Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Efkar-ı Leyl

Gönderen Konu: Efkar-ı Leyl  (Okunma sayısı 1968 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ceylin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1689
  • Cinsiyet: Bayan
Efkar-ı Leyl
« : Eylül 05, 2009, 09:22:17 ÖS »
Ey leyl…Yine sana temayül etti cümlelerim.Ne kadar söylesem azdı sana ne kadar söylesem nafile.Seni satırlara dökemeyecek kadar siyah olmasa da kalemim yazmaktan başka çare bulamadım bu biçare halime.
Rahmandan rahmet olursun da sızı verirsin o katranlaşmaya yüz tutmuş ruhumuzun gediklerinden. Nisyan ve isyanlarımızın hafakanlarını gelip sana çatarız da o engin sükunetinle gülümseme ile karşılarsın hoyratlıklarımızı.Senin sükutun aks-i sedaya sebep verir taşkınlarımız döner dolaşır da vurur gönül sahillerimize.
“Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkıt ne bilir
Mübtela-yı gama sor ki geceler kaç saat?”
Derdi olan kıymetine vakıf olur senin.Ya küçük dertlerin anlamsız ızdıraplarıdır ki mahva kalbeder ya – derdine düşme şerefine ulaşmış olmak ne azizdir - büyük dertlerimizin uhrevi iniltileridir ki rahmete ve hayra kalbeder.
Yeisimize esir olup efkara gark olmuşken seni yaren ederiz buhranlarımıza.Öyle buhranlar olur ki bazen yaşadıklarımız ; halk edilme amaçlarımızın yamaçlarından düşüp çakılmalarımız fani teveccühlere bel bağlayıp aradıklarımızı bulamalarımız nazarımıza değen her nokta yangın yeri iken inadına kibrit çalmaktan öte olmayan ahmaklıklarımız.” yürekler merhametsiz duygular süfliemeller har…” bir halde kendimizi unutuşlarımız..
Anahtarı sende miydi rahmet kapılarının yoksa kendin bizzat rahmet kapısı mısın bilemiyorum.Tek bildiğim ömrün her anı gibi değerlendirilmen gerektiği.Ancak o şekilde sonsuz menfezlere ulaşacak vakitlerdir sende tükettiklerimiz.Veyl olsun sığınmak istediğimiz bunaldığımız anda O’nun tarifsiz ikliminden başka yerlere kaçışlarımıza veyl olsun maksatlarımızı O’ndan başkalarına temayül ettirişlerimize.
Oysa ki sen miraçlarımızın kutlu vakitleri aşık olmaya değecek tek aşkımızla vuslatlarımıza şahit olmalıydın.Fani masivanın üstünü örtüp örtmekle esbabı aralayıp sadece O’nla diz dize oturup hasb-ı hal edişlerimizle nuranileşmeliydin.Sen boşa harcanan bir günün arkası dert zannettiğimiz dertlerimizin saklandığı kuytu köşe kafir sıfatı olan ümitsizliklerimizin –gaflet uykularımızın şahidi olmamalıydın .Hz. Cebrail gibi olmalıydın bazı bazı bizi cüzi ufkumuzun sidret-ül müntehasının yanına bırakmalı buradan gayri gelemem demeliydin.Ruhumuz sürur içinde asumana varmalı farklı farklı alemleri pervaz etmeliydi.Gah üfledikçe yanan yandıkça iniltisi içleri acıtan neyler gibi hicran ile cehennem ateşlerini damla ile söndürebilmenin sırrına muvakıf oluşlarımızın nameleri olmalıydın.
Dedim ya ey leyl ne ben satırlarımı senden alabiliyorum ne satırlarım seni anlatmaya yetiyor.Nasıl yetsin ki dar ufkumla izliyorum üzerinde sıbgatullah olan tablonu.Yinede cüret ettim seni anlatmaya bir mecra olur diye anlattıkça anlamaya…
Alıntı
__________________

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek