Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Trying to access array offset on value of type null in /home/tsstfrm/public_html/Sources/Load.php on line 2074

Notice: Undefined index: googletagged in /home/tsstfrm/public_html/Sources/GoogleTagged-Integrate.php on line 35
Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun

Gönderen Konu: Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun  (Okunma sayısı 2528 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ZiKra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 456
  • Ummaki, Küsmeyesin..!
Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun
« : Eylül 04, 2009, 01:06:01 ÖS »
Haftalık Azıklarımız Hayrola!...

*****

Allahü teâlâ, Peygamberi Musa Aleyhisselâma hitap edip;

Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarımızdan biri vefât etti. Git onun işini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun işini görür buyurdu.

Hazret-i Musa, emir olunduğu mahalleye gitti.

Oradakilere:

-Bu gece, burada, Allahü teâlânın dostlarından biri vefât etti mi? diye sorunca:

-Ey Allahın peygamberi! Allahü teâlânın dostlarından hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanını kötülüklerle geçiren fâsık bir genç öldü. Fıskının çokluğundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaşmıyor, dediler.

Musa aleyhisselâm:

-Ben onu arıyorum, buyurdu. Gösterdiler.

Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabakları olup, Allahü teâlânın rahmet ve lütfunu saçıyorlardı.

Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti:

-Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o ”Benim dostumdur.” İnsanlar ise fâsık olduğuna şahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir?

Allahü teâlâ:

Ey Musa! İnsanların onun için fâsık demeleri doğrudur. Ama, günahından haberleri var, tövbesinden haberleri yok.

Benim bu kulum, seher vakti, toprağa yuvarlandı ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sığındı.

Ben ki, Allah’ım! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhın ümitsizlik kapısı olmadığı anlaşılsın! buyurdu.







Mevlam ateş-i A.ş.K'ınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız...

Safanız Daim, Deminiz Mûbarek olsun Efendim...


« Son Düzenleme: Eylül 04, 2009, 01:07:39 ÖS Gönderen: ZiKra »

Çevrimdışı gözyaşı

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1370
Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun
« Yanıtla #1 : Eylül 04, 2009, 10:44:18 ÖS »
Allah razı olsun abla.
++
içime su serrptin...
biliyordum ama hatırlattın.Rabbim razı olsun abla...

Çevrimdışı ZiKra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 456
  • Ummaki, Küsmeyesin..!
Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun
« Yanıtla #2 : Eylül 11, 2009, 11:46:26 ÖÖ »
Rabbim Cümlemiz'den Razı Olsun kardeşim, müsadenizle devam edeyim...

Kendi  halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan.

Merak etti, sordu:

- Hangi kumaştan sattın?

-Şu kumaştan efendim.

-Metresini kaça verdin?

-On akçeye.

-Nasıl olur?" diye hayret etti,

-Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın. Görsen tanır mısın onu?

Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi. Dükkân sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı. Müşteri şaşırmıştı. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu.

-Ne demekti hakkını helâl et?

Olay kısa sürede dilden dile dolaştı. Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı.

Kral sordu:

-Sizin yaptığınız bu davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük. Bunun aslı nedir?

-Ben, dedi tüccar, bir Müslüman'ım. İslâm dini böyle emreder.  Müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram girmişti. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.

Kral,

-İslâm nedir, Müslümanlık nedir? Gibi peş peşe sorular sordu. Birer birer sorularını cevapladı. Kral ilk defa duyuyordu böyle bir dinin varlığını. Fazla zaman geçirmeden İslâm'ı kabul etti. Daha sonra kısa süre içinde de halk Müslüman oldu.

250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya'nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır sadece beş akçelik kumaştı. Yapılan tek şey vardı sadece:

İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı.

Efendimizin müjdesi herkese açık:

"Doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, Sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir."

Yani, asıl etkili olan söz dili değil, hal diliydi. Konuşmaktan çok yaşamaktı. Anlatmaktan ziyade davranış dilinin devreye girmesiydi.

[Kaynak: Mehmet Paksu, İman Hayata Geçince]







Mevlam ateş-i A.ş.K'ınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız...

Safanız Daim, Deminiz Mûbarek olsun Efendim...  

Çevrimdışı ebrar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2485
  • Cinsiyet: Bayan
Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun
« Yanıtla #3 : Eylül 11, 2009, 12:26:56 ÖS »

Emeğinize sağlık,Hz Mevla CC razı olsun

Çevrimdışı ZiKra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 456
  • Ummaki, Küsmeyesin..!
Cuma Mektupları; Haftalık Azıklarımız Hayr Olsun
« Yanıtla #4 : Ekim 02, 2009, 01:11:26 ÖS »
Bir adam yolda yürüyordu. Bir ara gözüne bir diken dalı ilişti. Bu dikenli dal, bir atın ya da devenin ayağına batıp hayvana acı verebilir, hayırlı bir iş peşindeki bir yolcuyu yolunda geciktirebilirdi.

Adamın içinden gelen bir ses:

“Sen kendi yoluna devam et, kendi işine bak” dedi. “Elalemi düşünmek sana mı düştü?”

Şeytanın ve nefsinin sesiydi bu. Ama hayır meleği kalbine hemen güzel şeyler ilham etti.

“O dalı oradan kaldırmakla başkalarına yardım etmiş olursun ve bu da Rabb’ini memnun eder.”
Adam eğildi ve diken dalını alıp yolun uzağına attı. Ruhu hafiflemişti.

Ama nefsi bu defa başka bir taraftan aldatmaya çalıştı onu:

“İyi ki kaldırdın o dalı; kendinle ne kadar övünsen azdır!”   ama adamın hayır meleği bu sesi de susturdu:

“Bu hayrı sana ilham eden, başkalarına şefkat etme duygusunu veren, o dalı atman için gerekli gücü veren Rabb’indi. O yüzden, bu hayrı işlemeyi sana nasip ettiği için Rabb’ine bolca şükür etmelisin.”

Adam bir kez daha ilham meleğinin sözlerini onayladı ve yüksek sesle Rabbine hamd etti.
Cenab-ı Hakk da, onun dikenli Salı yerden alıp kenara atmasından ve bu hareketini sahiplenmeyip Rabbine şükretmesinden memnun oldu ve geçmiş günahlarını bağışladı.


Mevlam ateş-i A.ş.K'ınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız...

Safanız Daim, Deminiz Mûbarek olsun Efendim...   

 

Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek