Mutluluk Veren Besinler

[stalker]

Mutluluk Veren Besinler

İçinde endorphin bulunan ve insanı mutlu eden besinler..

Çilek: C vitamini deposu olan çilek, önde gelen afrodizyaklar arasında yer alır. Çilek bütün salgı bezlerini çalıştırarak vücuda gençlik ve kuvvet kazandırır. Yüksek tansiyonu düşürür, damarları temizler. Kansere karşı korur, böbrekte kum ve taş oluşmasını önler.

Muz: Kokusuyla bile mutluluk taşıyan tam bir Endorphin deposudur. Kendinizi, güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz, hemen bir muz yiyin. Kalsiyum ve magnezyum içeren bu meyve strese karşı bire bir. Sinir hastalığı olanlar için her gün yemek arası saatlerde tüketilmesi gereken bir besindir.

Üzüm: Kırmızı ve beyaz üzüm yiyen herkes gülücükler saçar. Üzümde yüzde 20 oranında diekt olarak kana karışan şeker vardır. Bedenen ve zihnen çalışanlar için iyi bir gıdadır. Üzümdeki bol demir kan yapar. Yüz ve boyuna taze üzüm suyu sürülüp 10 dk. sonra yıkanırsa cilde dirilik verir.

Portakal: C ve B vitamini açısından zengin olan portakal, insana dinamizm veriyor. Portakal içindeki C vitamini ince ve kalın damarların yumuşak kalmasını sağlar. Vücuttaki direnci artırır. Grip ve nezle olunduğunda portakal suyu, şeker, şarap karıştırılır üzerine sıcak su katılır ve içilir. Kanın durulmasına ve temizlenmesine yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır. Portakal reçeli ise karaciğeri çalıştırır.

Çikolata: Stresin bir numaralı düşmanı. Kendinizi kötü hissediyorsanız hemen bir parça çikolata yiyin. Flört etmek gibi bir şey. Bir kalem yemek yeterli, mutluluk hormonu "seratonin" anında beyinde dolaşıma çıkıyor. Çikolatanın içerdiği "penilatilmanın" insanı bulutlara çıkarıyor. Çikolatada, yeşil çay ve sebze meyvelerde bulunan "flavonoid" adlı madde bol miktarda vardır. Bu madde kanı sulandırıyor, kalp hastalıkları riskini azaltıyor. Çikolata kötü kolesterolün (LDL) okside olarak damar çeperine yapışmasını engelliyor. Tıpkı aspirin gibi kanda pıhtılaşmanın önüne geçiyor. Düzenli tüketenler arasında ölüm olayı yemeyenlere kıyasla yüzde 30 daha geç gerçekleşiyor.

Dondurma: Çok yenirse şişmanlatıyor, az yenirse mutluluğa mutluluk katıyor. Dondurma yaşlanmayı önlüyor. 100 gr dondurma ortalama: 135mg kalsiyum 115mg fosfor* 100mg sodyum *160mg potasyum, 25 gr karbonhidrat bulunuyor. Amerika'da kişi başına 25 kg., Türkiye'de kişi başına 6 külah tüketiliyor. Sütten daha zengin bir besin maddesidir. A,C,D,E vitamini içerir. Çocukların sağlıklı büyümesi ve kemik erimesi sorunu olan kişiler için büyük önem taşıyor. Beslenme uzmanları dört mevsim tüketilmesini önermektedir.

Makarna: Çok ağır soslarda yenilmediği sürece enerji veren ve mutlu eden besinler arasında yer alıyor. Hazmı kolaydır. Özellikle sadece salata ile birlikte yenirse şişimanlatmaz

Ekmek: Buğday ekmeği de sıkıntıları unutturuyor.

Fıstık: Yağ oranı yüksek ama yine de insanı mutlu ediyor. Roma İmparatorluğu'nda "Tanrı yiyeceği" olarak adlandırılan fıstığın kolesterolü düşürdüğü ve kalp krizi krizi riskini azalttığı bildirildi. Çocuklar ve sporcular daha fazla yiyebilir. Demir, bakır, selenyum, magnezyum, çinko, potasyum, fosfor gibi minerallerin doğal kaynağı olan bu çerez kalbimizin yanı sıra, beyin sinir sistemi, kas ve kemiklerimizin dostudur. Tuzsuz olanından hergün 10-15 adet yenilebilir.

Susam: Dar gelirlilerin baş tacı olan simit mutluluğa giden yolda önemli bir yere sahiptir. Yağ ve protein içerir. Susamdan elde edilen tahin, bal ile karıştırılıp yenirse boğaz ağrısı ve bronşite iyi gelir.

[Kelebekler Diyarı]

emeğine sağlık

[stalker]

Ben teşekkür ederim.Okuyan gözlerinize sağlık.

[sevil-38]

teşekkürler çok güzel bi paylaşım olmuş emeğine sağlık 

[stalker]

Ben teşekkür ederim, sizin de gözlerinize sağlık.


Mutluluk için besinler bile yardımcı oluyorken, üzülmek ve üzmek  için  bahane aramamız niye?

[mirac]

Mutluluk için besinler bile yardımcı oluyorken, üzülmek ve üzmek  için  bahane aramamız niye?

gerçekten niye insanlar hala üzgün veya üzülmek için nedenlerin peşinden koşturuyorlar.

bana göre mutluluğun tanımını bilmiyoruz biz. bilmediğimiz için mutlu olduğumuzun ayrımına varamıyoruz.

en basidi. aşıksak mutluyuz. hayatımızda aşk yoksa mutsusuz.
oysaki sağlıklı olmamız , sevdiklerimizin yanımızda hayatta olması , şükredebilmemiz  gibi bir çok şey mutluluğun kapılarını sonuna kadar açıyor.

paylaşımda da olduğu gibi. yediğimiz besinler bile mutluluğun kapılarını aralamak için bir araç

[stalker]

Öncelikle içimden geçerdiğim bir anda  paylaşmaya karar verdiğim  soruyaa sahip çıkıp cevap yazdığınız için teşekkür ederim.

Mutluluk ve tatmin  konusu derin bir mevzuudur.Bir o kadar da basittir aslında.
Herşeyde olduğu gibi bu konuda  da anlam ve kavram karmaşası olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle mutluluk diye bildiğimiz bir çok şey anlık ya da dönemsel  sevinçlerdir.Bu yüzden herkesin mutluluk bana göre şudur diye başlayan mutluluk tanımlamaları vardır.Kişiye göre değişen mutluluk olmaz sevinç anları olur.İşte işin özü budur ki sevinçler kalıcı değildir ve insan daima yeni sevinçlere ihtiyaç duyar.
Fakat sevinmek mutlu olmak anlamına gelmediği gibi aslolan mutluluk da değildir.Huzurdur.Huzur ise mutmain bir kalpdir.
Sevinç anlarınıı tespih'in taneleri gibi düşünürsek her tanede ancak huzura doğru bir yol almış oluruz.

Gelelim şimdi neden mutsuz olduğumuz ve bir türlü mutluluğu yakalayamadığımız yanılgısına;
İnsan fıtratı gereği dünya hayatında sürekli bir şeylere ihtiyaç duyar ve bunları elde etme yolunda çaba gösterir.Onları elde ettikçe mutlu olabileceği inancıyla yaşar.Fakat  her elde edişte daha başka şeyler ister ve bu şekilde  mutluluğu her seferinde ertelediğini göremez.Bu da mutsuzluk olarak kendini gösterir.Aslında bunlarda mutsuzluk değil üzüntülerdir, tatminsizlikten kaynaklanan ruhsal boşluklardır.
Bir olaya,bir kişiye, bir mülke ya da mevkiye olan aidiyet insanın mutluluğunu hayatı boyunca önkoşullara bağlamasına sebeb olur.Ve gerçekleşmemesi ihtimali her zaman var olan ya da ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan istekler uğruna kendisini  bir serüven içerisinde sürükler durur.

Bu noktada düşünülmesi gereken şudur;
Neye sahip olursak mutlu olacağımız değil, nelere sahip olduğumuz için mutlu olmamız gerektiğidir.
Ve neyi elde edemediğimiz için üzülmemiz gerektiği değil, neleri elde ettiğimiz için mutlu olmamız gerektiğidir.

Biraz da psikoloji açısından  konuşmak gerekirse; insanın mutlu olması için öncelikle kendini tanıması, kendini bilmesi, niçin yaşadığının farkında olması gerekir.İnsan içerisinde sürekli düşünceler, farklı sesler  ve gel gitler mevcuttur.Kişi hayatı ve kendini sorguladığı oranda kendini tanır ve kendini yetiştirme gayreti içerisinde olur.Bu durum zamanla hayata dair düşünsel duruşunu temellendirme yolu açacak ve neyi niçin yapması, istemesi ya da istememesi gerektiğinin cevabını kendisine  sağlıklı bir şekilde verebilecektir.Bunun sonucunda hayatın anlamı nedir,mutluluk nedir, beklenti nedir,huzur nedir?  gibi soruların cevaplarını kendisine ait (kendisini inandığı biçimde) bir şekilde verebilecek duruma gelecektir.


Konuya İslami açıdan bakacak olursak;

Dünya bir imtihan merkezidir ve insana tüm nimetler  nefsi ile birlikte verilmiştir.Nefs öyle bir dünya arzusuyla  doludur ki tatmin olmayı bilmez.Arzularının sonu gelmeyen bir durumun tedavisi de  (sonsuz arzular bu kısa hayatta sağlanmayacağına göre)  onun birşey arzu etmememisini sağlamaktır(ve elindekine şükretmesini sağlamkatır).Bu da nefs terbiyesidir ki kulluk imtihanın temel dusturudur.
İşte nefs bu istekleri insana mutlu olacağı zannıyla yaptırmaya çalışır.Amaç bu isteklere kavuşup  düşünceleri ve kalbi tatmin edip mutlu olmaktır.Halbuki nefs hiç tamin olmayacağı için kalp de hiç bir zaman tatmin olmaz ve bizde bunu mutlu olamıyoruz şeklinde idrak ederiz.

Ve tedavi şudur;
Nefsin terbiyesi ''sayısız''dünya nimetlerinden elimizde olanlara şükür edip, olmayanlara sabredip Allah rızasını düşünerek kulluk bilincinde olmaktır.
Bedeni tatmin, kalbi tatminle olur, kalbi tatmin ise; yeis ve karamsarlık içerisinde dünyevi beklentilerle  değil şükür ve tevekkül içerisinde Allah'a yaslanarak tefekkür etmekle olur.

Son Sözler Allah'ın kelamı  olsun.Gerçeği hakkıyla bilen ancak O'dur.


Rad Suresi 28.Ayet;

''Onlar, iman edenler ve kalpleri ALLAH'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca ALLAH'ın zikriyle mutmain olur.''

[mirac]

Öncelikle içimden geçerdiğim bir anda  paylaşmaya karar verdiğim  soruyaa sahip çıkıp cevap yazadığınız için teşekkür ederim.



Rad Suresi 28.Ayet;

''Onlar, iman edenler ve kalpleri ALLAH'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca ALLAH'ın zikriyle mutmain olur.''

asıl ben teşekkür ederim , konuya ayrı bir açıklama getirmişsiniz.

[beril]

çok teşekkürler bu aralar çok ihtiyecım var hepsinden alıp yemeyi düşünüyorum

[ceylin]

çok teşekkürler bu aralar çok ihtiyecım var hepsinden alıp yemeyi düşünüyorum

ye yengecim çok ihtiyacın var ya 

[Rabia]

teşekkürler bu güzel bilgiler için

[stalker]

çok teşekkürler bu aralar çok ihtiyecım var hepsinden alıp yemeyi düşünüyorum

Ben teşekkür ederim.
İhtiyacımız olan besinler.Hem sağlık hem mutluluk versin inşeallah.Afiyet olsun.

teşekkürler bu güzel bilgiler için

Ben teşekkür ederim okuyup değerlendirdiğiniz için.

Teşekkürler..

Hepsini de çok seviyorum özellikle çikolatayı

Ben de teşekkür ederim okuyup düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Çikolatayı sevmeyen varmıdır acaba? :)Bu ne güzel bir nimettir.