İşte Böyle Bir Teslimiyet
Önce İslam’ın manasını ele alalım.İslam’ın 3 anlamı vardır.1.Allah’a teslim olmak.2.Kurtuluş ve selamete ermek 3. Barış ve Huzur içinde yaşamak. Yani kısaca özetleyecek olursak; Yani Allah a teslim olan kurtuluşa erer, Allah’ teslim olan kişi kendisiyle, Rabbiyle, toplumla, barış ve huzur içinde yaşar.
Onlar Peygamberimize yeni inen ayetleri, kendilerine yeni nazil olmuş gibi anlıyorlardı. Karşılaştıkları şüpheli bir durumda hemen Peygamberimize koşuyor ve bu konuda dinin emri nedir diye soruyorlardı. Bir defasında yeni inen bir ayet-i celilenin hükmü nefislerine çok ağır gelmiş ve uykuları kaçmıştı. Peygamberimize gelerek; "biz bu ayete uyamamaktan endişeliyiz" demişlerdi. Allah Resulu onlara :"size bir ayet okunduğu zaman "işittik ve itaat ettik demeniz lazım ama siz, sizden önceki bazı kavimlerin yaptığı gibi, işittik ve isyan ettik diyorsunuz "diye uyarmıştı. O zaman sahabeler hıçkırıklar içerisinde; "işittik ve itaat ettik" dediler. Sahabeler Mekke döneminde Resulullaha geliyor; "hicret ne zaman ya Resulullah diye soruyorlardı. Dinlerini özgürce yaşayamadıkları için memleketlerini, eşlerini ve çocuklarını terk etmeyi bile göze alıyorlardı. Resulullaha "bize cihad ne zaman farz kılınacak" diye soruyorlar, ölümü göze alıyorlar ve nefislerine meydan okuyorlardı. Tesettür emri inince, işittik ve iman ettik sadakatiyle, örtünmeyen bir tek müslüman kadın kalmıyordu. İçki yasaklandığında kıyıda köşede kalmış ne kadar sarhoşluk veren içecek varsa sokaklara boşaltılıyor, emirler ve yasaklar ciddiye alınıyor savsaklanmıyordu.Hatta ve hatta içki yasaklandığı zaman, bu ayeti müslümanlara okuyan peygamberimiz’in münadisinin , içkinin yasak edildiğini sokak ve caddelerde duyurmaua başlayınca, evinde içkisini içmek için tasını şarap küpünün içine daldıranlar, hemen tası bırakıyorlardı, ağzına götürenler hemen içki bardagını yere koyuyorlardı , ağzına götürüb de daha bir kaç yudum içenler hemen ağızlarındakini tükürüyorlardı. Küplerden sokaklara dökülen içkiler sel gibi akıyordu.
Onlar Allah ın dinine yardım etme sorumluluğunu yerine getirdiği için, Allahta onlara yardım etti ve iki cihan saadeti nasip eyledi. Dünyada iken fetihler nasip etti. Onlara izzet ve şeref verdi. Dünya nın en şerefli, en onurlu milleti müslümanlardı. Geçmişte dünyanın en şerefli milleti olan İslam ümmeti neden bugün izzet ve şerefini yitirdi? Geçmişte medeniyetler kurup, dünyayı değiştiren müslümanlar şimdi neden kendilerini dahi değiştiremiyor? Onlar için iman, hayatın enerjisi idi. Hayat, iman ve cihaddan ibaretti. İmansız bir hayat iddiasız bir hayattı. Ancak iddiası olan insanlar bu dünyaya söyleyecek sözü olan insanlardır
Bugün, bizler de müslümanlar olarak, inanmamıza rağmen, neden imanımız bize bu enerjiyi ve bu iddiayı vermiyor? Neden biz kendimizi, evimizi, sokağımızı, şehrimizi, ülkemizi değiştiremiyor, dönüştüremiyoruz?
Bizler gerçekten inandığımız gibi yaşasak, İslam’a tam manasıyle teslim olmuş olsaydık, Cenab-ı Hakk onlara vermiş olduğu izzet ve şerefi mutlaka bize de verirdi.Her iki dünyamız da saadete dönerdi.Bütün dertler, çileler , zulümler , huzursuzluklar ve ızdırablar kesinlikle yok olurdu.
Fakat ne acı bir gerçek ki ; bugün İslam Milletinin her türlü buhran ve bunalım geçirmesinin en büyük sebebi, İslam’a tam teslim olmadığımızdandır.
Rabbim hepimize tam manasıyle islama teslimiyet içerisinde olanlardan eylesin…
Salih Özbay