir mutsuzluktur ki, fakirlik ve yoksulluğun sebep olduğu mutsuzluk asla onunla bir olamaz.

"...Uyarıcı mesajıma sırt çevirirse..." Benimle bağını keserse... "O geçim sıkıntısına düşer ve kıyamet günü onu kör olarak toplantı yerine süreriz." Bu da onun sapıklığına benzer bir sapmadır. Dünyada ALLAH'ın mesajından yüz çevirdiği için bu şekilde cezalandırılıyor. Bu kişi körlüğünün nedenini anlayamadığı için soruyor "Ya Rabb'i beni niye kör olarak toplantı yerine sürdün, oysa daha önce benim gözlerim görüyordu." Kendisine şöyle cevap veriliyor. İşte böyle. Vaktiyle sana ayetlerim geldi de onları unutmuştun. Bugün de böylece tarafımdan unutulursun.
"Biz, azıtarak Rabb'inin ayetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Hiç kuşkusuz ahiret azabı daha ağır ve daha süreklidir.

Rabb'inin uyarıcı mesajından yüz çeviren, savurganlık yapmıştır. Savurganlık yapmış, en kıymetli hazine ve en büyük servet olan elinin altındaki doğru yolu bir kenara itmiştir. Gözlerini, asıl yaradılış amacının dışında kullanıp, ALLAH'ın ayetlerini hiç görmeyen insan da savurganlık yapmıştır. Artık dayanılmaz bir sıkıntı içinde yaşamayı hak etmiştir. Kıyamet gününde ise kör olarak mahşere getirilecektir! ( Seyıt Kutup, Fi zilalil Kur'an)

124. Kim emrimden ve peygamberlerime indirdiğim şeriat ve hükümlerden yüzçevirirse, müreffeh yaşıyor görünse de, dünyada onun geçimi zor ve sıkıntılıdır. Âhirette onu, gözleri kör olarak hasrederiz. İbn Kesîr şöyle der: Kim ALLAH'ın emrinden yüzçevirir ve onu unutmuş görünürse dünyada onun hayatı sıkıntılıdır. Kalbi ne huzur bulur, ne de rahat eder. Her ne kadar refah içinde yaşıyor görünse, istediğini yese, istediğini giyse, istediği yerde otur*sa da, sapıklığından dolayı, kalbi dar ve sıkıntılıdır. Çünkü onun kalbi ıztırap, şaşkınlık ve şüphe içindedir. Bir görüşe göre: Kabri daralır da ka*burgaları birbirine geçer. (Safvetut Tefasir)

Sonuç:

Bu gunki maddi ve manevi sıkıntılarımızın temelınde yatan gercek, ALLAH'in mesajina ya sirt cevirmek veya yanlis algilamaktan kaynaklanmaktadir.
Heyhat(!) muslumanlar sorunlarin asil kaynagindan habersiz bir sekilde cozumsuzluk batakliginda yol almaya calisiyor.
Ayeti kerimede gecen "MAİŞETEN DANKA" tertibinin son derece uyarici bir uslup tarzi oldugunu hep hissederim. "DANKA" sozunun ALLAH'u Teala tarafindan celal sifatiyla soylenmis bir soz oldugunu algilarim. Cunku "DANKA" sozu; yanlis yaptigi zaman Insanin kafasina bir seyle "DANK" diye vurularak uyarilmasi gibi dusunur ve urperirim hep.

Maişet: Maaş, geçim, dünyalıklar.
Danka: Kriz ve krizlere maruz kalmak...

Selam ve dua ile

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek