Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
İletişim ve İkna

Gönderen Konu: İletişim ve İkna  (Okunma sayısı 2765 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı husrev_06

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay
İletişim ve İkna
« : Temmuz 31, 2008, 11:55:48 ÖS »
 İletişimde verilen mesajın zihinlerde olumlu etki yapması beklenir. Bu bakımdan müsbete yönlendirmek esastır. Bununla birlikte olumlu ve olumsuzu bir arada düşünmek gerekir. Olumludan vazgeçirici şeyleri de olumsuz olarak nitelendirmek mümkündür. İletişimin stratejisi zihni ikna etmek olmalıdır. Olumsuzdan vazgeçirici, olumluya yöneltici olacak şekilde zihni ikna etmek iletişimin temel yaklaşımı olabilir.

Bediüzzaman "batıl şeylerin iyice tasvirinin safi zihinleri dalalete" götürebileceğini ifade etmektedir. Bu bakımdan iletişimde tarafları olumsuzluğa düşmekten alıkoyacak şekilde ve olumluya yönlendirecek tarzda hareket edilmelidir. Hareket edilirken zihinlerde batılın ve yanlışın etkisini göstermesine yol açılmamalıdır. Zaman zaman bu tür davranışlar karşısında sessiz kalmak ve görmezden gelmek daha olumlu sonuçlar doğurabilmektedir. Bediüzzaman "Edipler edepli olmalı, hem de edeb-i İslamiye ile müteeddib olmalı" ifadesiyle aynı hususa dikkat çekmektedir.

İletişimde tarafların kendilerini doğru ifade etmesi ve ifadesini doğrulayan şekilde davranması iletişimi olumlu yönde etkiler. Söz ile davranış uyumlu ve samimi olursa bu iletişimi olumlu etkileyecektir.

Bu süreçte kullanılan söz ve beden dili mesajın bütünlüğü içerisinde önemlidir. İletişimde karşı tarafa verilen mesajın hazmedilmiş olması bu sürece olumlu katkı sağlar. Bediüzzaman, "Alim-i mürşid koyun olmalı, kuş olamamalı. Koyun yavrusuna süt, kuş yavrusuna kay verir" sözleriyle ifade etmektedir.

İletişim sürecinde taraflar arasında yaşanan müzakere sürecinin öneri ve karşı öneri şeklinde bir müzakere kültürüne dönüşmesi, birinin ortaya koyduğu öneriye diğer tarafın bir karşı öneri getirmesi şeklinde katkıda bulunması, olumlu gelişime açık bir yöntem oluşturur. Bu da iletişimden beklenen çözüme ulaşılmasına yardımcı olacaktır.

Mesajın akıl, kalp ve ruh bütünlüğü içinde muhatabın ihtiyacına yönelik olması önemlidir. Çünkü emir ve nehiyler birer mesajdır ve bu mesajların yerine ulaşarak davranışa dönüşmesi esastır.

İletişimle taraflar benliklerini, yani kendilerini açmakta ve kişiliklerini geliştirmektedir. Bu bakımdan cehalete dayalı iletişim olmaz. İletişimsizliğin en büyük sebebi cehalettir.

İletişimin, söylenen sözlerde kim söylemiş, kime söylemiş, ne söylemiş, nerede, ne zaman, nasıl söylemiş soruları sorularak yapılması gerekir. Bu, iletişimin taraflar arasında, güven içinde gerçekleşmesinde en temel çerçeveyi oluşturur ve iletişimin açıklık içerisinde yürümesine katkı sağlar.

İletişimde genellikle kendimizi içimizdeki niyetle, muhatabı ise söylediği söz ile değerlendiririz. Bu tarz bir değerlendirme biçimi iletişimimizin uzun ömürlü olmasını engeller. Burada dikkat edilmesi gereken husus, muhatabın kullandığı ifadeyi hangi amaç ve bağlamda kullandığını iyi bilmektir. Bunu bilmek iletişimin etkisini arttıran mukteza-yı hale mutabık hareket etmemize de neden olur. Bununla birlikte iletişim esnasında kullanılan mesajların net ve kapsamını ifade eder olması önemlidir. Yani "efradını cami, ağyarını mani" olmalıdır.
 
  İletişimde tarafların birbirlerini tanımaları bu sürecin bilinçli olarak devam etmesinde etkili olur. Buna rağmen tarafların fedakârlıkta bulunmaları ve iletişimin sürdürülebilmesi bakımından sabırla hareket etmeleri beklenebilir. Ancak her halükarda pozitif düşünmek ve davranmak iletişimin kopmadan sürdürülmesinde en temel unsurdur. "Fena adama iyisin iyisin desen iyileşmesi; iyi adama fenasın fenasın denilse fenalaşması nadir değildir." ifadesi pozitif düşüncenin etkisini yansıtmaktadır. Yine "bir derdin dermanı başka bir derde zehir olabilir. Bir derman haddinden geçse dert getirir." sözlerindeki gerçeklerin iletişimde dikkate alınması yararlıdır. Bu bakımdan muhatabın dikkate alınması ve gelişigüzel hareket yerine bilinçli hareket edilmesi iletişimden beklenen olumlu katkının alınmasına hizmet eder. Yine Bediüzzaman'ın "Muhakkak maslahat mevhum mazarrata feda edilmez" sözünde ifadesini bulan gerçekçi yaklaşımın, iletişimin devamı açısından önemi vardır. "Her batıl mesleğin bir dane-i hakikati"nin bulunabileceği, "fena ve fani bir adamın, doğru bir sözü"nün olabileceği dikkate alınarak hakperest davranmak yine pozitif düşüncenin tezahürüdür. Bu anlamda yanlışların iyi niyetli gerekçelerine ulaşmak yanlışın ortadan kaldırılmasında bize yardımcı olacaktır. Dikkat edilecek nokta bakış açımızdır. Çünkü bu unsur iletişimimizin yönlenmesinde öncü etkenlerdendir. Geçmişte kalan olumsuzlukların gelecekteki iletişimin devamına engel olmaması gerekir.

« Son Düzenleme: Kasım 01, 2008, 01:30:50 ÖS Gönderen: musalli »

Çevrimdışı musalli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4058
İletişim ve İkna
« Yanıtla #1 : Kasım 01, 2008, 01:30:17 ÖS »
Pozitif dusunce ve iyi niyet iletisimin ana kaynagidir..Bunlar yerli yerinde olduktan sonra kendini ifade etmekte ve ifade edilenleri anlamakta gucluk cikmamaktadir..

Guzel ve faydali bir konuydu.Tesekkur ederim kardesim.
+
« Son Düzenleme: Kasım 01, 2008, 01:32:32 ÖS Gönderen: musalli »

Çevrimdışı husrev_06

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay
İletişim ve İkna
« Yanıtla #2 : Kasım 03, 2008, 08:59:16 ÖÖ »
Pozitif dusunce ve iyi niyet iletisimin ana kaynagidir..Bunlar yerli yerinde olduktan sonra kendini ifade etmekte ve ifade edilenleri anlamakta gucluk cikmamaktadir..



 Üstadımzın ifade ettiği gibi; Nazar ve niyet, mahiyet-i eşyayı tağyir eder. Müsbet bakış açısı ve samimi niyet bir çok çıkmazın anahtarı olabilmektedir...
 
 Tamamlayıcı yorumunuz için ben teşekkür ederim...

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek